Alkol Testi ve Uygulanışı!

Bizi Takip Edin

Araç sürücülerinin yasal sınır olan 0,50 promil üstünde alkollü olup olmadığının belirlenmesi için yapılan testlere “alkol testi” denir. Alkol testi iki şekilde yapılır: Alkolmetreye üflenmesi ile Kan testi ile. Potasyum bikromat ve sülfürik asit içeren çözeltinin bulunduğu alkolmetreye üflendiğinde, nefeste alkol parçacıkları var ise çözelti renk değiştirerek kişinin alkollü olduğunu belirler. Kan testinde ise kişiden alınan kan örneği laboratuvar ortamında incelenerek kanda bulunan alkol miktarı belirlenir. Yasal sınır olan 0,50 promil ölçüsü, 100 ml kanda 50 mg alkol bulunması anlamına gelmektedir. Kanın hacmi, alkolün ise ağırlığı dikkate alınmaktadır. Farklı birimlerin orantılanması gibi bir durum söz konusu olmakla birlikte, uygulama açısından anlamlı bir ölçümleme kabul edilmektedir. Tıbbi açıdan bu oran 0,80 promil ve üzeri olduğunda kişisel denge ve kontrol becerisinden önemli oranda bozulmalar başlar. 0,50 promil sınırı özel araç sürücüleri için geçerli olup, ticari araç sürücüleri ve kamuya ait araçlarda sürücülük yapanlarda alkollü olmak kesinlikle mümkün değildir. Bu oran bu nedenle 0 promildir. Alkol testinin kan ve nefes gibi kimyasal içerik tespiti dışında denge ve kontrol becerisinin fiili testi şeklinde de yapılması söz konusudur. Bu test yasal sınıra uyum olduğu halde, sürücünün denge ve kontrol becerisi hususunda şüphe oluştuğunda gerçekleştirilir. Yere tebeşir ile bir çizgi çizilerek sürücüden bu çizgi üzerinde yürümesi istenir. Çizgi üzerinde kalmayı başaramayan kişiler için bu durumun nedenine dair ilave inceleme talep edilmesi sözkonusu olabilir. Alkollü araç kullanmak hem kişisel, hem de toplumsal açıdan çok büyük bir ihmalkarlıktır. Sürücülerin alkollü olduklarında şoför koltuğuna oturmamak konusunda gösterecekleri hassasiyet, kendi canları kadar başka canlara da duyulan saygının bir ifadesi olacaktır. Zira, ölümlü trafik kazalarında alkollü araç kullanmanın en önde gelen sebeplerden biri olduğu kayıtlara geçmiş istatistiki bir tespittir.