4,29 Liranın 2,5 Lirası devlete!!!

Uluslararası piyasalarda artan petrol fiyatları benzine zam olarak yansıyor.

Yılbaşında 3,90 TL olan benzin fiyatları yapılan zamlarla 22 Şubat'ta 4 lirayı aştı. Mart'ta üç kez zamlanan petrol fiyatları, Nisan'da da bir kez zamlandı ve 4,20 TL'ye ulaştı.

3 Mayıs'taki zamla birlikte 95 oktan kurşunsuz benzin 4,29 liraya kadar yükseldi.

Benzin fiyatlarındaki artış nedeniyle kimi akaryakıt şirketlerini, kimi hükümeti eleştiriyor.

2,5 LİRASI DEVLETE
Avrupa'nın en pahalı benzinini kullanan Türkiye'de bir litre benzinin vergisiz fiyatı 1,7486 TL düzeyinde bulunuyor. ÖTV ve KDV'nin de eklenmesiyle benzinin fiyatı 4,29 TL'ye ulaşıyor. Bir başka deyişle benzin alanlar 4,29 liranın 2,5 lirasını devlete ödemiş oluyor.

HÜKÜMET VERGİ İNDİRİMİNE YANAŞMIYOR

Benzin fiyatlarındaki vergi yüküne karşın hükümet vergi indirimine yanaşmıyor; akaryakıt şirketlerinden fedakarlık istiyor.

Maliye Bakanı Şimşek son açıklamasında, ''Akaryakıt ürünleriyle iştigal eden firmaların kâr marjlarının Avrupa'nın üzerinde olduğunu biliyoruz. Türkiye'de yüzde 9, Avrupa'da yüzde 6 civarında olduğunu da biliyoruz. Tabii ki herkes üzerine düşen fedakarlığı yaparsa iyi olur'' demişti.

ŞİRKETLER MALİYETTEN YAKINIYOR

Sektör temsilcileri kârın Avrupa'dan yüksek olduğunu belirtiyor ancak maliyetlerin de yüksek olmasından yakınıyor. Temsilciler, "Avrupa'da vergi akaryakıt ithal edildikten üç ay sonra ödeniyor. Bizde ise pompadan akınca ödüyorsun" diyor.

adamlar vergide indirim yapıcaklar ama bu seferde devletin geliri ciddi etkilencek ve bu yüzden u açığı kapamanın farklı yollarını aradılar ve bulamadılar bu yüzden vergi indirimi yapmadılar. Zaten farklı bir yol bulmuş olsalar ucu yine bize dokunacağı için mesela benzini ucuz almış olsak bile elektrik su vs vergilerini arttıracaklar yine aynı hesaba gelicek :P

dizele de gelmedi mi ya?

Ben herkesin iyi niyetli oldugunu dusunuyorum. Yoneticilerin(hangi yonetici olursa olsun) ellerinden gelse vergi indirimini yaparlar eminim. Ancak hali hazirdaki durum buna el vermiyor dusuncesindeyim.

vergiye vergi ödüyoruz daha ötesi yok.bi başka boyut ise sanki ülkemizde petrol yok! iran ırak sınırından ötede fellik fellik petrol var bizim burada yok öylemi... petrol var çıkarak çesaret yok, yakında geleceğin yakıtı olan bor madenlerimizi işleten eti bank da satılır ohhh.dünya rezervlerinin %79 elindirinde barındırıyoruz ama gelin görün ki hala benzini ne fiyatlara alıyoruz...

metin Yazdı:   koliva imkan var gelirde var doğru hem dış borç ödüyoruz ama onun dışında hazinedeki parayı çarçurda ediyorlar. Misal karsta ikitane heykel varmış sadece yıkmak için 270.000 TL harcamaya değermi halbuki o para ile kaç yoksul karnını doyurabilirdi, yada seçimlerde devletin parası ile elektrik su olmayan köye çamaşır bulaşık makinası hediye etmek gibi mesela   demek istediğim gerçekten hizmet verseler giderleri çok olacağı için vergi alsınlar sonuçda bir şekilde bize geri geliyor hizmet olarak ama ama ben tamamının hizmete ayrıldığını düşünmüyorum. Bu yüzden giderlerini kapamak için vergiye yükleniyorlar ne yazıkki.

Carcur etme olayi her zaman olacak bundan kacis yolu yok. Ben buradan ornek vereyim, gerci burasi belkide verilebilecek en kotu orneklerdendir ama yinede Turkiye'den bakildiginda Avrupada Belcika en gelismisler arasinda sayiliyor. Bir yere bir tren istasyonu yapildi, cok luks. Gayet guzel oldu ve herkeste sevdi. Ancak Fransizca konusan taraf, Valon tarafa yapildi bize niye yapilmiyor dedi ve mecburen o kisma da ayni istasyondan bir tane yapildi. Konusulan rakamlar cok ucuk rakamlar. Istasyonun yapildigi durak ise cok ucra kesimde kalmis bir istasyon. Bu olayi burada en guzel carcur etmeye  ornek olarak gosteriyorlar.

Senin bahsettigin 270 bin tl, devletin gelirlerinin giderlerinin arasinda devede kulak kalir. O yuzden bize gore buyuk paradir ama devlete gore yapilmasi gerekendir. Isler ne kadar iyiye giderse gitsin, benzinin fiyati 1 lira dahi olsa yine suclanacak seyler mutlaka bulunur. Tamam kabul ediyorum fiyatlar pahali ve birsey yapilmasi gerekir ama bir onceki yazimda da dedigim gibi, ben yoneticilerin ellerinden gelse bu indirimi buyuk bir memnuniyetle hatta govde gosterisi seklinde yapacaklarini dusunuyorum. Demekki mevcut durumda mumkun gozukmuyor.


Düzenleyen koliva - 06 Mayıs 2011 Saat 10:13

koliva Yazdı: Ben herkesin iyi niyetli oldugunu dusunuyorum. Yoneticilerin(hangi yonetici olursa olsun) ellerinden gelse vergi indirimini yaparlar eminim. Ancak hali hazirdaki durum buna el vermiyor dusuncesindeyim.

 güzel noktaya değinmişsin burada tebrik ederim anlatmak istediklerimi anlatmışsın

koliva Yazdı: metin Yazdı:   koliva imkan var gelirde var doğru hem dış borç ödüyoruz ama onun dışında hazinedeki parayı çarçurda ediyorlar. Misal karsta ikitane heykel varmış sadece yıkmak için 270.000 TL harcamaya değermi halbuki o para ile kaç yoksul karnını doyurabilirdi, yada seçimlerde devletin parası ile elektrik su olmayan köye çamaşır bulaşık makinası hediye etmek gibi mesela   demek istediğim gerçekten hizmet verseler giderleri çok olacağı için vergi alsınlar sonuçda bir şekilde bize geri geliyor hizmet olarak ama ama ben tamamının hizmete ayrıldığını düşünmüyorum. Bu yüzden giderlerini kapamak için vergiye yükleniyorlar ne yazıkki. Carcur etme olayi her zaman olacak bundan kacis yolu yok. Ben buradan ornek vereyim, gerci burasi belkide verilebilecek en kotu orneklerdendir ama yinede Turkiye'den bakildiginda Avrupada Belcika en gelismisler arasinda sayiliyor. Bir yere bir tren istasyonu yapildi, cok luks. Gayet guzel oldu ve herkeste sevdi. Ancak Fransizca konusan taraf, Valon tarafa yapildi bize niye yapilmiyor dedi ve mecburen o kisma da ayni istasyondan bir tane yapildi. Konusulan rakamlar cok ucuk rakamlar. Istasyonun yapildigi durak ise cok ucra kesimde kalmis bir istasyon. Bu olayi burada en guzel carcur etmeye  ornek olarak gosteriyorlar. Senin bahsettigin 270 bin tl, devletin gelirlerinin giderlerinin arasinda devede kulak kalir. O yuzden bize gore buyuk paradir ama devlete gore yapilmasi gerekendir. Isler ne kadar iyiye giderse gitsin, benzinin fiyati 1 lira dahi olsa yine suclanacak seyler mutlaka bulunur. Tamam kabul ediyorum fiyatlar pahali ve birsey yapilmasi gerekir ama bir onceki yazimda da dedigim gibi, ben yoneticilerin ellerinden gelse bu indirimi buyuk bir memnuniyetle hatta govde gosterisi seklinde yapacaklarini dusunuyorum. Demekki mevcut durumda mumkun gozukmuyor.

lüzumsuzsa söndürecen arkadaş adamlar yönetici değil spekulum size bir fıkra göndereyimde okuyun yılmaz abimden


23 NİSAN

Değerli çocuklar...

Bugünkü yazı size.

*
Minik bi kız, kendisi gibi minicik iki kedi yavrusunu sepetten yuvaya oturtmuş, hem güneş alsınlar, hem de mahalledeki arkadaşları da sevsin diye apartmanın bahçesine çıkarmış... Tesadüf bu ya, yalaka bi gazteci komşuymuş... İşe giderken, bi de bakmış, mahallenin bütün çocukları bi sepetin başında toplanmış, cıvıl cıvıl gülücük saçıyorlar. Merak etmiş. Yanaşmış... Ki, yanaşmayı iyi bilirler. A-aaa, iki minicik kedi yavrusu... Araştırmacı gazteci olduğu için “kaç yaşında bunlar” diye sormuş. Minik kız “görmüyor musun, henüz çok minikler, gözleri bile açılmadı” demiş. Gazteci hafiften morarmış ama, hiç bozuntuya vermeyip, “isimleri ne bunların peki” diye sormuş. Minik kız, pat diye, “AKP” cevabını vermiş. Gaztecinin gözleri faltaşı gibi açılmış... Acaba yanlış mı duydum diye, tekrar sormuş, zamane çocuklarının boku ters oluyor malum, “sağır mısın, AKP işte” cevabını almış.
*
E bu fırsat kaçmaz tabii... Koşmuş hemen gazteci gaztesine, kaldırmış telefonu, AKP'yi aramış, vermiş gazı, vaziyet böyle böyle, “biçilmez kaftan” demiş. Hemen organizasyon ayarlanmış, kameralar mameralar mahalleye hücum, Başbakan'ın güzergâhı değiştirilmiş, 23 Nisan sabahı tesadüfen oradan geçiyormuş gibi yapılıp, zınk, minik kızın önünde durmuş makam aracı... İnmiş başbakan. Bagajdan oyuncak dağıtımının ardından, “a-aa bunlar ne böyle” demiş, minik kıza yaklaşarak, “günaydın güzel yavrum, bu minik kedilerin ismi ne bakayım” diye sormuş. Minik kız, haşırt diye, “birinin adı CHP, birinin adı MHP” demiş iyi mi! Resmi heyetin gözüne biber gazı sıkılmış gibi olmuş... Üç-beş saniye sessizlikten sonra, bizim yalaka gazteci öne atılmış, “e hani AKP diyordun” diye hesap sormuş. Dedim ya, zamane çocukları aksi oluyor biraz, “o eskidendi” demiş... “Büyüdüler artık, gözleri açıldı!”
*
Anne-babalarınızın siyaset miyaset diye saatlerce konuştuğu mevzular, bu tür komikliklerden ibarettir, ufak ufak ayağınız alışsın diye yazıyorum... Biliyorum, büyüklerinizi dinleyip dinleyip, endişeleniyorsunuz. Sakın...
Öcü, kahkahadan korkar.
Hayata hep gülümseyerek bakın.