Mini için, sınıfının isim babası da diyebiliriz. Ülkemizde kağıt peçeteye, aslında bir marka olan selpak denmesi, veya arazi taşıtlarına cip (Jeep) denmesi gibi, ufak otomobillere de, “süper miniler”, ya da miniler deniliyor.

2007 Mini, bazı “yeni modellerin” aksine, baştan aşağı olgunlaşmış bir otomobil. Yani  otomobiller vardır, yeni modeli çıkar, ama temelde aynı arabadır. Yeni Mini Cooper eskisine benzese de, artık çok daha rafine. Gövde, güvenlik nedeniyle 6 santim daha uzun ve artık EuroNCAP’ın zorlu çarpışma testlerinden, 5 yıldız alıyor; sınıfında en güvenlisi. Arka tarafta, biraz daha fazla diz mesafesi sunuyor, ama fark etmek, biraz zaman alıyor.

2001 yılında satışa sunulan “retro” modeli yuvarlak hatlıydı. 2007’de yenilenen modeli yuvarlak hatlı olma konusunda, işi biraz daha ileri götürmüş. Otomobilde köşeli bir şey bulmanız için, biraz çaba sarf etmeniz gerekiyor. Her şey yuvarlak; bu da otomobile “feminen” bir hava veriyor. Aslında, hanımların bayılacağı bir özellik ise, tavanda, emniyet kemerleri üstünde ve kapı kol dayamalarında bulunan ve 5 farklı tonda yanabilen, iç aydınlatma ışıkları. Evet, bu ışıklar tavandaki bir şalter ile, mor, lacivert, amber, turuncu gibi renklerden biri olabiliyor. Sadece bu özelliği nedeniyle, hanımlar tarafında tercih edilebilir…

Otomobilin vites topuzu, düğmeleri, direksiyonu, koltukları sıra dışı. Vites topuzu yarım açık kaska benziyor, düğmeleri yarış otomobillerindeki şalterleri andırıyor, direksiyonu çok şişko ve ele çok iyi oturuyor. Koltukları gereğinden fazla yan destek sağlıyor. Diğer yandan test otomobilimizdeki deri koltukların farklı renkteki fitilleri, aracın, sınıfının en lüksü olduğunu vurguluyor. Siyah deri döşemede, krem rengi beyaz fitiller kullanılmış. Öğrencilik yıllarında kara tahtaya tırnak sürtüldüğünde çıkan sesten keyif alanlar, ön göğsünün tırtıklı zemininden de hoşlanacaklar.

Test aracımızın ön camında rezistans vardı. Saç teli kadar ince olan bu tellerin, kışın işe çok yarayacağı belli. Havalandırma deliklerinin görüntüsü, eski modeldeki gibi, çok hoş. Ancak klima açıldığında konumu, şoförün ellerini üşütebiliyor. 

Sürüşü, eski Mini’ye kıyasla daha rafine. Araç spor sürüş sunarken, sizi çok daha az sarsıyor. Aracın motor sesi, eski modele göre de, daha anlamlı; daha spor.

Eski modeldeki, CVT şanzımanın tepkileri çok yavaştı. Işıklardan süratle kalkmak istediğinizde, o salına salına hareket ediyor, ve ardından da 5500 devir civarında sabitlenip “kükrüyordu”. Yeni model ise daha dinamik. Siz gaza basar basmaz tepki veriyor. Temelde şanzımanı üç farklı şekilde kullanabiliyorsunuz. Normal otomatik, spor otomatik, ya da  direksiyondaki kulakçıklar veya vites kolunu kullanıp elle değiştirerek. En beğendiğim konumu, spor otomatik oldu. Motor devrini hep yüksek tutan şanzıman, aracı fırlamaya en yakın noktada tutuyor. Gaza aniden basıp çektiğinizde ise, hemen devri yükselterek, kendini daha da hazırlıyor ve 2-3 saniye içinde bir tepki vermezseniz eski haline geri dönüyor.

Otomobillerden “farklı bir deneyim sunanı, iyi otomobildir” düşüncesine katılıyorsanız Mini’yi çok seveceksiniz. Hem spor, hem pratik hem de çok kişilikli bir araç.

Test otomobili için Borusan Otomotiv'den Kenan Şengül Bey'e teşekkürler...

kendi adıma konuşim bayanlar için ideal