Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

İSTANBUL'UN FETHİ KUTLU OLSUN.

Nereden Yazdırıldığı: Peugeot Turkey Fan Club
Kategori: PEUGEOT TURKEY FAN CLUB GENEL
Forum Adı: Haberler
Forum Tanımlaması: Otomobil, Teknoloji, Spor ve diğer tüm konular hakkında güncel haberler
URL: https://forum.peugeotturkey.com/forum_posts.asp?TID=677
Tarih: 23 Nisan 2024 Saat 20:46
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 12.05 - http://www.webwizforums.com


Konu: İSTANBUL'UN FETHİ KUTLU OLSUN.
Mesajı Yazan: Guests
Konu: İSTANBUL'UN FETHİ KUTLU OLSUN.
Mesaj Tarihi: 28 Mayıs 2008 Saat 16:27
İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453'te, şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis şehrini Sultan II. Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir.

Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır. Tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiştir.

Tarih: 2 Nisan - 29 Mayıs 1453

Yer: İstanbul

Sonuç: Osmanlı'lar İstanbul'u ele geçirdi, Bizans İmparatorluğu yıkıldı.

Bizans İmparatorluğu kumandanı: XI Konstantin

Osmanlı kumandanı: Fatih Sultan Mehmed
 
Fethin iç sonuçları:

O zamana kadar sadece bir devlet olan Osmanlı, artık bir İmparatorluk haline gelmişti.

Anadolu ve Balkanlar arasındaki geçişlerde bir engel olan Bizans yıkılmış, arada engel kalmamıştı.

Birçok kere Osmanlı şehzadelerini ve Avrupa ülkelerini kışkırtan Bizans artık bunu yapamayacaktı.

Müslüman dünyasında Osmanlı Devleti daha saygın bir hale gelmişti.

Müslümanların peygamberi Hz. Muhammed'in hadis-i şerifindeki o kumandan, Fatih Sultan Mehmed olmuş ve peygamberinin övgüsünü almıştı.
 
 
 
Fethin dış sonuçları:

Avrupa ve Balkan devletlerinin Osmanlı'yı Balkanlar'dan atma çabaları sonuçsuz kalmıştı.

İstanbul'dan İtalya'ya kaçan sanatkârlar ve bilim adamları, rönesans ve reform hareketlerini hızlandırmışlardı.

Dünyanın en büyük imparatorluklarından olan Doğu Roma İmparatorluğu tamamen yok olmuştu.

Orta Çağ kapanıp Yeni Çağ başlamıştı.

Ticaret yollarının birer birer Türklerin eline geçmesi Avrupalıları yeni ticaret yolları bulmaya zorladı ve coğrafi keşifler ortaya çıktı.

Bu fetih bir nevî Avrupa'nın (İngiltere'nin) Amerika kıtasını keşfinin yolunu açmıştır. Zirâ bu keşifle ticaret yolları kapanan Avrupalılar başka yollar bulmak zorundaydılar. Bu keşif buna bir vesile olmuştur.
 
İSTANBULUN FETHİ

Aştık geçilmez dağlar üstünden
Öyle vakur, öyle heybetli
Vardık ot bitmeyen vadilere
Ayağımız değdi yeşerdi!

Gönlümüzde büyüklüğü Asya’nın
Yıktı köhneliğini orta zamanın
Zamanın karanlığı ortasında
Şimşek örneği parlayan kılıcımız
Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere
Eskilik, karanlık düşüverince yere,
Dağlar, denizler misali,
Yol verdi gemilere!

Sustu kulakları tırmalayan çan;
Burca bayrak dikince Ulubatlı Hasan!



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 28 Mayıs 2008 Saat 16:30
http://imageshack.us">
http://imageshack.us">
http://imageshack.us">
 
http://imageshack.us">


Mesajı Yazan: GökhaN
Mesaj Tarihi: 28 Mayıs 2008 Saat 16:37
Fatih Sultan Mehmet Tuğrası




-------------
106->206->208->207->301->308->3008

Peugeot Yedek Parça -> https://www.pejo.com.tr" rel="nofollow - www.pejo.com.tr


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 28 Mayıs 2008 Saat 16:38
FETİH'İN PERDE ARKASI;
 
Fetih "açma" anlamında... Kur'an-ı Kerim'de bir surenin de adı... İki önemli yüzü var fethin... Hem ülkelerin fethi, hem de kalblerin... Bir yüzü maddeye, diğer yüzü manaya bakıyor. Pekçok insan soyut ve örneği olmayan kavramları algılayamıyor. İşte fetih, kilitli gönüllerin hak ve hakikate açılmasıdır.

Fetihlerin zirve örneğini "Mekke'nin Fethi"nde görüyoruz. Tevhid abidesinin merkezi olan Mekke'nin fetih olayında öylesine büyük ders ve ibretler var ki.. Dikkat edilirse, Mekke'nin Fethi ile birlikte pekçok kişi İslâm'a girmiştir. Ebû Süfyan ve Hind gibi ömrünü Müslümanlarla mücadeleye harcamış olanlar bile...

Allah Rasülü (s.a.v.) fetih konusunda yeni bir hedef daha gösteriyordu: "İstanbul mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden emir ne güzel emir, onu fetheden asker ne güzel asker..."

Bu müjdeye ulaşabilmek için İstanbul defalarca kuşatıldı. Hatta ilk kuşatma sahabelerin de içinde bulunduğu bir ordu tarafından gerçekleştirildi. 668'de Emeviler tarafından gerçekleştirilen bir seferdi bu... Başta Peygamber Efendimizi (s.a.v.) Hicret sonrası, yedi ay misafir etme şerefine nail olan Ebâ Eyyûb el-Ensarî Hazretleri olmak üzere pek çok sahabe...

Bu kuşatmayı diğer kuşatmalar takip etti. Musa Çelebi'den Yıldırım Bâyezıd'a kadar pekçok komutan... Tam 22 kere tekrarlanan kuşatma...

Zorlu Bir Mücadele

İstanbul'un etrafı kalın ve aşılmaz surlarla çevriliydi. Hem de çift duvar şeklinde örülmüş surlar... Dünya bu surları aşılmaz ve geçit vermez olarak biliyordu.

2. Mehmet de İstanbul'a sevdalananlardandı. Daha küçük yaşta düşmüştü İstanbul sevgisi içine. Hocası Molla Güranî sık sık Fetih Suresi ve Fetih Hadisi'ni okuturdu ona. Hatta günlük oyunları bile İstanbul üzerine kuruluydu. İstanbul'un Fethi'ne kilitlenmiş, bu işi kafasına koymuştu bir kere.

Birgün hocası derse girdiğinde şehzâde Mehmed'i dalgın ve tefekkür halinde buldu. Tatlı bir tebessümle sordu:

"- Ne oldu Mehmet! Bu ne dalgınlık!.."
İşte cevabı:

"- Bir sevgilimiz var Hocam! İstanbul... Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Fetih ile ilgili hadisi aklıma geldi de!.."

Evet, bu bir sevda işi... Necip Fazıl'ın deyimiyle "Hasretle beklenen gelir mutlaka..."
Öyle de oldu. İkinci Mehmet padişah olur olmaz İstanbul'un fethedilmesi olayını ilk gündem maddesi haline getirmişti. Gerekli araştırma ve çalışmaları hemen başlattı. Bu sırada, Çandarlı Ahmet Paşa; "İstanbul'un defalarca kuşatıldığını, bu işin zorluğunu" dile getirerek tereddütlerini ortaya koymuştu. 2. Mehmet, Çandarlı'ya şu cevabı verdi:

"- İstanbul'un şimdiye kadar alınamamış olması, bundan sonra da fethedilemeyeceğini ortaya koymaz. Bu işin sahibi Allah'tır. Allah sonsuz kudret ve kuvvet sahibidir. Biz çalışmamızı yapalım. Sonucu Allah takdir edecektir."

Maddi ve Manevi Sebeplere Sarılmak

İkinci Mehmet, Fetih Suresi'ndeki şu ayetin sırrını çok iyi kavramıştı: "Göklerin ve yerlerin bütün orduları Allah'ındır. Allah Aziz'dir ve hikmet sahibidir." (Fetih Suresi, Ayet: 7)

2. Mehmet kararlıydı. O kadar ki, "Ya ben İstanbul'u alırım; ya da İstanbul beni" diyordu.
İnancı çok kuvvetliydi. Hocalarına karşı sadakat ve vefakârlığı sonsuzdu. Bu konuda, "Enbiyâ-yı evliyâya istinâdım var benim" diyordu.

Onun söz ve uygulamaları bugün bile güncelliğini korumakta, ibret ve ders almak isteyenlere nümune teşkil etmektedir. O, manevî sebeplerin yanında maddî sebeplere de yapışıyordu. Her şeyi bütün incelikleriyle hesap ediyor, geçit vermez olarak bilinen surları yıkmak için projeler üretiyordu. Çağın en gelişmiş teknolojisinden yararlanıyor, 7-8 km. uzağa atış yapabilen 1500 kg.lık toplar döktürüyordu. Yıldırım Bayezıd'ın yaptırdığı Anadolu Hisarı'nın karşısında Rumeli Hisarı'nı yaptırıyordu.

Bugüne kadar yalnız karadan kuşatılan İstanbul'un, aynı zamanda denizden de kuşatılabileceği formüller üretiyordu. Dolmabahçe sırtlarının gerisindeki mekanlarda gizlice, yüz gemiden oluşan bir donanma yaptırdı.

Bu İşin Sabihi Allah'tır

Bu gemilerin sabaha kadar Haliç'e indirilmesini emretti. Askerler tereddüt gösterdiler. Hatta "Padişahımız şaşırmış. Allah gemiler denizde yüzsün diye yarattı. Hiç gemiler karadan yürür mü?" diyenler bile oldu.

Talebesinin sıkıntıda olduğunu gören Akşemsettin Hazretleri, atını öne sürdü ve askerlere şöyle hitap etti:

"- Evlatlarım! Size düşen emre itaattir. Siz emredileni yapın. Kalyonları çekmeye bakın. Bu işin sahibi Allah'tır. Göreceksiniz, Allah yardımını sizden esirgemeyecektir."

Bu sözleri duyan asker, halatları çekti, gerçekten de dünya tarihinde bir ilk gerçeklişti. Gemiler karadan yürütüldü. Bir gecede yüz gemiden oluşan donanma denize indirildi.
Sabahleyin uykularından uyanan Bizanslılar, Osmanlı Donanmasının Haliç'e indiğini görünce, 2. Mehmet'in deha ve büyüklüğü karşısında titremeye başladılar.

Allah'ın Yardımı İnananlarla

İstanbul, hem karadan hem de denizden 53 gün kuşatıldı. Bu sırada, Allah'ın yardımı Osmanlı'nın üzerindeydi. Fatih ve ordusunun her türlü tedbiri alıp sebeplere yapışmasının yanında; öyle manevi işaret ve sırlar açık hale geldi ki... Bir müjde gerçek oluyor, Allah'ın yardımı belirgin hale geliyordu.

Pekçok tarihi konuyu şiirine büyük bir ustalıkla aktaran Yahya Kemal, "İstanbul Fethi'ni Gören Üsküdar" şiirinde "İstanbul'un fethine yüz bin meleğin katıldığını" şöyle anlatır:

"Sarf edilmiş nice kol kuvveti gündüz ve gece,
Karadan sevk edilen yüz gemi geçmiş Haliç'e;
Son günün cengi olurken, ne şafakmış o şafak,
Üsküdar, gözleri dolmuş, tepelerden bakarak,
Görmüş İstanbul'a yüz bin meleğin uçtuğunu;
Saklamış durmuş, asırlarca, hayalinde bunu."

Ulubatlı Hasan bayrağımızı, İstanbul surlarına dikmiş ve İstanbul'un fethi olayını bütün dünyaya ilân etmişti. Bu büyük olay, Ulubatlı'ya aynızamanda şehitlik gibi manevî bir rütbeyi beraberinde getirmişti. Nihayet, bu büyük kahramanımız, baştan beri sevda derecesinde hasretini çektiği mutlu sona ulaşmıştı.

Fetih Aydınlığı

Fetih, bütün insanlara İslâm nimetinin ulaştırılması projesidir.
İnsanlara şefkat ve merhamet etme, hepimizin asıl karar yerimiz olan ahirette cennete girmemiz amacıyla yapılan çalışmadır. Evrensel boyutlu bir anlayıştır.

Fethi yeniden yaşamak ve yepyeni fetih ufuklarına seferler yapmaya ihtiyacımız var. Yalnız ve yalnız insanlığın saadet ve mutluluğu için...

Fetih, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) eliyle, yedinci asırda açılan ve kıyamete kadar sürecek olan bir dinamizmdir. Çağı aydınlık bir dünyaya ulaştırma seferberliğidir.
Fetih, tertemiz kanını insanlığın yarasına merhem yapıp, onları aydınlık bir iklime ulaştırmaktır. Tarihi bir süreç halindeki toplumun ve insanlığın zirve noktasıdır.
Fetih, dünyanın nabzını dinleme ve insanlığın gönlüne ebedilik mührünü vurma hadisesidir.

Fetih, bütün insanlığın iyilik ve mutluluğunu istemektir. Sevgi, huzur, barış, merhamet ve şefkatin zirve noktasıdır. Mekke'nin, Kudüs'ün, İstanbul'un fethinin sonundaki olaylara bakınız. Hepsinde de, fethedilen topraklarda yaşayan insanlara karşı güzel muamele vardır. Af ve merhamet vardır. Ama, kesinlikle vahşet ve katliam yoktur.

İnsanlık bütün meaisini fetih kavramının iyi anlaşılmasına harcasa bile, gene de boş bir iş yapmış sayılmaz. Çünkü, insanlığın Rabbini tanıması, onların asıl karar yeri olan ahirette cennete girmelerinin sebeplerini oluşturmaktan daha önemli ne olabilir?

İnsanda var olan "ölümsüzlük ideali", ancak "fetih anlayışı"nı özümlemek ile gerçekleşebilir. Yunus'un ifade ettiği:

"Ölümden ne korkarsın
Korkma ebedî varsın."

anlayışıyla...


Gençlerimiz basit ve yüzeysel bir anlayış ve sadece maddi ve dünya kaygısıyla değil; daha ulvî, daha yüce, daha kuşatıcı amaçlar ve sonsuzluk ideailini tatmin edecek hedefler doğrultusunda yetiştirilmelidir. Bâki ve kalıcı hedefler varken; fâni ve geçici oyuncaklar ile oyalanmak ne büyük aldanış...

Sözü Arif Nihat Asya'ya bırakıyorum:

"Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan
Sana selâm getirdim, Ulubatlı Hasan'dan
Senki burçlara bayrak olacak kumaştasın
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın."

FETİH SURESİ'NDEN

1. Ayet: "Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik."
2. Ayet: "Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve sani doğru bir yola iletir."
3. Ayet: "Ve şanlı bir zaferle yardım eder."
4. Ayet: "İmanlarına iman katsınlar diye mü'minlerin kalblerine güven indiren O'dur. Göklerin ve yerlerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır."
5. Ayet: (Bütün bu lütuflar) mü'min erkeklerle mü'min kadınları, içinde ebedî kalacakları zemininden ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur."
10. Ayet: "Muhakkak ki sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın kudret eli, onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefâ gösterirse, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir."
29. Ayet: "Muhammed Allan'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükuâ varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır."



Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 28 Mayıs 2008 Saat 16:38

İstanbul'un fethi kutlamaları başlıyor

İstanbul'un fethinin 555. yıl dönümü, çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Etkinliklerde ünlü müzisyen Fahir Atakoğlu da mehter eşliğinde konser verecek.

Osmanlı Devletine uzun yıllar başkentlik yapan İstanbul'un 29 Mayıs 1453'deki Türk ve dünya tarihini etkileyen fethinin 555. yıl dönümü, bu yıl da çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınan bilgiye göre, İstanbul'un fethinin yıl dönümü kutlamaları Balat-Haliç'te 29 Mayıs Perşembe günü saat 21.00'de başlayacak ve yaklaşık 1 saat sürecek.

Kutlamalar çerçevesinde deniz üzerine iki adet 18 metrelik ayak arasına 1072 metrekarelik su perdesi kurulacak ve perdede ''Watch Out'' tekniği kullanılarak, 3D teknolojisiyle üretilen ''Fetih'' filmi yansıtılacak.

Kutlamalar için deniz üzerine, dans eden fıskiye sistemleri de kurulacak. Lazer ve fıskiyeler ile gerçekleştirilecek ışık ve su şovu ''Fetih'' filminin öncesinde izlenebilecek.

ATAKOĞLU'NDAN KONSER

Dünyaca ünlü müzisyen Fahir Atakoğlu, İstanbul'un fethinin yıl dönümünde Haliç üzerine kurulacak bir platformda Genelkurmay Başkanlığı Askeri Müze ve Kültür Sitesi Mehteran Bölüğü ile bir konser verecek.

Atakoğlu piyanosu ile mehter bölüğünün kösü, davulu, zurnası eşliğinde vereceği konserde, fetih için düzenlediği eserleri ilk kez seslendirecek. Konserin bitimiyle deniz üzerinden başlayacak havai fişek, lazer ve ışık gösterileriyle kutlamalar tamamlanacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi kutlamalar için müzikal şov sistemleri, lazer, video projeksiyon, ses sistemleri, gökyüzü tarayıcıları, alev efektleri için çeşitli cihazlar ve havai fişek sistemleri kullanacak.

DİĞER KUTLAMA ETKİNLİKLERİ

İstanbul Valiliğince organize edilen İstanbul'un fethinin 555. yıl dönümü programı çerçevesinde Fatih Sultan Mehmet'in Fatih Camisi'ndeki türbesi ziyaret edilecek.

Saraçhane'deki Fatih Anıtı'ndaki törenin ardından, Belgrat Kapı'da tören düzenlenecek. Buradaki törenlerde, İstanbul'un fethi canlandırılacak.

İstanbul Müftülüğünce de Fatih Camisi'nde 555 hatim okutulacak. Camilere bayraklar asılacak, cami minareleri ışıklandırılacak. Çeşitli camilerde Fatih Sultan Mehmet, fetih şehitleri ve gaziler için mevlit okutulacak.

İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğünce Sultanahmet, Eyüp Sultan, Eminönü Yeni ve Üsküdar Cedid Valide camilerine mahyalar asılacak.

FETİH DESTANI

İstanbul'un fetih destanı, günümüzden 555 yıl önce Fatih Sultan Mehmet'in tarihi M.Ö 7. yüzyıla uzanan doğal güzellikleriyle ünlü Asya ve Avrupa kıtaları arasında yer alan İstanbul'u fethetmesiyle başladı.

Denizden kuşatılan İstanbul, bir gecede 70 parça karadan Haliç'e inmesiyle 29 Mayıs Salı günü fethedildi.

Fatih, fetih ile birlikte, farklı din, dil ve ırktan insanların bir arada barış içinde yaşayabilmesi için onlara esaslı haklar vererek, din ve vicdan serbestliği tanıdı. İstanbul'un fethi, çağ açan ve bir çağı kapatan büyük bir destana dönüştü.



Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 28 Mayıs 2008 Saat 16:52
Şu Kopan Fırtına, Türk Ordusudur Yarabbi !

  Senin Uğrunda Ölen Ordu Budur Yarabbi !

  Ta ki  Yükselsin Ezanlarla Müeyyed Namın

  Galip Et, Çünkü Bu Son Ordusudur İslam’ın !”

 
“Ordumuz; Türk Birliğinin, Türk Kudret ve Kabiliyetinin, Türk Vatanseverliğinin Çelikleşmiş Bir İfadesidir.
 
Türk Ordusu, Türk Milletinin Bağımsızlık Yemini ve Garantisidir !


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 28 Mayıs 2008 Saat 17:14
bende kutluyorum


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 28 Mayıs 2008 Saat 17:17
paylaşım için teşekkürlerrrrr


Mesajı Yazan: sinan-s
Mesaj Tarihi: 28 Mayıs 2008 Saat 18:20
Kutlu olsun...


Mesajı Yazan: mad_sho
Mesaj Tarihi: 29 Mayıs 2008 Saat 00:49
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

-------------
İki tanık var biri dilim biri kalemim.Olanı biteni sindirdim yeter bana kendi derdim...



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Forum Software by Web Wiz Forums® version 12.05 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2018 Web Wiz Ltd. - https://www.webwiz.net