Arkadaşlar, bayrama girerken Cuma günü arabamı servisten almıştım. Sağ ön çamurluğu usta düzeltmeyelim pimleri gene çıkıyor sağlam olmuyor yenisini takalım demişti. Sağ arka kapı, arka çamurluk ve arka tampon boyanmıştı eski sahibinin garaj girişine sürtmesinden dolayı. Arabayı 2.el alıp hemen servise vermiş acele etmeyin diye orada bırakmıştım 1 aydır oradaydı aracım. Daha ruhsatı üstüme bile almadım. Aracı aldım bizim dik ve virajlı garaja girerken önü iyi göremiyor olabilirim dönerken sürtebilir diye riske atmayayım üşenmeyeyim diye geri alayım dedim. Ne saçma bir debriyajı var bu 206 ların anlayamadım bu kadar mı yukarıda kavrar ya! Neyse arabayı kullanmaya kıyamıyorum vitesini değiştirmeye kıyamıyorum hayatımda ilk defa böyle güzel bir arabam olmuş, aldım geri, el frenini indirirken gaza değmemle pat diye ses çıkması bir oldu. Kibarlığımdan geri diye 5.e atmışım zaten yokuş üstünde olan ve saçma sapan bir kavrama açısına sahip debriyaj ve benim beceriksizliğimle birleşince araç geri yerine ileri gitti.

Sağ ön farın altında 3 cm kadar bir çizik, geri kasmış bir çamurluk ve açılmayan bir kapı, çamurluğun ön bölümünde duvarın tırtıklı tırtıklı izleri, öndeki çıta ileri doğru fırlamış, kapının açılıp içeri doğru gelen kısmı ve sağ direkte kasmadan dolayı 2-3 cm boya atmaları oluştu.

Çok kafam bozuk çok. Bu debriyajın kavrama noktasının manasızlığınamı kızayım, saçma sapan itina edip az geri gelip riske atmayayım titizliğimemi, eşimin inip oradan geçmem için yardım etmesini 

düşünmemesinemi yoksa sadece benim beceriksizliğimemi bilemiyorum!

Arabayı daha üstüme almadım, trafik sigortası kaskosu vs derken bir sürü para ödeyecektim, onun haricinde bu rutin bakım bazı arızalar ve kaporta boya içlilikleri için daha yeni 1550Tl ödemiş önümüzdeki 2 ayım sıkışmıştı.

Normalde araba sürücüsü değilimdir, hafta sonları bir işim olursa varsa araba, yoksa toplu taşıma veya motosikletim ile gezerim, işimi hallederim. Yaklaşık 100.000 km dir motosiklet tecrübem var, Motosiklet ile İstanbul'dan, Adana'ya kadar tüm kıyı şeritlerini gezmiş, Mersin-Antalya sahil yolu gibi tehlikeli yolları geçmiş, İnebolu-Cide yolunda km lerce mıcır üstünde gitmiş, Cide'nin Küre Dağlarında 250CC scooter ile 100Km toprak yolda motosiklet kullanmış, İstanbul sel altındayken motorla belime kadar suların içinde gezmiş en ufak bir kaza yaşamamış kendime bu kazadan dolayı çok kızıyorum!!!!

Sadece paylaşmak istedim. Okuduğunuz için teşekkürler...

çok çok geçmiş olsun  olacağı varmış olmuş kısmettir herşey. kavrama konusunda ise bir araca bir bindim mi önce kavrama noktasına hemen kendimi alıştırmaya çalışırım, dediğin gibi bazı araçlarda kavrama yukarıda yada aşağıda olabiliyor. Allah beterinden korusun can kayıplı bir durum yok şükür 

sözün kısası önemli olan can sağlığı ve buaraçlarda aslında birer makina çok önemsememek ve araçları farklı kişiklere bürümemiz gerek. sonuçta binilmek için varlar.

sende takmamaya çalış.önemli olan her zaman sensin...gerisini boşver.. yapılınca eskisinden daha güzel olur....