
BASINÇ
(P)
Birim yüzeye etki eden kuvvettir. Birimi :bar,atm,Kg/cm2 dır.
1 bar = 1 atm = 1.033 Kg/cm2
1 bar = 15 psi
ATMOSFER BASINCI
Havanın ağırlığına yer çekimi etkisidir.
Deniz seviyesinde 1,033 Kg/cm2 ye eşittir. Yaklaşık 1 Kg/cm2
olarak alınabilir. Atmosfer basıncı, deniz seviyesinden yukarıya
çıkıldıkça azalır. Hava ısındıkça, genleşir ve hafifler.
VAKUM
Silindir içerisindeki basıncın, atmosfer basıncından düşük
olmasına denir.
İŞ (W)
Bir cismin, bir kuvvet tarafından yer değiştirilmesine denir.
İtme, çekme, kaldırma şeklinde olabilir. Birimi, newtonmetre’
dır. (NM) ile gösterilir.
GÜÇ (N)
Birim zamanda yapılan iştir. Birimi, newtonmetre/saniye’dir. (Nm/s)
şeklinde gösterilir.
MADDE
Genel anlamda, uzayda yer kaplayan her şeye madde denir.
Maddenin bir fiziksel yapıdan, farklı bir fiziksel yapıya
dönüşmesine maddenin hal değişikliği denir. Suyun soğuduğunda
donması, ısındığında buharlaşması gibi. Soğutma sistemlerinde;
genelde su kullanıldığı için, donduğunda ve ısındığında genleşme
özelliğine sahip tek madde olduğunu bilmemiz gerekir. Bu nedenle
de, soğutma sisteminde antifrizli su kullanılır. Yaz-kış uygun
oranlarda mutlaka kullanılması gerekir.
Maddenin genleşmesi; ısı ve sıcaklık yükseldiğinde genleşme
olur. Genleşme, hacimsel bir büyümedir. Çubuk şeklindeki metal
maddelerde boyuna uzama daha belirgin olarak görülür. Genleşme
miktarı, malzemenin yapısına bağlıdır. Örneğin alüminyum ile
döküm malzemenin genleşmesi farklıdır. Bu nedenle supap ayarı
oda sıcaklığında yapılmalıdır. Mekanik ve elektriksel
ölçümlerinde oda sıcaklığında yapılması gerekir.
ISI
Isı, bir enerji çeşididir. Birimi, kalori’dir. (cal) şeklinde
yazılır. Genellikle Kilokalori (Kcal) olarak kullanılır.
SICAKLIK (t)
Isı enerjisi ile değiştirilebilen bir büyüklüktür. Birimi
santigrat derece’dir. (‘C) ile gösterilir. Termometre ile
ölçülür.
KUVVET (F)
Bir cismin, bulunduğu konumu ve şeklini değiştiren etkidir.
Birimi, Newton’dur. (N) ile gösterilir.
1 Kg. = 9,81 N = 10 N
1 Kg. =0,981 daN = 1 daN
AĞIRLIK (G)
Yer çekimi kuvvetini, maddelere uyguladığı etkidir. Birimi,
gram’dır. (g) harfi ile gösterilir. Daha çok Kilogram
kullanılır. (Kg) ile gösterilir.
ATALET
Cisimlerin, yön ve hız değişikliklerine karşı gösterdikleri
direnç’tir. Örneğin otomobilin dururken ataleti çok yüksektir.
Motorun gücü; bu ataleti yenemeyeceğinden, vites kutusu yardımı
ile atalet kuvvetleri yenilerek otomobil hareket ettirilir.
BEYGİR GÜCÜ (BG), (HORSE POWER) (HP)
Beygir gücü, 1 saniye de yapılan 736 Nm’lik işe eşittir.
736 Watt = 1 BG
MOMENT (TORK) (T)
Bir kuvvetin, bir cismi bir eksen etrafında döndürebilmesidir.
Burma veya döndürme kuvveti de denir. Birimi, (Nm) dır.
Genellikle (daNm) kullanılır.
DEVİR (rpm, d/d)
Bir cismin, belirli bir noktadan başlayarak dairesel olarak bir
tur atmasıdır. Birimi, devir/dakika dır. (d/d) şeklinde
gösterilir veya dakikadaki devir sayısı (rpm) olarak gösterilir.
MOTORLARDA TORK ve GÜÇ
Pistonu iten kuvvetin artması, yanma odasındaki basınca
bağlıdır. Bu basınç; ana hatları ile motorun devrine, sıkıştırma
oranına, silindir içerisine alınan yakıt-hava karışımının
miktarına ve yanma verimine bağlıdır. Bu kuvvetin artışı, krank
miline uygulanan momenti arttırır. Moment ile güç
karıştırılmamalıdır. Çünkü güç, motorun iş yapma hızıdır. Motor
momenti, devir yükseldikçe belli bir devire kadar artar ve bu
devirden sonra, motor devri arttırılmaya devam edilirse moment
azalmaya başlar. Bunun nedeni, hacimsel verimin azalmasıdır.
MOTOR
Motor, ısı enerjisini, mekanik enerjiye dönüştüren makinelere
denir. Gerekli olan ısı enerjisini silindirler içerisinde
meydana getiren motorlara içten yanmalı motorlar denir.
ÜST ÖLÜ NOKTA (Ü.Ö.N.) (T.D.C.)
Pistonun, silindir içerisinde çıkabildiği ve yön değiştirmek
için bir an durakladığı en üst noktaya denir.
ALT ÖLÜ NOKTA (A.Ö.N.) (B.D.C.)
Pistonun, silindir içerisinde inebildiği ve yön değiştirmek için
bir an durakladığı en alt noktaya denir.
KURS (STROK, PİSTON YOLU)
Pistonun, Ü.Ö.N. ve A.Ö.N. arasında hareket ettiği mesafedir.
(L) ile gösterilir.
SİLİNDİR HACMİ (V)
Taban alanı ile yüksekliğin çarpımı, hacmi verir. Silindir
hacminde; yükseklik kurs’tur (L). Taban alanı da (A) silindirin
dairesel alanıdır.
SIKIŞTIRMA ORANI
Piston Ü.Ö.N. da iken, üzerinde kalan hacme yanma odası hacmi
denir. Buna göre; sıkıştırma oranı, piston A.Ö.N. ‘da iken
üzerinde bulunan hacmin, yanma odası hacmine denir. Benzinli
motorlarda; sıkıştırma sonundaki basınç ve sıcaklık, yanma
sonundaki basınç ve sıcaklığa ve aynı zamanda da motorun
momentine de etki edecektir. Benzinin kendi kendine tutuşmasını
önlemek için, sıkıştırma oranı belli bir değerden sonra
yükseltilemez. Dolayısıyla; motorda kullanılacak benzinin,
normal veya süper benzin olmasıda motorun sıkıştırma oranına
bağlıdır.

ZAMAN
Pistonun, iki ölü nokta arasında yaptığı bir harekete zaman
denir. Krank mili dönüşü, açı cinsinden dört zamanlı bir motorda
bir zamanın süresi 180’ dir.
ÇEVRİM
Çevrim; bir işin meydana gelebilmesi için, geçen süredir. Açı
cinsinden bir çevrimin meydana gelebilmesi için, krank milinin
720’ dönmesi gerekir.
ATEŞLEME
Sıkıştırma sonunda; yanma odasına sıkıştırılmış olan karışım,
buji tırnakları arasında oluşan elektrik kıvılcımı ile
ateşlenir. Kıvılcım sıcaklığı 2500 – 3000 ‘C arasında değişir.
Karışım ani olarak yanmaz. Yanma ani olursa, vuruntuya neden
olur. Bu nedenle, piston Ü.Ö.N. ‘ya 10’ – 12’ kadar yaklaşınca
karışım ateşlenmelidir. Ateşleme avansı, piston Ü.Ö.N. ‘ya
gelmeden önce verilir. Ateşleme avansının değeri, motorun
devrine, sıkıştırma oranına ve kullanılan yakıt cinsine göre
değişir.
DETENASYON (VURUNTU)
Yanma odasındaki hava/yakıt karışımının, kendi kendine
patlamasıdır. Buji çaktıktan sonra oluşan alevin; bir alev
cephesi halinde yanma odasının diğer kısımlarına ulaşmadan,
başka noktalardan karışımın tutuşması sonucu detenasyon oluşur.
Vuruntunun şekli, motor parçaları üzerine çekiç ile vuruluyormuş
gibi etki yapar. Karbüratör ayarları, soğutma sisteminin iyi
çalışması, ateşleme zaman ayarının uygun olması ve yakıtın
kalitesi detenasyonu önleme çareleridir. Şehir içinde sık sık
duruş ve kalkış yapan otomobilde oluşan karbon birikintisinin
fazlalığıda detenasyona neden olur. Detenasyon sonucu; piston,
piston kolu, krank mili ve yataklar üzerine fazla yük biner,
motor parçaları kısa sürede aşınır ve kırılır, motor gücü düşer
ve yakıt tüketimi artar.
ERKEN ATEŞLEME
Yanma odasında; sıkıştırılmış karışımın, buji ateşlemeden kendi
kendine yanmaya başlamasıdır. Karbon birikintisi, yanma odası
hacmini küçültüp, sıkıştırma oranını arttırdığından erken
ateşlemeye neden olur. Silindir kapak contasının içeri doğru
taşma yapması, soğutma sisteminin yeterli çalışmaması, taşlama
sonucu çok incelmiş supap tablası kenarları, rektifiye edilmiş
silindirlerde, silindir ağız kenarlarının pahlanmamış olması
erken ateşlemeye neden olur.
MOTOR VERİMLERİ
Alınan işin, verilen işe oranına verim denir. Verim daima %100
‘den küçük olur. Verilen işin aynen kazanılması hiçbir şekilde
mümkün olmaz. Bunun nedeni, meydana gelen kayıplardır.
HACİMSEL (VOLUMETRİK) VERİM
Emme zamanında; silindire giren karışım hacminin, silindir hacmi
oranına denir. Motor gücüne ve torkuna etki eden nedenlerin
başında gelir. Bu verim artarsa, motor gücü ve torku da artar.
Hacimsel verim emme supabı düzenleniş şekline, havanın ve
motorun sıcaklığına, atmosferik basınca, motor devrine ve gaz
kelebeği açıklık miktarına bağlıdır.
MEKANİK VERİM
Karışımın silindirde yanması sonucu, oluşan güç (Pi) iç güçtür.
Bu güç, krank milinden alınan çıkış gücünden (Pe) daima
büyüktür. İç güç; krank milinden alınıncaya kadar piston, segman
ve silindir yüzeyinde ve yataklardaki sürtünmeyi yenmek için
birçok kayıplara uğrar. Mekanik verim, silindirler içinde elde
edilen gücün yüzde olarak ne kadar harcandığını ve faydalı güce
dönüştüğünü gösteren bir verimdir.
YAKIT SİSTEMİ
Otomobil motorlarında kullanılan yakıt sistemleri; karbüratörlü
ve enjeksiyonlu sistemler olarak ikiye ayrılır.
Otomobillerimizin yakıt sisteminin kumandaları; karbüratörlü
olanlarda mekanik, enjeksiyonlu olanlarda ise elektroniktir.
KARBÜRATÖRLÜ SİSTEMLER
Yakıt sistemi karbüratörlü olan sistemlerin genel olarak
elemanları; yakıt deposu, yakıt filtresi, yakıt pompası ve
karbüratördür. Karbüratörler, yakıt ile havanın karıştırıldığı
ve motorun çalışma koşullarına uygun karışımın hazırlandığı yer
olmasına karşın yapısından dolayı yakıt ile havanın motorun
değişik çalışma koşullarına göre homojen bir biçimde karışmasını
tam olarak sağlayamaz. Bu yüzden; teknolojinin gelişimi ile
karışımın nasıl daha iyi hazırlanabildiği hava/yakıt karışımının
silindirde sıkıştırma sonunda buji ile ateşleme yapan
motorlarımızda, karbüratörlü sistemler dışında, benzini
püskürten enjeksiyon sistemleri kullanılmıştır.

ENJEKSİYONLU SİSTEMLER
Enjeksiyonlu sistemlerin yakıt sistemi karbüratörlü olan
sistemlere göre farklı olan elemanları yakıt deposu ve yakıt
deposu içerisinde bulunan elektrikli yakıt pompası, emme
manifoltu üzerinde bulunan enjektör gövdesi bünyesinde yer alan
enjektör ve yakıt basınç regülâtörüdür. Sistemde bulunan
elektrikli elemanların çalışması; elektronik bir kontrol ünitesi
tarafından, motorun devrine ve yüküne bağlı olarak, sensorlardan
gelen bilgiler doğrultusunda kontrol edilir. Enjektörler benzini
çok küçük damlacıklar halinde zerreleştirme görevini yerine
getirirler. Motorun düzenli şekilde çalışması için, hava/yakıt
karışımının hazırlanması bakımından karşılanması gerekli olan
koşullar esas olarak şunlardır;
1-Gereksiz yakıt tüketiminin önlenmesi ve yanmayı garanti altına
almak için, hava/yakıt oranı olabildiğince stokiyometrik değerde
tutulmalıdır.
2-Karışım, mümkün olduğu kadar homojen oluşmalıdır.
ENJEKSİYON SİSTEMLERİNİN, KARBÜRATÖRLÜ SİSTEMLERE GÖRE
ÜSTÜNLÜKLERİ
1-Motorun değişik çalışma koşullarına göre (motor sıcaklığı,
emme manifoltuna giren havanın sıcaklığı, emme manifoltu vakumu,
yanma odasına giren havanın ağırlığı, motor devri, egzoz gazı
içerisindeki oksijen miktarı, gaz kelebeğinin pozisyonu) çalışma
veriminin yüksek olmasıdır.
2-Uzun süre bakım, onarım ve temizliğe gerek duyulmamasıdır.
3-Enjeksiyon sisteminin kullanıldığı otomobil, ekolojik olmaya
uygundur.
ENJEKSİYON SİSTEMİNİN GENEL OLARAK GÖREVLERİ
1-Püskürtme sürelerinin ayarlanması
2-Soğukta harekete geçmenin kontrolü
3-Hızlanma sırasında yakıt zenginliğinin kontrolü
4-Yavaşlama sırasında yakıtın kesilmesi
5-Motor rölanti hızının kontrol ve yönetimi
6-Maksimum devrin sınırlandırılması
7-Lambda sensörü ile yanmanın kontrolü
8-Kendi kendine arıza teşhisi
EMİSYON SİSTEMLERİ
Emisyon kontrol sistemi atmosfere yayılan zehirli gazların
emisyonunun sınırlandırılmasına yönelik elemanları içermektedir.
Aracın neden olduğu temel emisyonlar şunlardır;
1- Egzoz emisyonu: Sonda Lambdalarla motordan çıkan gazların
uygunluk kontrolünü yapar.
2- Motor bloğu buhar/gaz emisyonları: Sistem hava, yakıt buharı,
piston segmanlarından sızan yakıt gazlarından ve yağ buharından
oluşan karışımın motor bloğu tarafından emilimini kontrol eder
ve bunların motor tarafından yeniden emilerek yakılmasını
sağlar.
3- Besleme devresi yakıt buharı emisyonu: Buharlaşmayı önleyen
sistem depoda oluşan az orandaki hidrokarbonla meydana getirdiği
yakıt buharının atmosfere yayılmasını engeller.
|