Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Motor açma denen şey? (Mühendislerden yardm lütfn)

Nereden Yazdırıldığı: Peugeot Turkey Fan Club
Kategori: PEUGEOT MODELLERİ (ARIZALAR VE ÇÖZÜMLERİ)
Forum Adı: Aracınız Hakkındaki Tüm Sorular
Forum Tanımlaması: Jant, Yay, Lastik Egzoz, Filtre, Ses Sistemi vb. araçlarınızla alakalı tüm sorunları paylaşabileceğiniz genel alandır
URL: https://forum.peugeotturkey.com/forum_posts.asp?TID=20636
Tarih: 31 Ekim 2025 Saat 18:09
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 12.07 - http://www.webwizforums.com


Konu: Motor açma denen şey? (Mühendislerden yardm lütfn)
Mesajı Yazan: albayman
Konu: Motor açma denen şey? (Mühendislerden yardm lütfn)
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 12:20
Herkese merhaba. kulaktan dolma bilgiler yerine kesin bilgi verilirse daha iyi olur.
Daha önce takip edenler bilirler, aracım şu an 45binde lpgli. triger su pompası yağ buji ıvır zıvır hepsini yaptırdım.
benden önceki sahibi ilk sahibiydi. adam aile arabası olarak sakin sakin kullanmış ve izmir şehir içi 2000 devirin üstüne pek çıkmamış. zaten o kullanırken farkettim kendisi de çok sakin bir adam.
 
1.) bir çoğumuzun bahsettiği motor açma denen bir olay var, aracı uzun yolda ara ara yüksek devirlerde sıkıştırarak yapılan. nedir bunun mantığı bilen anlayan biri cevap verebilir mi? sizce yapmalımıyım motor açma denen şeyi?
 
ben carbon clean katalizör temizletme, enjetör temizletmeden bahsederken dün sanayide biri aynen şöyle dedi: "hiç boşa masraf etme bunlara para harcama, senin aracınin pistonları henüz üst ölü noktaya yeterince ulaşmamıştır bile. sen bunu al uzun yolda 3. viteste biraz devirli kullan motoru sıkıştır. bir müddet sonra hem aracın performansı artacak, hem de piston ve kolları iyi ce kranka oturacak, motorun açılacak ve yakıtın da düşecek. dene gör." dedi.
 
önmüzdeki cumartesi 600km yolculuk var. depoyu fulleyip wurth enjektör temizleyici koymayı düşünüyorum. üzerinde motor içi, subab çevresi ve enjektördeki kurumları temizler yazıyor.
2.)depoya konan enjektör temizleyiciler üzerinde yazan amaca gerçekten hizmet eder mi?


-------------
2006 307sw 1.6 hdi comfort + cruise control



Cevaplar:
Mesajı Yazan: feline
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 12:56
3.Vites devirli kullanmayı dene. bence kimyasallardan medet umma, bir mühendis olarak değil pejo kullanıcısı olarak söylüyorum,sakin kullanıma gelmiyor.

-------------
206 1.4 hdi feline 2006 model

EDİRNEDEN KARSA,JAPONYADAN RUSYAYA BİZE HER YER TRABZON


Mesajı Yazan: albayman
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 13:04
Orjinalini yazan: feline feline Yazdı:

3.Vites devirli kullanmayı dene. bence kimyasallardan medet umma, bir mühendis olarak değil pejo kullanıcısı olarak söylüyorum,sakin kullanıma gelmiyor.
gerekçesi?

-------------
2006 307sw 1.6 hdi comfort + cruise control


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 13:15
Orjinalini yazan: albayman albayman Yazdı:

"hiç boşa masraf etme bunlara para harcama, senin aracınin pistonları henüz üst ölü noktaya yeterince ulaşmamıştır bile. sen bunu al uzun yolda 3. viteste biraz devirli kullan motoru sıkıştır. bir müddet sonra hem aracın performansı artacak, hem de piston ve kolları iyi ce kranka oturacak, motorun açılacak ve yakıtın da düşecek. dene gör." dedi.
 
 
Yukarıdaki kalın yazılar saçmalık olanları gösteriyor.Tamemen palavra.Yeni motorlarda bir müddet yüksek devirde kullanılır.Motor SAĞIR olmasın diye.Aşırı derecede zorlamanın mantığı yok.
Enjektör temizleyici olarak geçen o zıkkımı satıcının tavsiyesi üzerine 1 aylık arabya döktüm.Hem yakıt arttı hemde motor tuhaf çalışmaya başladı.Tamamen depoyu boşaltıp mazotu fulledim.Birkç defadan sonra anca düzeldi ve o katkılardan koymamaya yemin ettim.Hemde koyduğum markada dandik bir marka değildi.Angry


Mesajı Yazan: sahin-peugeot
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 13:18
Merhaba,
Aracınız 45 binde rodajını çoktan doldurmuş,sıfır aldığınız zaman ilk 3000 km 3.000 deviri geçmeden kullanmanız gerekir daha sonra yağını değiştirmekte fayda var,daha sonra uzun yola çıkmanıza gerer yok o deviri 1. vitestede yakalayabilirsiniz önemli olna hız yapmak değil devirli kullanmaktır 5.000 deviri 1. viteslede yapsanız aynı 5.viteslede o yüzden uzun yola çıkmanıza gerek yok,
şimdiki araçları açmaya gerek yok fabrikada alıştırıyorlar diyorlar ama onların yaptıkları sadece aracın motorunu çalıştırıyorlar rolantide , 2 gün sonra gelip kapatıyorlar,
Wurthun enjektör temizleyicilerini kullanmanızda fayda var işe yarıyor ama başka markaların pek faydasını göremezsiniz,
aracınızı fazla sıkıştırmadan yüksek devirlerde kullanırsanız ama  her zaman değil zamanla motorunuz alışır
 


-------------
Peugeot & Citroen Yedek Parça
Peugeot Yedek Parça Bayii

Şahin Peugeot Oto Yedek Parça Ltd.Şti.
İstanbul/Ümraniye
(533)3018806 - (216)6311080


Mesajı Yazan: albayman
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 13:23

Sağolun Murat bey. yüksek devir 1. viteste de alınır doğru.

arada bir yüksek devirde kullanmanın, yani bu motor açmanın sıcaklık, hareket ve basınç sayesinde kurumları temizleme dışında bir yararı var mıdır? motor ekipmanı performansa alışır, yakıt düşer performans artar denen şey ne derece doğru?


-------------
2006 307sw 1.6 hdi comfort + cruise control


Mesajı Yazan: albayman
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 13:26
Orjinalini yazan: yavuz25 yavuz25 Yazdı:

Orjinalini yazan: albayman albayman Yazdı:

"hiç boşa masraf etme bunlara para harcama, senin aracınin pistonları henüz üst ölü noktaya yeterince ulaşmamıştır bile. sen bunu al uzun yolda 3. viteste biraz devirli kullan motoru sıkıştır. bir müddet sonra hem aracın performansı artacak, hem de piston ve kolları iyice kranka oturacak, motorun açılacak ve yakıtın da düşecek. dene gör." dedi.
 
 
Yukarıdaki kalın yazılar saçmalık olanları gösteriyor.Tamemen palavra.Yeni motorlarda bir müddet yüksek devirde kullanılır.Motor SAĞIR olmasın diye.Aşırı derecede zorlamanın mantığı yok.
Enjektör temizleyici olarak geçen o zıkkımı satıcının tavsiyesi üzerine 1 aylık arabya döktüm.Hem yakıt arttı hemde motor tuhaf çalışmaya başladı.Tamamen depoyu boşaltıp mazotu fulledim.Birkç defadan sonra anca düzeldi ve o katkılardan koymamaya yemin ettim.Hemde koyduğum markada dandik bir marka değildi.Angry
bana da saçma geldiği için paylaşıp mühendis arkadaşlara danışayım dedim :)) piston kolu ve krank esneyecek değil ya? ama işte açmazsan sağır kalır, performans tam randıman vermez, yakıt yüksek olur diyorlar. işin teknik kısmı nedir bunu merak ediyorum...

-------------
2006 307sw 1.6 hdi comfort + cruise control


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 13:30
Orjinalini yazan: albayman albayman Yazdı:

Orjinalini yazan: yavuz25 yavuz25 Yazdı:

Orjinalini yazan: albayman albayman Yazdı:

"hiç boşa masraf etme bunlara para harcama, senin aracınin pistonları henüz üst ölü noktaya yeterince ulaşmamıştır bile. sen bunu al uzun yolda 3. viteste biraz devirli kullan motoru sıkıştır. bir müddet sonra hem aracın performansı artacak, hem de piston ve kolları iyice kranka oturacak, motorun açılacak ve yakıtın da düşecek. dene gör." dedi.
 
 
Yukarıdaki kalın yazılar saçmalık olanları gösteriyor.Tamemen palavra.Yeni motorlarda bir müddet yüksek devirde kullanılır.Motor SAĞIR olmasın diye.Aşırı derecede zorlamanın mantığı yok.
Enjektör temizleyici olarak geçen o zıkkımı satıcının tavsiyesi üzerine 1 aylık arabya döktüm.Hem yakıt arttı hemde motor tuhaf çalışmaya başladı.Tamamen depoyu boşaltıp mazotu fulledim.Birkç defadan sonra anca düzeldi ve o katkılardan koymamaya yemin ettim.Hemde koyduğum markada dandik bir marka değildi.Angry
bana da saçma geldiği için paylaşıp mühendis arkadaşlara danışayım dedim :)) piston kolu ve krank esneyecek değil ya? ama işte açmazsan sağır kalır, performans tam randıman vermez, yakıt yüksek olur diyorlar. işin teknik kısmı nedir bunu merak ediyorum...
Abim o süreç parçaların birbirine alışmasıdır.Sürtüşen parçalar birbiri üzerinde gözle görülmeyecek incelikte izler oluşturur ve bu ziler üzerinde gidip gelmeye başlar.Aynı zamanda yontulduğu için daha rahat hareket eder buda yakıtı düşürür,çekişi artırır.


Mesajı Yazan: albayman
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 13:38
ben de o sürtünmeler artık yeni teknoloji mikronluk ölçümlerle çok düşük seviyelere indirildi diye biliyordum. eskiden piston çok daha sütünürdü, rodaja çok dikkat edilirdi, yavaş yavaş aşınıp tam otursun diye. şimdi bazı araçlarda rodaj denen şey bile yok. sadece şukadar kilometre şunları yapın yapmayın açıklamaları var kitapçıklarda.
 
ki benim sorduğum rodajdan ziyade, rodajını çoktan tamamlamış bir aracın yüksek devirlerde kullanarak açılması. sonuçta parçalar birbirine 45bin km sürtünmüş, alışmıştır artık. niye durduk yere yüksek devirde aşındırıyoruz? alışılagelmiş eski bir gelenek mi? günümüz teknolojisi içinde mantıklı bir açıklaması var mı acaba?


-------------
2006 307sw 1.6 hdi comfort + cruise control


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 13:54
Benim bildiğim mantık yukardaki yazdığım gibi.Her nekdar sürtünme azaltılmış olsada sonuçta yine var.Bana yaptınmı diye sorarsan hayır yapmadım.Ben arabamı bağırttırmam.Arabanın gönlüyle gidilirse sorun çıkarmayacağını bilirim.Açıkcası çok gerekli olduğunu düşünmüyorum motoru açmanın.Smile


Mesajı Yazan: albayman
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 13:59
katılıyorum. ben de aracı bağırttırmamaktan yanayım. ama sağdan soldan duyunca muallak da kalıyor insan...

-------------
2006 307sw 1.6 hdi comfort + cruise control


Mesajı Yazan: fireblade
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 14:56
eskidendi onlar Smile


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 15:07
ya saçma geliyor bunlar artık. Eskiden di o pistonları yataklara alıştırmak sürtünmeden dolayı pistonu yalama yapmak. ama şunu yapn derim sebebiyle açıklıcam mesala uzun yola çıktınız ya atın 5.vitese kökleyin gazı aracınız son hıza çıkana kadar böyle devam edin aracınız son hıza geldikten sonra 1-2 dadika öyle kalsın sonra boşa atın ve motordaki sesin ne kadar tatlı geldiğini duyacaksınız. sebebi ise şudur yanmış yakıtın içindeki pislik kurum gözle görülmeyen kimyasal ağır demir vb maddelerin piston kolları yataklar subab çıkışlarına hava girişlerine patlamayla yapışıp onu ordan sökecek bir tepkime olmamasıdır. ama hızlı bir çalışmada oluşan güç basınç hava akımı onları ordan sökmeye yeterde artar bile. bu şekilde tüm kurum parçaları diyelim egzosdan çıkıcaktır. ama bunu 1-2 dadika falan yapmak lazım Unutmayın ki aracınızı Yüksek Devirde kullanmak Motor ömrünü azaltır. abartmadan 1-2 dakikada sonlandırmak lazım.


Mesajı Yazan: 06ÖzGüR06
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 16:14
Yüksek devirde uzun süre kullanmak gerçekten motora zararlı.Motor yeterli çalışma sıcaklığına gelmeden kesinlikle yüksek devirlere çıkılmamalı.Sonuçları kötü olabilir.Araçlarımız gerçekten düşük devirli kullanmayı da pek sevmiyor.Vites değişimlerini 2500-3000 aralığında yapmak yeterlidir diye düşünüyorum.Uzun süre 2000 devirin altında kullanmak kurumlanmaya neden olabilir.

Motoru yüksek devirde kullandıktan sonra performansının artması motorun açılmasından değil de ECU yani beynin sürücünün kullanım karakteristiklerini değerlendirerek sürekli performans sağlamasına bağlıyorum.örnek olarak yakıt tüketiminin artmasını gösterebiliriz. Bu durum hep böyledir.Aracı agresif kullanırsanız aracın performansı yükseliyor.Tamamen kullanım karakteristikleri ile ilgili olduğunu düşünüyorum.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 17:44
Orjinalini yazan: 06ÖzGüR06 06ÖzGüR06 Yazdı:

Yüksek devirde uzun süre kullanmak gerçekten motora zararlı.Motor yeterli çalışma sıcaklığına gelmeden kesinlikle yüksek devirlere çıkılmamalı.Sonuçları kötü olabilir.Araçlarımız gerçekten düşük devirli kullanmayı da pek sevmiyor.Vites değişimlerini 2500-3000 aralığında yapmak yeterlidir diye düşünüyorum.Uzun süre 2000 devirin altında kullanmak kurumlanmaya neden olabilir.

Motoru yüksek devirde kullandıktan sonra performansının artması motorun açılmasından değil de ECU yani beynin sürücünün kullanım karakteristiklerini değerlendirerek sürekli performans sağlamasına bağlıyorum.örnek olarak yakıt tüketiminin artmasını gösterebiliriz. Bu durum hep böyledir.Aracı agresif kullanırsanız aracın performansı yükseliyor.Tamamen kullanım karakteristikleri ile ilgili olduğunu düşünüyorum.
nasıl yani ECU'nun böyle bir görevidemi var ? kullanım şeklini kaydedip buna göre performans mı sergiliyor ? eğer öyleyse varyaaaaaaaaa LOL


-He bu arada belirteyim 2000 devrin altında Dizel aracı kullanmak Turboya çok büyük hasar veriyor belirtmek isterim ömrü yarı yarıya kısalıyor. Turbolu araçta Deviri 2000 altına asla düşürmeyin. viteside belirttiğiniz üzere 2500 ve 3000 arası atılması hem motor sağlığı hem de yakın açısından oldukça Faydalıdır. bu şekilde motorunuzun ömrü uzamak yerine motoru korursunuz sorunsuz bişekilde ömür boyu bile gider =)


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 18:10
turbo zaten belli bir devirden sonra devreye girmiyormu? Öyle olsa hem rolantide motorun çalışması bile zararlı olmazmı?Disapprove


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 18:34
İyi bir bayır bulunur 4 viteste zorlanır Big smile Tabi benzinli için dizel için bence hiç zorlamayın motorunuzu dizeller biraz daha nazik oluyor üst devirler için 


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 18:39
abim dizeldede benzindede 3000 den sonrası hem cebe hem arabaya zarar.Wink


Mesajı Yazan: 06ÖzGüR06
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 19:14
HDİ dizellerde 4000 devirden sonra güç alamazsınız zaten boşuna gidiyor.4000 devirden sonra ne kadar basarsan bas güç üretilmez artık.Bu nedenle sadece yakıt tüketimi artar.Motor zorlanır.
 
Grafikleri daha önce paylaşmıştım.BuyrunSmile

http://forum.peugeotturkey.com/forum_posts.asp?TID=20482&title=g-ve-tork-erileri




Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:22
Benzinde devir daha fazla o bakımdan yani o bağırmaya belki benzinliye bişe olmaz ama dizele dokunur LOLLOL
motor açmak bu arada çok eylenceli oluyor at yarışına dönüyor resmen 150 die hadi oğlum yürü beaa falan 160 die bu olay araba gitmeyene kadar devam edio tabi yağsı suyu tam bi araçla yapacan yoksa motor cartlar LOLLOL


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:24
3000 devirden sonra zarar o bi kesin Ankaraya giderken babam uyudu araba lpg 23kr yaktı 150 den aşşaya düşmedim LOL gelirken babam uyumadı 110 geçmedim 18 kr yaktı Hug


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:26
Radar var bu ülkede radar.Big smileDüşseydiniz babanız çevirmede durdurulduğunda uyanırdı valla.Smile


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:36
LOLLOL sorma orayı hiç düşünmedim düşününce basamıom LOL gece 3 te çıktım birtek araba bulamadım yolda anca tır kamyon otobüs yol boş hıza musait uzunları yaktım asıldım gaza 180 den sonra babam uyanacak gibi olunca basmadım motor sesi mahlum LOL yanlız elmadağında gaz bitti babam uyandı bu nie bitti dio bilmem dedim , saate baktı netez geldik dedi anladı durumuLOLbaba dedim sen fulle ben geliom LOLBig smile560 km yol yaptım şehir içi dağil 110 tl lpg harcadım , 19 kr civarı yaktı


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:42
Orjinalini yazan: Üçyüzaltı Üçyüzaltı Yazdı:

LOLLOL sorma orayı hiç düşünmedim düşününce basamıom LOL gece 3 te çıktım birtek araba bulamadım yolda anca tır kamyon otobüs yol boş hıza musait uzunları yaktım asıldım gaza 180 den sonra babam uyanacak gibi olunca basmadım motor sesi mahlum LOL yanlız elmadağında gaz bitti babam uyandı bu nie bitti dio bilmem dedim , saate baktı netez geldik dedi anladı durumuLOLbaba dedim sen fulle ben geliom LOLBig smile560 km yol yaptım şehir içi dağil 110 tl lpg harcadım , 19 kr civarı yaktı
Adam seni hızlı şöför tanırsa uzun yolda direksiyona oturmaz kendimden biliyorum.Uzun yolda babam arkaya geçer çayına kahvesine bakar.14 saat araba sürdüm bir kere bile şöför değiştirelim demedi.Neyseki  genciz.Yoksa 14 saat araba sürmeye ne göz dayanır nede beyin.Big smile


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:43

Özgür bey soruma cevap vermediniz ama tekrarlayım. ECU nun öyle bir görevi varmı gerçekten ? Sürüş şeklini kaydedip buna göre performans vermesi ?



Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:43
gece gecede 180 biraz fazla değilmi.Yola hertürlü  hyvan fırlayabilir.Tehlikeli.Wink


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:44
Babamın ömründe arabanın dreksiyona oturmuşluğu yokki LOL arabayı ya ben ya abim sürürSmile


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:45

ARAÇ BEYNİ - ECU

Küçük hacimden büyük güç üreten, “az yakıt tüketen ve çevreci özellikleriyle öne çıkan günümüz otomobillerinin bu sihirli özelliklerinin altında elektroniğin gücü yatarken” bu sistemler ECU tarafından yönetiliyor.
Otomotivin teknolojik gelişiminde, hidroliğin iletme gücü veya mekanik sistem özellikleri yerlerini elektroniğe bırakırken bu sistemler ECU yani Elektronik Kontrol Üniteleri tarafından yönetiliyor. Araçlarda; yakıt sisteminden, ateşlemeye, frenlerden stabilize sürüş kontrolüne, havayastığından klimaya kadar çok sayıdaki ekipmanın elektronik olarak çalıştığı otomobilde sürücü hataları veya dikkatsizlikler en aza indiriliyor. Her biri küçük bir fabrika işlevine sahip olan ECU’lar, yönettikleri parçaların özelliklerine göre önceden özel yazılımlarıyla programlanarak üretici marka tarafından araca monte edilir. Bu yazılımlar, her aracın özelliğine göre değişirken çok sayıda çip bu küçük cihazların içinde görev yapıyor. ECU programlandığı bilgileri uzun yıllar saklama özelliğine sahip EPROM (Erasable Programmable Read Only Memory) adlı küçük transistörlerden (hesaplayıcılardan) meydana gelirken, çalışmasını kısaca özetleyelim. Bu sistemde bulunan çok sayıdaki sensör; motorun devrini ve yük durumunu, çevre sıcaklığı, havanın yoğunluğu, motor soğutma suyu sıcaklığı gibi verileri sürekli alarak yazılım haritasında değerlendirir. Milyonlarca farklı verinin kayıtlı olduğu bu harita, gerekli hesaplamaları yaparak ilgili parçanın çalışmasını sağlar. Mesela yakıt sisteminin hava akışında bulunan hava akış sensörü, giren havanın miktarını ölçerken, motor devri, vuruntu ve sürücünün gaz pedalına basma şiddeti, sensörler tarafından ölçülerek ECU’ya gönderilir. ECU’nun içinde bulunan EPROM, gerekli hesaplamayı yaparak yakıt pompasını çalıştırır ve yakıt, hava ile karışarak yanma odasına girer. Yakıtın daha iyi atomize olması sayesinde tüketim azalırken, motorun verimi artar ve aracın emisyon değerleri düşer.
ABS sisteminde de ECU benzer bir göreve sahiptir. Tekerlek devir sensörleri aracın hızını ölçerken, sürücünün frene basmasıyla ECU, fren merkezine ve kaliperlere belirli aralıklarla hidrolik göndererek tekerleklerin kesintili olarak (Kilitlenmeden) yavaşlamasını sağlar. Sürücünün kontrol edemeyeceği kadar hızlı olarak otomobili sürekli denetleyen ve yöneten bu parçalar sayesinde araçlar sürüş performansı, güvenlik ve çevreci özellikleriyle ön plana çıkarlar. Ancak ECU, yapısal özellikleriyle ucuz gibi görünse de yazılım maliyetiyle pahalı bir parçadır. Donanım seviyesi arttıkça ECU’nun yazılım sistemi daha da karmaşık bir hale gelir ve bu da araçların fi yat etiketine doğal olarak yansır.

Otomobilde ECU'nun yönettiği sistemler
Elektronik Kontrol Ünitesi, motorda yakıt sisteminin dışında birçok sistem üzerinde görev yapıyor. Bu sistemler arasında; kademeli otomatik şanzımanlarda, çalışma verimini denetleyen bir “Kontrol Ünite”si bulunur. Çalışma prensibi ECU gibi olan bu yönetici beyinler üretici markalar tarafından (TCU gibi) farklı isimlerle kullanılabiliyor. Aktif süspansiyon veya adaptif süspansiyon sistemleri de bir kontrol ünitesi tarafından yönetilir. ECU’nun yönettiği en önemli sistemlerden biri ABS’dir. Elektronik Fren Dağıtıcısı (EBD), Elektronik Stabilize Kontrolü (ESP), Çekiş Kontrolü (TC) gibi bir çok sistem ABS’nin ECU’sunu kullanır. Ayrıca, mesafe kontrolü, şerit kontrol sistemi veya kör nokta uyarısı da ECU tarafından yönetiliyor.

Biraz uzun ama ayrıntılarını öğrenirsiniz.Wink
 
Kaynak:http://www.aracbilgisi.com/arac-donanimi/73-arac-tamiri/1065-arac-beyni-ecu.html


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:46
Öyle bir hayvanlık yapan olmadı şükür LOLbide gece hayvan daha iyi gözüküo gözleri yokmu onun acayip parlıo Wink


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:46
Orjinalini yazan: Üçyüzaltı Üçyüzaltı Yazdı:

Babamın ömründe arabanın dreksiyona oturmuşluğu yokki LOL arabayı ya ben ya abim sürürSmile
Benim babam şehiriçinde bazen sürerde,şehirdışında hayatta sürmez.LOL


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:47
Orjinalini yazan: Üçyüzaltı Üçyüzaltı Yazdı:

Öyle bir hayvanlık yapan olmadı şükür LOLbide gece hayvan daha iyi gözüküo gözleri yokmu onun acayip parlıo Wink
Göz parlasa iyide atı var ne biliyim kirpisi var ,kaplumbağası var.Varda var.Sen yinede gece fazla hızlı gitme.Wink


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:54
Hızın mantıklısı yok tabide direksiyona oturunca birşey dürtüo Big smile bide ayam ağrıyo 90 da gidemiomda yeni bi yol öğrendim ayamı çapraz koyunca direk 90 oluo ibre ayamda ağrımıo hiç Big smile


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:56
Orjinalini yazan: Üçyüzaltı Üçyüzaltı Yazdı:

Hızın mantıklısı yok tabide direksiyona oturunca birşey dürtüo Big smile bide ayam ağrıyo 90 da gidemiomda yeni bi yol öğrendim ayamı çapraz koyunca direk 90 oluo ibre ayamda ağrımıo hiç Big smile
güzel yol.Wink


Mesajı Yazan: 06ÖzGüR06
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:58
Orjinalini yazan: xSOLOx xSOLOx Yazdı:

Özgür bey soruma cevap vermediniz ama tekrarlayım. ECU nun öyle bir görevi varmı gerçekten ? Sürüş şeklini kaydedip buna göre performans vermesi ?




ECU nun böyle bir görevi değil de işlevi var diyebiliriz.Çünkü ECU aracın tüm sensörlerinden bilgiler alır.Ve bu bilgileri değerlendirerek gerekli olan ne varsa onu yapar.
Yani sürücünün gaza ani basması (gaz pedalı konum sensörü) ,motor devri(devir sensörü) vites değiştirmesi(vites konum sensörü) vs bir sürü sensör daha var. bunlar hep ECU ya bilgi olarak gider.ECU bunları hafızasında saklar.Yani performanslı olarak kullanırsanız ECU ya bu şekilde kaydediliyor.

Aslında çok detayı var ama araştırınca bununla ilgili bilgiler bulacaksın.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 20:59
Teşekkürler Efenimmm :)


Mesajı Yazan: 06ÖzGüR06
Mesaj Tarihi: 18 Aralık 2011 Saat 23:41
Orjinalini yazan: xSOLOx xSOLOx Yazdı:

Teşekkürler Efenimmm :)



Ben teşekkür ederimSmile 



Mesajı Yazan: mon
Mesaj Tarihi: 19 Aralık 2011 Saat 02:45
Eskiden imalat sektörü günümüzdeki kadar iyi değildi. eskiden yüzey işleme işaretleri üçgenlerle ifade edilirken günümüzde mikron seviyesinde rakamlarla ifade ediliyor. krank biyel mekanizmasında kullanılan yataklar bu gün daha hassas imal ediliyor. eski den araç kaportaları keskin köşeli üretilirdi, onların kalıplarını hazırlayan makineler bugün 7 eksende işlem yaptığı için her türlü açıda ve eğimde kaporta üretebiliyorlar. hassas imalat sürecinden geçen bir motorun yatakları alışsın, silindirleri alışsın, supapları alışsın diye motora aşırı yüklenmek bence yanlış bir davranış.

Motorlarımızda oluşan kurumları temizlemek için çeşitli kimyasallara paralar verip çeşitli temizleme işlemlerine tabi tutarız. Pistonun silindir içerisinde gidebileceği max. noktaya ÜÖN ve AÖN denir. ÜÖN ya geldiği zaman piston silindirden max sıkıştırma elde edilir bu sıkıştırma oranı motor verimine direk etki eder. bu hacim ne kadar küçükse verim o kadar artar. İşte bizim temizlemek istediğimiz bu kurumlar aslında max. sıkıştırma anında yani piston ÜÖN dayken hacmi azaltacağı için verimi artırır. Bu nedenledir ki motorlar kullanıldıkca verimi artar. 

özetle; aslında sıkıştırmakla değil, motor kullanıldıkça açılır. 


-------------
206 2001 1.4 Colorline, Atiker


İlim dahi sanma senindir,
Bilim dediğin yalnız Rab içindir.


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 19 Aralık 2011 Saat 10:57
teknoloji tabiki değişti.Üretim şekilleri de doğal olarak gelişti.Yeni arabalarda rodaj gibi birşeyden bahsetmiyorlar aslında şimdilerde.Ama işte biz biraz daha eski nesil olunca rodaj aklımızın bir köşesinde kalıyor.Ama ben motoru açmak için kesinlikle bağırtılmasına karşıyım.Wink


Mesajı Yazan: albayman
Mesaj Tarihi: 19 Aralık 2011 Saat 11:15
Orjinalini yazan: mon mon Yazdı:

Eskiden imalat sektörü günümüzdeki kadar iyi değildi. eskiden yüzey işleme işaretleri üçgenlerle ifade edilirken günümüzde mikron seviyesinde rakamlarla ifade ediliyor. krank biyel mekanizmasında kullanılan yataklar bu gün daha hassas imal ediliyor. eski den araç kaportaları keskin köşeli üretilirdi, onların kalıplarını hazırlayan makineler bugün 7 eksende işlem yaptığı için her türlü açıda ve eğimde kaporta üretebiliyorlar. hassas imalat sürecinden geçen bir motorun yatakları alışsın, silindirleri alışsın, supapları alışsın diye motora aşırı yüklenmek bence yanlış bir davranış.

Motorlarımızda oluşan kurumları temizlemek için çeşitli kimyasallara paralar verip çeşitli temizleme işlemlerine tabi tutarız. Pistonun silindir içerisinde gidebileceği max. noktaya ÜÖN ve AÖN denir. ÜÖN ya geldiği zaman piston silindirden max sıkıştırma elde edilir bu sıkıştırma oranı motor verimine direk etki eder. bu hacim ne kadar küçükse verim o kadar artar. İşte bizim temizlemek istediğimiz bu kurumlar aslında max. sıkıştırma anında yani piston ÜÖN dayken hacmi azaltacağı için verimi artırır. Bu nedenledir ki motorlar kullanıldıkca verimi artar. 

özetle; aslında sıkıştırmakla değil, motor kullanıldıkça açılır. 
açıklamanız için teşekkürler. farklı bir bakış açısı. yararlı kurum dedikleri bu olsa gerek :)
yeni araç alanlara bir kaç bin kullanımdan sonra yakıt düşer diyorlar. demekki yakıtı düşüren de bu yararlı kurumlar.


-------------
2006 307sw 1.6 hdi comfort + cruise control


Mesajı Yazan: yavuz25
Mesaj Tarihi: 19 Aralık 2011 Saat 11:19
[/QUOTE]
açıklamanız için teşekkürler. farklı bir bakış açısı. yararlı kurum dedikleri bu olsa gerek :)
yeni araç alanlara bir kaç bin kullanımdan sonra yakıt düşer diyorlar. demekki yakıtı düşüren de bu yararlı kurumlar.
[/QUOTE]
Artı olarak yakıtı azaltan diğer bir konuda parçaların birbirine alışarak motor içinde daha rahat hareket etmesi.Wink



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Forum Software by Web Wiz Forums® version 12.07 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2018 Web Wiz Ltd. - https://www.webwiz.net