24 Saat Le Mans Yarışında İlk Beşte Dört Pegeout

inanılmaz zorlu şartlarda geçen ve damalı bayrağa kadar sonucu belirsizliğini koruyan 79’uncu 24 Saat Le Mans Yarışı’nda efsane yazıldı. 249 bin 500 izleyici önünde gerçekleşen ve 24 saat süren yarışta finişi gören ilk beş otomobilden dördü Peugeot logosu taşıyor. Peugeot Total ekibinden Bourdais / Lamy / Pagenaud üçlüsü liderden sadece 13,854 saniye sonra damalı bayrağı geçerek ikinci oldu.

Düzenleyen pugti - 17 Haziran 2011 Saat 06:50

908 super bır alet yaa :)) Uzerındekı V12 hdı akıl almaz bır makıne

Bu yarışlarda 908 HDi bir çok birinciliği var ayrıca,dayanıklılık yarışları olarak bilinen bu yarışa dizel motorla katılan ilk markada gene peugeot tur.Dünyanın en karmaşık motorları kullanılan Formula 1 yarışlarında (bir motorda 800 den fazla hareketli parça var) en hızlı en güçlü motor bir Fransız ( Renault ) onun için beyinin kimde olup olmadığı da tartışılabilir düz mantıkla baktığımızda :) önemli olan bence markaların bu yarışlarda geliştirdikleri parçaları seri üretimde ki araçlara ne derecede aktarabildikleri.Sonuçta sürekli bir ar-ge çalışması içindeler takım mühendisleri.

şimdi elime İngilizce gramer kitabı alarak kontrol ettim evet haklısın ben yanlış tercüme etmişim,birkaç farklı kaynağa daha baktım.

Klose Yazdı: Demekki benim düşüncelerim yanlıs degil ;)

Almanların üretim ve işçilik kalitesinin Fransızlardan iyi olduğu evet söylenebilir. Burada önemli olan nokta tercihlerin doğrultusudur. 106 GTi ile kendi sınıfındaki bütün arabaların üzerinden geçersiniz, yetmediği gibi bir üst sınıf arabalarla oynarsınız, eğer tercihiniz çeviklik ve sürat ise, ancak buna biraz da güvenlik eklerseniz tercih etmeniz gereken araba 106 olmayacaktır da mesela Polo GTi olacaktır, hızla işim olmaz bana sağlam araba lazım, sorun da çıkarmasın derseniz Mazda 2 almanız gerekir.

Klose Yazdı: Demekki benim düşüncelerim yanlıs degil ;)

mimitt Yazdı: d3n1s Yazdı: mimitt Yazdı: Bu yarışlarda 908 HDi bir çok birinciliği var ayrıca,dayanıklılık yarışları olarak bilinen bu yarışa dizel motorla katılan ilk markada gene peugeot tur.Dünyanın en karmaşık motorları kullanılan Formula 1 yarışlarında (bir motorda 800 den fazla hareketli parça var) en hızlı en güçlü motor bir Fransız ( Renault ) onun için beyinin kimde olup olmadığı da tartışılabilir düz mantıkla baktığımızda :) önemli olan bence markaların bu yarışlarda geliştirdikleri parçaları seri üretimde ki araçlara ne derecede aktarabildikleri.Sonuçta sürekli bir ar-ge çalışması içindeler takım mühendisleri. Bir kaç sene önce Mercedes frenlerde oluşan ısıdan 30 hp gibi bir güç elde etmişti ancak federasyon izin vermediği için kullanamamıştı. En hızlı en güçlü motor bana göre "beyin"le alakalı bir durum değil, hele ki formula1 gibi her şeyin kısıtlandığı, sadece tek bir lastik üreticisinin lastiklerinin kullanıldığı bir yarış "beyin" yarıştırma konusunda kıstas olamaz. Ralli başarılarından ya da TOCA, JGTC gibi touring yarışlarındaki başarılardan söz etsek daha mantıklı olur sanki? Peugeot ta yanlış hatırlamıyorsam 908 in üretti maksimum torku bu sınırlamalar yüzünden kullanamadı, benim için önemli olan bu yarışlardan elde edilen tecrübelerin bizim kullandığımız araçlara nasıl uygulandığıdır,bu motor,yağ,lastik hepsi için geçerli. iyi otomobil fikri herkese göre değişir,çünkü beklentiler farklı,kimi performans ister kimi ekonomi kimi konfor,kim güvenlik duygusu.tabi bunların başında ekonomik durum var kısacası: Gönül ister GTİ cüzdan der HDİ. :)

tercihlerin önemli olduğunu vurgulamıştım zaten. Bir Le-Mans ya da F1 aracı kıstas olamaz çünkü o yarışlara özel araçlar hazırlanır ve bu araçlar aynı markaların cadde araçlarına pek de benzemez ancak ralli, TOCA, JGTC gibi yarışlara katılan araçlar bizim bindiğimiz araçların piste uyarlanmasıyla ortaya çıkar, dolayısıyla bu gibi yarışlardaki sorunsuzluk ve podyum başarıları kıstas kabul edilebilir.

Şu an kullandığım 206 benim 3. PSA grubu aracım ve bu araçlarımdan C4 hariç hepsi mantık evliliği oldu, o fiyata daha az yakan daha donanımlı daha genç araçlar yoktu ama benim PSA grubu araç tercih etmemdeki asıl sebep yetkili servislerin birinin servis müdürünün aile dostumuz olması. Eğer bu dostumuz PSA grubunda servis müdürü olmasaydı PSA tercih etmezdim, çünkü kronik sorunları çok olan, bakımsız kalmayı neredeyse hiç kabul etmeyen, yan sanayi ürün kesinlikle kabul etmeyen ve yetkili servis seven araçlar PSA grubu araçlar ve doğruya doğru ülkemizde de özellikle Peugeot yetkili servisleri ve satıcıları genel olarak tüketiciyi memnun etmezler.

Tartışmanın en başına gelirsek, eğri oturup doğru konuşmak lazım, bir alman arabası bir fransız arabasından üstündür. 206'mdan memnun muyum? Evet çok memnunum, ancak Sezar'ın hakkı Sezar'a, kullandığım araç bir VW Polo, Mazda 2 veya Honda Jazz değil ve olabileceğini de sanmıyorum.

g-demir Yazdı: tüm dedikleriniz güzel, çok bilgi çok fikir geçti. ama ben şuna takıldım: bütçe kısıtlaması mı var sanki, neden dizel motor?

sebebi daha az pite girmek olabilir mesela ;)

mustafakirli Yazdı: Klose Yazdı: Hayir bende 407 var. pejodan liseden bu yana memnun degilim. ama yinede vazgecemedim. bu arada woswos dedigin aracı yapacak beyin teknolojisi fransızlarda yok.   hocam sat o aracıda oda senden sen de  ondan kurtul olmazmı.

işte tecrübelerimiz araç seçimimizde direk etken,bende şu şekilde düşünüyorum, WV be Toyota bundan 4 5 yıl önce ciddi bir kalite kaybına uğradılar ve devam ediyor.aynı şekilde bu iki markanın da satış sonrası destek hizmetleri bence çok çok ama kötü.iki markanın da aracına sahip oldum ve yaşadıklarım bana bunları söyletiyor.üstelik benim peugeot servislerinde tanıdığımda yok,araçlarımın garantisi bitince sanayide ustama götürüyorum çünkü yetkili servislerde ustalık adına bir işlem yapıldığına inanmıyorum.