| 
                Amortisör (Fransızcadan: amortisseur), makinalarda çalışma 
                sırasında meydana gelen sarsıntı ve titreşimlerin şiddetini ve 
                etkisini azaltmak için kullanılan elemanlar. Amortisörler 
                hareket yönüne ters, hız ile orantılı bir direnç gösterirler.
                
 Böylece sarsıntı ve titreşim doğuran enerjiyi ısıya çevirerek 
                yutarlar. Her türlü darbeli çalışan makinalarda (tekstil 
                makinaları, presler, iş makinaları, kaldırma makinaları, 
                otomobiller...) kullanılmalarına rağmen, en yaygın kullanma 
                alanı araçlardır.
 
 Yayların araç süspansiyon sistemlerinde kullanılmaları geçen 
                yüzyıla kadar dayanır. İlk kullanılan yaylar kalın çelik 
                yaylardır. Bunların yoldan gelen darbeleri bir ölçüde yutmaları, 
                daha hızlı ve rahat yolculuk yapma imkanını ortaya çıkarmıştı. 
                Daha sonraları halk arasında makas olarak bilinen yaprak 
                yayların büyükten küçüğe doğru yerleştirilmesi ile meydana gelen 
                yaylar, geniş kullanım alanı bulmuştur. Bu yayların ön ve arka 
                dingil ile şasi arasında kullanılmasıyla araç gövdesi dolaylı 
                olarak dingillere oturtulmuş olur. Böylece yoldan gelen 
                sarsıntılar kadar, aracın kalkma ve fren sırasındaki 
                sarsılmaları da
 yumuşatılmış oluyordu. İlk defa 1928'de otomobil imalatındaki 
                bir uygulamayla süspansiyon sistemi her bir tekerleğe bağımsız 
                olarak uygulanmış, yani dingil kullanılmasından vaz geçilerek 
                her tekerlek ayrı olarak yataklanmıştır. Böylece bir tekerlek 
                tarafından alınan darbe
 diğerine iletilmediğinden seyahat rahatlığı artırılmıştır.
                Bugün helezon yaylar, burulma çubukları, yaprak yaylar gibi 
                kullanılan birçok yay tipi vardır. Genellikle ön tekerlekler 
                için helezon yaylar kullanılırken, arka dingil yaprak yaylardan 
                yapılan makaslar üzerine oturtulur.
 
 Yaylar enerji depolama kabiliyetleri yüksek olan elastik 
                elemanlardır. Bu özellikleri, dolayısıyla yol sathından alınan 
                darbeleri, boyut değiştirerek ve enerji depolayarak şasiye 
                iletmeden alırlar. Fakat yalnız başlarına kullanıldıklarında ilk 
                anda depoladıkları enerjiyi sonra geri verirler ve bir salınım 
                hareketine sebeb olurlar. Bu salınımın sadece bir kısmı yayın 
                rijitliği, yani iç moleküller sürtünmesi dolayısıyla ısıya 
                çevrilerek yutulur ve salınımın durması zaman alır. Eğer bu 
                salınımların devam etmesine müsaade edilirse araçta da 
                sallanmalar görülür.
 
 Bilhassa İkinci Dünya Savaşı sırasında metalurji sahasındaki son 
                ilerlemeler yayların enerji depolama kabiliyetlerini, yani 
                elastikiyetlerini arttırmış ve araç süspansiyon sistemlerinde 
                yaylar yanında enerji yutma kabiliyetleri yüksek amortisörlerin 
                kullanılması bir ihtiyaç halini almıştır. Bugün amortisörler, 
                araç süspansiyon sistemlerinde geniş bir şekilde 
                kullanılmaktadır.
 
 
 AMORTİSÖRLERİN ROLÜ
 
 Amortisörler, araç süspansiyon sistemlerinde yaylarla birlikte 
                kullanılarak yoldan tekerleklere gelen sarsıntı ve titreşimlerin 
                araba şasisine iletilmeden emilmesini sağlarlar. Burada 
                amortisörlerin rolü yaylardan daha değişik bir karakter 
                gösterir.
 
 Bu sistemlerde yay tarafından depolanan enerji, salınımlar 
                halinde şasiye iletilmeden amortisörler tarafından emilir. İşte 
                bu prensibe dayanarak yolun düzensizliklerinden dolayı meydana 
                gelen darbe ve salınımları, yaylar, araç gövdesine iletmeyerek 
                depolarlar. Amortisörler ise hareket yönüne ters doğrultuda 
                gösterdikleri direnç ile gerek ilk anda tekerlekten gelen 
                enerjiyi ve gerekse yayda depolanan enerjiyi yutarak ısıya 
                çevirirler. Böylece sarsıntıları yok ederler.
 
 Amortisörler, sadece aracın konforu için gerekli elemanlar 
                değillerdir. Aynı zamanda tekerleklerin yolu iyi kavramaları 
                gibi önemli bir fonksiyonu da yerine getirirler. İyi bir 
                amortisör virajda savrulmayı önler. Tekerleklerin yere iyi 
                basmalarını ve zıplamamalarını sağlayarak hem çekişi artırır, 
                hem de fren yapıldığında duruş mesafesini kısaltır.
 
 
 AMORTİSÖRLERİN YAPISI VE TİPLERİ
 
 Genel olarak amortisörlerin çalışma prensibi sürtünme yoluyla 
                harekete karşı bir direnç göstererek, hareket enerjisinin ısıya 
                dönüştürülüp, yutulması esasına dayanır. Amortisörler kuru ve 
                akışkan esaslı tipler olmak üzere iki ana bölüme ayrılırlar.
 
 Kuru tipler, yaylar ve lastiklerde olduğu gibi cisimlerin iç 
                moleküler sürtünmesine dayanarak veya doğrudan birbirine 
                sürtünen cisimlerde olduğu gibi dış sürtünme esasına dayanarak 
                sarsıntı ve titreşim doğuran hareket enerjisini ısıya çevirerek 
                yutarlar.
 Akışkan tipleri ise sıvı veya gaz esaslı olabilirler. Sıvı 
                tiplerde daha çok yağ kullanılır. Yağların iç moleküler 
                sürtünmesi olan yüksek viskozite (kıvamlılık) özelliğine 
                dayanılarak basınç altındaki yağın dar kanallardan geçmeye 
                zorlanmasıyla sıkışan moleküllerin arasındaki sürtünme 
                yardımıyla ısıya çevrilen enerji yutulur. Gaz esaslı tipler de 
                aynı prensibe göre çalışırlar. Gaz olarak daha çok hava 
                kullanılır.
 Amortisörlerin bu iki ana esasa bağlı, sanayi ve araçlarda 
                kullanılan birçok tipleri vardır. Araçlarda geniş bir kullanılma 
                alanı bulması dolayısıyla en çok tanınan teleskopik tipdir.
 
 
 TELESKOPİK TİP HİDROLİK AMORTİSÖRLER
 
 Bu tip amortisörler tekerlek kısmına bağlı içi yağ dolu silindir 
                ve arabanın gövdesine bağlı çubuk piston grubu olmak üzere iki 
                ana parçadan meydana gelirler. Silindir kısmının dış zarfı iki 
                kat olup ara kısım yedek yağ deposu vazifesini görür. Piston 
                çubuğuna silindirin üst tarafına geçen koruyucu toz tüpü ve 
                silindir içinde işleyen piston bağlıdır.
 
 Bu tip amortisörlerin çalışma şekli şöyledir: Eğer tekerlek bir 
                darbe alırsa, amortisörün bu sıkışma stroku esnasında silindirin 
                alt kısmındaki süpap kapanır. Yağ basıncı piston üzerindeki 
                süpabı açar ve yağ pistonun üst kısmına geçer. Bu kısımda aynı 
                zamanda piston çubuğu bulunduğundan fazla yağ bir boru 
                vasıtasıyla yedek depoya gönderilir. Bu borunun ucunda bir supap 
                daha mevcuttur. Bu işlem sırasında amortisör yukarı doğru olan 
                yay hareketini yumuşatır, darbeyi söndürür, amortisörün aşağı 
                doğru tepkisi lastiği yola bastırır, zıplamasını önler.
 
 Tekerleğin düşmesi sırasında amortisör şöyle çalışır: 
                Amortisörün açılması esnasında yağ önce silindirin alt başındaki 
                süpaptan içeri girer. Piston üzerindeki süpap tek taraflı 
                olduğundan kapanır ve piston üstündeki yağ ince borudan geçerek 
                yedek depoya ve oradan silindire girer ve geri gelme 
                mukavemetini te'min eder. Bu işlem sırasında amortisör 
                tekerleğin düşmesi ile yayın birden boşalmasını önler, darbeli 
                açılımı frenler, tekerleğin yola yumuşak bir hareketle 
                oturmasını sağlıyarak, zıplamasına engel olur.
 
 Görüldüğü gibi yağın ince boru ve süpaplardan geçmeye zorlanması 
                amortisörün hareketini, ters yönünden bir direnç göstererek 
                sarsıntı doğuran enerjiyi ısıya çevirip yutmasına imkan sağlar. 
                Dikkat edilecek diğer bir husus da amortisör içinde ısınan yağın 
                her zaman bir yönde hareket etmesi ve böylece kendini ve cihazı 
                soğutmasıdır.
 
 
 Amortisörün birincil işlevi tekerlek tümseklerin ve çukurların 
                üzerinden geçtikten sonra yayların salınımını azaltmaktadır.
 Yayların görevi ise, lastiğin yolun yüzeyi ile sürekli teması 
                muhafaza etmesine imkan sağlamaktır. Aslında yüzeyin 
                bozukluğunun şoklarını emen yaydır.
 Bu durumda, yaygın olarak kullanılan isimlerinin aksine, "şok 
                emicisi"nin yani amortisörün amacı yoldaki tümseklerin şokunu 
                emmek değildir. Bu yayların görevidir. Amortisörün amacı aslında 
                yayların salınımını azaltmaktır.
 
 
 Bir yay, sıkıştırıldıktan ya da gerildikten sonra asıl biçimine 
                geri dönebilmek için enerjiyi muhafaza eder. Ne yazik ki, bir 
                yay sadece asıl şekline geri dönüp orada öylece kalmaz. Bir yayi 
                sıkıştırır ya da gererseniz, sonunda durana kadar giderek daha 
                küçük artışlarla ileri geri salındığını muhtemelen siz de 
                gözlemlemişsinizdir. Eğer eski bir arabanin bir tümseği aştıktan 
                sona sürekli zıplayıp durduğunu görmüs iseniz, etkisiz 
                amortisörleri olan bir arabada yayların ne yapacağını 
                görmüşsünüz demektir. Bu durum arabanın güvenle kontrol edilmesi 
                bakımından iyi olmadığı gibi, yarış esnasında arabanın etkili 
                bir şekilde kullanılması bakımından iyi olmadığı da kesindir.
 Amortisörün birinci amacı bu salınımı kontrol etmektir. 
                Yolcuların taşındığı bir arabada, tasarımcı bu amortisörlerin 
                yayın şokunu nasıl azaltacağını ayarlayabilmektedir. Eğer bu 
                azaltma ani olursa, arabanın ağırlık aktarım hızı kontrolü daha 
                iyi, ancak kullanımı daha sert olacaktır. Eğer azalma daha 
                yavaşsa ve 2 ila 3 salınıma kadar imkan tanıyorsa, arabanın 
                kullanımı çok daha yumuşak olacaktır.
 Araba yarışlarında, azalmanın neredeyse derhal olması arzu 
                edilir. Bir aracın yayın üzerinde zıplaması lastiğin temas 
                parçalarında istikrarsız değişiklikler ve lastikler üzerinde 
                mekanik bir ters kuvvet yaratır. Bu koşulların her ikisi de 
                lastiklerin sahip olduğu etkili tutuşu azaltır. Aracın 
                karoserinde meydana gelen tüm zıplamalar, tam tutuşun mümkün 
                olduğu hızla lastiklere dönmesi için hızla ortadan 
                kaldırılmalıdır.
 Ancak, aynen yaylar gibi, bir amortisörün çok sert olması 
                ihtimali de mevcuttur. Öncelikle, eğer amortisörler yaylardan 
                daha sertse, yaylar etkisiz hale gelecek ve çarpmaları emme 
                işlemlerini yerine getirmeyecektir.
 İkinci olarak, amortisörün hızlanma, frenleme ve viraj almanın 
                dinamik değişikliklerinde ağırlık aktarımının ne kadar hızla 
                ortaya çıktığı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Bu durum 
                aracın direksiyonunun çok hafif olmasına yardımcı olacaksa da, 
                aktarım sürücü için çok hızlı olabilir.
 Özellikle viraj alırken, sürücünün yumuşak bir ağırlık aktarımı 
                gerçekleştirmesi ve lastiklerin azami tutuşlarına ulaştığını 
                hissetmesi gereklidir. Eğer ağırlık çok hızlı aktarılırsa, 
                sürücü lastiğin söz konusu zirve tutuşa ulaştıklarını 
                hissedemeyecek, ve muhtemelen lastiklerin çekme kapasitesini 
                aşarak aşırı kayma ya da dönüşlere (spin) yol açacaktır.
 
 Arabanız üzerinde değişiklik yaparken, ise satın alabileceğiniz 
                en müthiş yarış donanımı ile başlamak muhtemelen en uygun 
                baslangıç noktası değildir. Tam yarıs amortisörleri yollar için 
                çok sert olacak ve büyük bir ihtimalle arabanızın tümsekler 
                üzerinde zıplamasına neden olacaktır. Buna ek olarak, muhtemelen 
                azami hızda viraj alırken lastiklerin tutuş seviyesini 
                hissedecek duyarlılığa da sahip olmayacaksınız.
 Çifte amaçlı yol/pist arabasına yardımcı olmak ve kullanım 
                performansının ayarlanabilmesini sağlamak amacıyla, 
                ayarlanabilen birkaç piyasa sonrası amortisör mevcuttur. Manuel 
                (ve hatta elektronik) bir gösterge sayesinde giderek daha 
                sertleşen birkaç ayardan birini seçmek mümkündür. Bu 
                amortisörler yol üzerinde yumusak bir kullanım için (her ne 
                kadar yine de normal amortisörden daha sert olsalar da) en 
                yumuşak derecelerine, ve karoserin yuvarlanmasını en aza 
                indirmek ve direksiyonunun yumuşaklığını arttırmak için en sert 
                derecelerine ayarlanabilmektedir. Bu ayarlanabilir sayesinde, 
                ayrıca kullanım performansının belirli bir pist için ince 
                ayarının yapılması da mümkün olmaktadır.
 Eğer mali durumunuz ayarlanabilir amortisörleri satın alacak 
                kadar iyi değilse sabit fiyatlı bir amortisörde daha sertin daha 
                iyi oldugunu düşünmeyin. Amortisörler birlikte kullanılacaği 
                yaylar bilinerek seçilmelidir. Çok sert bir amortisör yayı 
                etkisiz hale getirerek verimini azaltacaktır. Eger amortisör 
                ayarlanamıyorsa, amortisörün yaylarının sınıfına uydurulması 
                daha da büyük önem taşımaktadır. Bu uyum konusunda deneyimli bir 
                mağazaya danışmalısınız.
 Arabanızı tanıyan teknisyen ile konuşun ve hangi amortisörlerin 
                arabanızın değişiklik derecesi için en iyi performansı sunduğunu 
                bulun. Bir başkasının arabası için süper olan amortisör sizinki 
                için en iyisi olmayabilir.
 
 
 ÖZET
 
 Amortisörün amacı yayların tümseklere ve çukurlara verdiği 
                tepkinin salınımını kontrol etmektir. Amortisör ne kadar sert 
                olursa, azalma işlemi o kadar hızlı olur. Amortisör aynı zamanda 
                ağırlık aktarım hızını da kontrol eder. Amortisör kompresyon (ya 
                da daha yaygın olarak bilinen adıyla "çarpma") için ne kadar 
                sertse, lastiklerin bir virajda ne kadar hızlı yanıt vereceğini 
                ve bunun sonucu olarak arabanın direksiyonunun yumuşaklığını 
                belirleyen ağırlık aktarımı da o kadar hızlı olacaktır.
 Yaylari etkisiz hale getirecek çok sert bir amortisör kullanmak 
                ve bunun sonucunda sürücünün deneyimi ve bir virajda azami 
                tutusa ne zaman erisildigi konusundaki duyarliligi için çok 
                hizli agirlik aktarimlari yasamak mümkündür (ki bu durumda genel 
                olarak araba etrafinda dönüp duracaktir). Amortisörlerin 
                yaylarin sinifi bilinerek seçilmesi gereklidir.
 |