|
Yaralı Aslan Nasıl Kurtulur ? |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
Guests
MISAFIR |
Mesaj Seçenekleri
Teşekkür(0)
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2008 Saat 00:52 |
Geçen hafta Peugeot 308 SW’nin tanıtımı için Sardunya Adası’ndaydım. Otomobil gazeteciliğimin başladığı yıllardan itibaren her türlü gelişim, değişim ve dinamiklerini yakından izlediğim Peugeot bence Türkiye’de kaybetmemesi gereken kanı kaybediyor. 2000’li yılların başında Türkiye’de yeni ürünleri 206 ve 307 ile büyük bir atılım yapan Peugeot, o dönemin Genel Müdürü Pierre Louis Collin, Reklam&Halkla İlişkiler Müdürü Yaprak Erdem ve ekip arkadaşlarıyla çok hoş bir rüzgar yakalamışlardı. Ya da ürünlerin getirdiği rüzgarı çok iyi yönetmişlerdi. Türkiye’de sıfır noktasındaki markanın pazar payını birkaç yılda yüzde 8-9’lara getirmişlerdi. Dört yılda bir genel müdür değiştirmeyi prensip edinen Peugeot’da daha sonra Yaun Caunay genel müdür olurken Yaprak Erdem de Peugeot Fransa’nın yolunu tuttu. Bu arada yeni ürün çıkmadı, çok iyi yapılan satışlara karşılık servis sorunları yaşandı. Müşteri memnuniyetsizlikleri Peugeot aleyhine açılan web siteleriyle doruğa ulaştı. Caunay ve ekibi bu sorunlarla iyi niyetli bir şekilde uğraştı. Ama ne yazık ki yeterli olunamadı. Geçen yıl yeni Genel Müdür Jean Piere Vieux göreve geldi. Peugeot şimdi yeni yapılanmaların içinde. Pazar payı, binek ve ticari araçlarda 3.6 civarında. 2008 hedefi ise 4.5 olarak belirlenmiş. Yol boyunca bu konuları konuştuğumuz, 3,5 yıldır Pazarlama Direktörü olarak görev yapan Dominique Hanotaux, Peugeot’nun Türkiye’deki geleceğinden hayli umutlu. Pazarda markalarını “Türk olarak” gördüklerini ve kısa sürede yeni ürünlerle olmaları gerektiği yerde olacaklarını söylüyor. Ben Peugeot’nun Türkiye’deki son 10 yılın hareketlenmelerine bakarak Aslan’ı şu anda “yaralı” olarak görüyorum. Aslında bu kadar yara almasının stratejik nedenlerinin bulunması gerektiğini düşünüyorum. İmajı, pazar payı, ürünleri, basınla ilişkileri, müşteri memnuniyeti konularındaki artıları nasıl eksiye dönüştü bunun iyi analiz edilmesi lazım. Sanırım yeni ekip bunların farkında ve üzerine gidecektir. Çünkü bence Peugeot, bu günkü yerini ve imajını pek de hak etmiyor. Bence iki noktanın da Peugeot tarafından analiz edilmesinde fayda var. Birincisi 4 yılda bir genel müdür değiştirmek ne derece doğru? İkincisi ise bir Türk Genel Müdür daha faydalı olmaz mı?
CİTROEN’İN BAŞARISI Fransız Peugeot ile başladık, kardeşi Citroen ile devam edelim. Citroen’in şu andaki konumu, başarısı bana 2000’li yılların başındaki Peugeot’yu anımsatıyor. Yeni ve iddialı ürünler, dinamik bir genel müdür, servis ve müşteri memnuniyetindeki başarı, basınla kurulan sağlıklı, samimi ama mesafeli diyalog. Bir ortak nokta da kadın tüketicilerin tercihleri. Geçmişte 206’ya aşık olan kadınlar şimdi C3’e aşık oluyor. Türk Genel Müdür tarafından başarıyla yönetilen Citroen, Türk tüketicisinin tüm ön yargılarını yıkmış durumda. Yollarda sık sık görmeye alıştığımız Citroen, Peugeot’nun düştüğü hatalara düşmez umarım. Ya da 7-8 yıldaki bu dalgalanmalardan kendine olumlu payları çıkartır. Citroen’in bugün geldiği nokta da ayrı bir başarı öyküsüdür. |
|
Yanıt Yaz | |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |