http://www.otohaberci.com/images/uploads/352006143136.jpg">

Her zamanki gibi ben gittim gecikmiş randevumuza. Otoparkta hemcinsleriyle birlikte bekliyordu. Hangisi benim ki acaba diye düşünürken merakla, sanki diğerleri de heyecanla kimi seçeceğimi bekliyor gibiydiler. Bana teslim edilen kontakt anahtarında yazılı plaka numarasından hangisinin Benimki! Olduğunu, plakalar arasındaki kısa bir gözgezdirişten sonra buldum. Sonunda göz göze geldik. Metalik Gri renkliydi. Peugeot 307’ydi  ve bir süreliğine de olsa benimleydi. Bende yine o bildik heyecan başgösterdi. Biteceğini bile bile başlanan herşey gibiydi. 'Herşey yaşansın geride birşey kalmasın yaşanmayan’ın  aceleciliği ve heyecanı vardı yine başlarken.

Doğa ve hava koşulları her defasında olduğu gibi yine bu test maceramda da benimle. Test sürüş izlenimimi sıradan bir yazı olmaktan çıkarmam için bana verdiği ilham sayesinde her defasında, farklı duygular içinde buluyorum kendimi.  Bir kere istanbul erguvanlar ve rengarenk çiçekler içinde. Bir bahar yeli esiyor, bir soğuk poyraz. Erguvanlar keyiflerindiriyor bizi ama poyraz umurumuzda değil. Peugeot 307’mizin içi sıcacık. En azından benim bulunduğum kısım. Çünkü aracımızın öyle bir lüks sunuyor ki  araç içindekilerin farklı ihtiyaçlarına göre klima ayarı mevcut. Eğer siz de çok üşüyen biriyseniz ve yanınızda sizinle tamamıyle zıt sıcak-soğuk algılarına sahip birileri varsa hiç sorun yaşamıyorsunuz. İsteyenistediği şekilde sıcak-soğuk ayarlı klimayı kullanabiliyor.

Peugeot 307’nin dış görünüşü, içi hakkında önemli ip uçları veriyor. Dışarıdan size vaat ettiği konforu ve lüksü araç içindeyken buluyorsunuz. Yani hayal kırıklığına uğramak yok. Peugeot 307’nin nasıl göründüğü ile ilgili çok fazla kalem oynatmaya gerek yok sanırım, yıllardır Türkiye yollarında boy gösteren ve çokça tercih edilen bir araç olduğundan oldukça aşina, bildik hatlara sahip. Dış tasarımın bence en dikkat çeken özelliği peugeot’ya özgü kedi gözü farların tamamladığı, alabildiğince özgün hatları.  Bir HB olmakla birlikte derdeyse bir MPV’ye yakın heybetiyle de göz dolduruyor. 
Söylediğim gibi dışardan baktığınızda ne bekliyorsanız aracın içinden,  buluyorsunuz. Bir kere gerçekten çok geniş ve ferah bir iç mekan var. Ön camların genişliği de ekstra bir ferahlık hissi yaratıyor. İç mekanda genel olarak ferahlık ile birlikte kalite hissi kendini gösteriyor. Yani araç ile seyretmeden önce bile 307 ile yolculukların ne denli keyifli olacağını anlıyorsunuz. Bir kere ince düşünülmüş nüanslar 307’ye hakim. Araç içinde kullanılan  müzik ses sistemi , bluetooth telefon kiti (telefon frekansını radyoya aktaran ve bu sayede araç kullanımı sırasında el serbestisi sağlayan sistem), 5’li CD çalar, krom çerçeveli göstergeler ve özel soğutma kabini, bunlardan en dikkat çekenleri. Bu özellikler sayesinde hem araç içinde kalite ve konfor hissi kuvvetleniyor ve hem de sağladığı avantajlar sayesinde kaliteyi hissetmekten ziyade yaşamış oluyorsunuz.
Neyse efendim, bizim yolcuğumuz başlayalı çok oldu, bu süre içinde bu özelliklerini keşfettik aracımızın. Sıra İstanbul sokaklarında peugeot 307 ile turlamaya geldi. Dedik ya zaman bahar zamanı, gecikmiş yaz ile sarkmış kış arasında sıkışmış kalmış bir yerlerdeyiz, İstanbul yollarındayız, erguvanlar altındayız. Boğaza nazır tepelerden birinde konumlandırdık aracımızı bir iki resim almak için, aldık resimleri ama kendimizi alamadık boğazın sırtlarından. Peugeot 307’nin müzik sistemininden gelen berrak müzik ile boğazın nefes kesici manzarası sanki daha da anlam kazandı. Peugeot 307 ile yolculuk yapmak çok keyifli, müzik dinlerken  307 ile yolculuk yapmak ise çok  daha keyifli. Geri dönüş yolundayız,  ne de çok çalışmışız! Hava kararmış hiç farkına varmadan. Dönüş yolunda Xenon farlarımızın gün ışığına yakın aydınlatması sayesinde kararmış havadan pek etkilenmiyoruz.

E hiç mi olumsuz tarafı yoktu bu aracın diyeceksiniz.
Ne yalan söyleyeyim ben pek olumsuzluk görmedim. Benim kullandığım versiyonu 1,6 lt, 110 hp’lik bir motora sahip . bu kadar kuvvetli iken motor, performansını da  tahmin edebilirsiniz.- Türkiye’de satışta olan ikisi dizel ikisi benzinli, 90 ve 110 hp güçlerinde dört  versiyonu var-  Aracımız aynı zamanda HDI.  İkinci nesil dizel yakıt sistemine sahip. İlkinden farklı olarak daha sessiz, daha kuvvetli ve daha doğaya dost. Ayrıca “yakıtı kokluyor”  tabiri gerçekten bu araçta hayat buluyor. Biz çok fazla km yapmamıza rağmen, yakıt ibresi çok fazla yerinden oynamadı.

307’ler 28,500 YTL’den başlayan fiyatlarsa satışta, benim test ettiğim versiyonunun  fiyatı 35,000 YTL civarında. Unutmadan söyleyeyim, bu fiyatlar kampanyalı fiyatlar! Aklınızda bulunsun.

Dönüş yolundayız. Zaman veda zamanı. Metalik Gri Peugeot 307’yi yuvasına bırakıp sessizce veda ediyoruz. Üzerimizde yaşadıklarımızın izleri.
Bizden şimdilik bu kadar, daha söylenecek çok söz, gidilecek çok yol var.