Otomobil Logolarının İlginç Hikayeleri

Otomobil firmalarının logolarının oldukça ilginç hikayeleri var. Örneğin, İtalya'nın gururu Alfa Romeo'nun, başlangıçta Fransız otomobili olduğunu biliyor muydunuz?
Fransız otomobil firması Darracq'ı İtalya pazarına sokmak isteyen Cavaliere Ugo Stella, ortaklık başarısızlıkla sonuçlanınca firmayı İtalya'ya taşıyıp, adını da "Lombard Otomobil Fabrikası Anonim Şirketi" (İtalyanca; Anonima Lombarda Fabbrica Automobili, kısaca ALFA) olarak değiştirdi.




1913 yılında Lionel Martin ve Robert Bamford, ileride Aston Martin'e dönüşecek olan şirketi kurdular. Kuruculardan Lionel Martin'in, Aston Clinton ile kazandıkları tırmanma yarışı sonrası otomobillerini Aston Martin olarak adlandırdılar.


Alman mühendis Augus Horch, otomobil firması A. Horch & Cie'yi kurduktan 10 yıl sonra kendi firmasından atılır. Bunun üzerine Horch, 2. otomobil firmasını kurup, adını da Horch olarak belirler.


Eski ortaklarının Horch'a yeni bir isim bulması için dava açtıklarında, "dinle" anlamındaki Horch'u, "dinle" kelimesinin latincesi olan Audi ile değiştirir. 1932 yılında 4 otomobil üreticisi, Audi, Horch, DKW ve Wanderer birleşip Auto Union'u kurarlar. 1985 yılındaysa, Auto Union, bugün bildiğimiz Audi'ye dönüşür



1913 yılında Karl Friedrich Rapp ve Gustav Otto, 2 ayrı uçak fabrikası kurarlar. Bir süre sonra bu iki fabrika Bayerische Motoren Werke yani BMW ismi altında birleşirler.



BMW logosu, bir uçak pervanesinden esinlenerek geliştirildi. Logodaki mavi ve beyaz renkleri ise, Bavyera bayrağının renkleridir.



Buick Motor Şirketi, 1903 yılında David Dunbar Buick adlı İskoç-Amerikan mucit tarafından kuruldu. 15 yaşında lise eğitimini bırakıp iş hayatına başlayan Buick, kendi firmasını kurdu.

1906 yılında ortağı William "Billy" Durant tarafından kendi şirketinden kovulan Buick, hisselerini 100.000 dolar karşılığında sattı. Sonraki yıllarda Buick çok az para karşılığı bulduğu işlerde çalıştı. Öldüğündeyse, hiç parası yoktu...



Henry Ford, kurduğu 2. otomobil şirketi olan Henry Ford Company'den ayrıldıktan sonra, şirketin kapanmasına karşı çıkan Henry M. Leland adlı mühendis, Cadillac markasının doğmasına sebep oldu.


1899 yılında kurulan Fabbrica Italiana Automobili Torino adlı şirket, yakından tanıdığımız FIAT'ın köklerini oluşturur. Şirketi kuran yatırımcılardan biri olan Giovanni Agnelli, 400 dolar karşılığında şirketin hisselerini alır. Şu anda bu hisseler milyar dolar edecek düzeydedir ve şirket yönetiminde her zaman bir Agnelli bulunmaktadır.


Herkes Ford'un, Henry Ford tarafından kurulduğunu bilir. Bilinmeyen ise, bu şirketin, Henry Ford'un kurduğu 3. otomobil şirketi olduğudur. Ford, önce The Detroit Automobile Company'i kurar ve 2 yıl içinde iflas eder. Ardından Henry Ford Company kurulur, ancak 1 yıl sonra Henry Ford bu şirketi bırakır. (Böylece Cadillac markası doğar) 1902 yılında Ford'un 3. otomobil firması olan Ford Malcomson Ltd. kurulur. Şirketin tanınmış mavi logosu ilk kez 1927 yılında geliştirilmiştir.


Mazda, 1920 yılında Toyo Cork Kogyo Co. adıyla Hiroşima, Japonya'da kuruldu. O dönemde şişe mantarı sıkıntısı olduğu için şirket, şişe mantarı yerine kullanılabilecek bir alternatif geliştirip satmaya başladı. Kısa süre sonra mantar sıkıntısı sona erince, şirket iflas sürecine girdi. 1927'de Jujiro Matsuda yönetimi devraldı ve şirket otomobil üretmeye başladı...


Daimler-Motored-Gesellschaft ve Benz & Cie şirketlerinin 1926 yılındaki birleşmesi, Daimler - Benz'in doğmasına yol açtı. "Mercedes" ismi 1900'de ortaya çıktı. Avrupalı yarış tutkunu Emil Jellinek, Daimler'den hızlı bir otomobil ve Maybach tarafından tasarlanmış özel bir motor istedi. Bu otomobil 10 yaşındaki kızının takma adı olan "Mercedes" olarak anılmaya başlandı.



Mitsubishi ismi, "mitsu" ve "hishi" kelimelerinin birleşmesinden oluşur ve 3 elmas anlanıma gelir. Mitsubishi logosu da, Iwasaki ailesi ve Tosa klanının sembollerinden oluşur.



1812 yılında kurulan Peugeot firması, makine ekipmanları, saat yayları, mutfak gereçleri, ütüler, şemsiyeler ve 1885 yılından itibaren de bisiklet üretiyordu. Şirketin otomobil sektörüne girişi de, bisiklet üretimi sayesinde oldu. 1889 yılında şirketin ilk buhar güçlü otomobili, bir yıl sonraysa benzinli otomobili üretildi. Bir Peugeot sürmemiş olsanızda, Peugeot'nun keşiflerinden birini kullanmış olmanız muhtemel: Biber değirmeni. 1842'de keşfedilen değirmen o kadar işlevseldi ki, günümüze gelene dek hiç değişmedi.



Louis Renault, ailesinin evinin arka bahçesinde ilk otomobilini yaptığında 21 yaşındaydı. Ardından gelen siparişlerle otomobil firmasını 1898 yılında kurdu: "Societe Renault Freres"

Renault, 1. Dünya Savaşı sırasında FT-17 adında hafif tanklar üretti. Bu tanklar çok popüler hale geldi ve 1919'da şirketin logosuna da girdi.



Saab firması, İsveç Hava Kuvvetleri'ne hizmet etmek için 1937 yılında kuruldu. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle, şirket otomobil üretmeye başaladı. Şirketin ilk otomobili Saab 92 olarak isimlendirildi, çünkü şirketin 92. tasarımıydı. Daha önce yapılmış olan 91 tasarımın tamamı da uçaklardı.



Adolf Hitler, bir otomobil yapmasını istediği Ferdinand Porsche'den 3 beklentisi vardı: 100 km/s azami sürat, düşük yakıt tüketimi ve otomobile 2 erişkinle 3 çocuğun sığabilmesi. Bu isteklerin sonucunda Volkswagen Beetle doğmuş oldu. 2. Dünya Savaşı'nın ardından İngilizler şirkete el koydu ve Volkswagen'i önce Ford'a, ardından Fransız Hükümetine, diğer İngiliz otomobil üreticilerine ve son olarak Fiat şirketine önerdi. Hiçbiri bu teklifi kabul etmedi, böylece şirket tekrar Alman hükümetine kaldı. Teklifi reddedenlerin, burun kıvırdıkları Beetle modelinin 21 milyondan fazla satış yapmasıyla oldukça üzülmüş olduklarını tahmin etmek zor değil...

Alıntıdır