Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Biz sürücüler ne yapabiliriz?

Nereden Yazdırıldığı: Peugeot Turkey Fan Club
Kategori: PEUGEOT TURKEY FAN CLUB GENEL
Forum Adı: Haberler
Forum Tanımlaması: Otomobil, Teknoloji, Spor ve diğer tüm konular hakkında güncel haberler
URL: https://forum.peugeotturkey.com/forum_posts.asp?TID=20515
Tarih: 30 Temmuz 2025 Saat 03:41
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 12.07 - http://www.webwizforums.com


Konu: Biz sürücüler ne yapabiliriz?
Mesajı Yazan: Guests
Konu: Biz sürücüler ne yapabiliriz?
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:35

arkadaşlar sizinde bildiğiniz gibi dünyada büyük bir çaba var artık hibrid enerji üzerinde. hayatımıza girmeye büyük önem kazanan hibrid teknolojisi her türlü amaçla kullanılmakta. örneğin sadece istanbul'un vermiş olduğu istatistiğe göre önemini gerçekten ifade etmekte.

Akkor flamanlı lambalarla yıllık güç tüketimi 12.427.265 kWh iken led lambalarla bu tüketim 1.651.976 kWh lık bir orana düşerek 10.775.288 kWh lık bir tasarruf elde edilmekte.

bunun maliyet olarak açıklaması ise 1.303.827 $ iken 173.320 $ olarak 1.130.507 $ lık bir tasarruf sağlıyor ülkemize.  Yıllık % 87 gibi bir oranda tasarruf yapılmaktadır.
 
biz sürücüler sizce ne yapabiliriz sadece ülke kaynakları değil dünya kaynaklarından az da olsa tasarruf sağlayabilmek için ?  



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:41
takip mesafesine uyun. Önünüzdeki aracı çok yakından takip etmeyin. Zira, devamlı aracınızı frenler ve gazlarsınız bu durum, ilave benzin pompalanmasına neden olur. Ani fren ve ardından gaza basmak yakıt tüketimini arttırır. Takip mesefasine uymak aynı zamanda daha az dur-kalk yapmanızı sağlar, bu da yakıt sarfiyatını önemli ölçüde azaltır. Bununla birlikte, tüm taşıtlar takip mesafesine uyduğunda, trafikte önemli ölçüde akışkanlık sağlanacaktır.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:42
Kısa mesafeler için otomobil kullanmayın. Yapılan bir test sonucunda 0 santigrad derece hava sıcaklığınd, 1.6 litrelik orta sınıf bir otomobil motoru marşa basıldığı andan itibaren 100 km de 40 litreye eş bir tüketim değeri veriyor. Ancak 4 kilometre yol katedildikten sonra otomobilin motoru normal ısısına kavuşuyor ve tüketim normalleşiyor. Bu nedenle kısa mesafeler içi,n otomobili kullanmak yerine yürümek, daha sağlıklı ve ekonomik bir tercihtir.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:44
Doğru zamanda vites değiştirin. Birinci vitesi yalnızca otomobili hareket ettirmek için kullanın ve hemen ikinci, üçüncü ve dördüncü viteslere geçin. Her motorun maksimum devir sayısı olduğu gibi, en verimli çalıştığı bir devir de vardır. Bu devir otomobilden otomobile değiştiği için teknik verilere bakarak, ya da servislere danışılarak öğrenilebilir. Teknik verilerde "maksimum tork" adı altında görülen değer, genellikle motorun en verimli çalıştığı ve benzini az tükettiği devirdir. Bu devirde kalacak biçimde vitesler değiştirildiğinde, gereksiz benzin sarfiyatı önemli ölçüde azalacaktır. Örneğin: Test edilen bir otomobilde; 100 km uzunluğundaki düz bir yolda 4. vitesle ve 60 km/s sabit hızda gidildiğinde 5.8 litre/100 km tüketildiği görülmüştür. Aynı koşullarda 3. viteste, 9 litre/100 km tüketim saptanmıştır. Görüldüğü gibi aynı uzunluktaki bir mesafeyi bir vites küçülterek katetmek 3.2 litre, yani yüzde 55 daha fazla tüketime sebep olmaktadır. Aynı otomobille 30 km/s sabit hızla 3. viteste 7 lt/100 km, 2. viteste aynı hızda ise yaklaşık 10 litre tüketim saptanmıştır. Bu araştırmanın sonucundan anlaşılan; hangi hızla hangi viteste gidilmesi gerektiğini iyi bilmektir.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:44
Aracınızı sakin bir şekilde, yol ve trafik koşullarına uyumlu olarak kullanın. Ne kadar kararlı ve uyumlu otomobil kullanırsanız, aracınız o denli az benzin tüketir ve daha az yıpranır. Akan trafiğin ritmine adapte olmak ve otomobilin hemen önüne değil de, daha ileriye bakarak gelişmeleri izlemek, sakin ve trafiğe uygun sürüşün bir parçasıdır.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:46

Sık sık hız değiştirmekten kaçının. Yavaşlamak gerektiğinde ayağınızı gazdan zamanında çekin. Böylece hem balatalarınız, hem de sinirlerinizin ömrü daha uzun olacaktır. Önünüzde akan trafiği izlemek, bu açıdan size yardımcı olacak ve panik fren yapmak zorunda bırakmayacağı gibi, yakıt tasarrufu da sağlayacaktır.
Başkalarının sizi sollamasına izin vermek, sizin başkalarını sollamanızdan daha akıllıcadır. Otomobilinizin son süratinin yüzde 70-80 ini geçmemek, tutumlu sürüş için en basit kuraldır. Yani gaz pedalının altında ne kadar fazla boşluk bırakılırsa, o kadar çok para cebinizde kalır ve sinir sisteminiz daha uzunca bir süre otomobil kullanabilmenize olanak tanır.



Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:46
Gereksiz şerit değiştirmeyin, yan şerit o an daha hızlı gidiyor diye şerit değiştirme hareketinde bulunmak, hem gereksiz yakıt sarfiyatına sebep olur, hem de yolun akışkanlığını azaltır. Yapılan ölçümlerde, devamlı şerit değiştirerek hareket etmenin, genellikle ciddi bir zaman kazandırmadığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu hareket, önemli ölçüde yakıt tüketimini ve kaza riskini arttırmaktadır. Unutmayın, o an daha hızlı akan şerit, diğer şeritlerden daha önce durur. Bu trafik akışının gereğidir.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:47
Zamanında şerit değiştirin, bulunduğunuz yoldan ayrılacaksanız, yeterli süre içerisinde diğer şeride geçin. Son anda diğer şeritleri şıkıştırarak serit değiştirmeye çalışmak, arka tarafta yığılmalara ve yolun gereksiz yere tıkanmasına sebep olmaktadır


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:50
Yakıt sarfiyatını kontrol edin. Aracınızın yakıt sarfiyatını devamlı kontrol ederek, aracınız için en uygun kullanım şekillerini bulabilirsiniz. Kent içindeki araç trafiği gözlemlendiğinde genellikle devamlı araç sollayan, gaz-fren şeklinde giden, hiçbir tasarrur tedbirini dikkate almayan, yakıtı hoyratça harcayan taşıtların şirket taşıtları olduğu gözlemlenmektedir. Şirketler km başına yakıt sarfiyatlarını denetlemeli ve bu konuda tedbirler almalıdır.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:51
Aşırı hız yapmayın, yüksek devirlerde otomobil kullanmayın


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:52
Yokuş aşağı inerken gazdan ayağımızı çekelim; vitesi boşa almayalım, kontağı kapatmayalım


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:54
Hava filtresini sık sık değiştirin. Araç bakımının (hava filtresi, benzin filtresi, yakıt pompası gibi) zamanında yapılmaması yakıt tüketimini önemli ölçüde arttırıyor...


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:55
Kış Aylarında Motor Isınmadan Aracı Haraket Ettirmeyelim....


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:57
Yaz aylarında klimayı ihtiyaç duydukça kullanın. Yolculuk boyunca sürekli açık tutmayın. Rampa çıkarken klimayı kapatın, arabaya ilk binişte araç içi çok sıcakken camları açarak iç ve dış sıcaklağı eşitleyin, motor soğukken klimayı açmayın...


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 21:58
Özellikle 3.vitesten sonraki hızlarda camların açık olması yakıt tüketimini önemli ölçüde arttırır bilgilerinize...


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 22:02
Depoyu dolu bulundurun (Benzin ve dizeller için). Çünkü az benzinde buharlaşma daha fazla olur.
Not: lpg li araçlarda uzun yol haricinde şehir içinde deponuzu fullemekten kaçının. uzun yol yapmayacaksınız lpg malumunuz motor ve beyin gibi aksamlarla irtibatında hortumlar kullanılmaktadır. gazın basıncı ile birlikte aracınızdaki bu hortumlar yıpranacaktır. özellikle son zamanlarda da çok denk geliyoruz lpg li araçların motor kısmından çıkan alevlere. lpg li araç kullananlar dikkatli olalım lütfen...


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 22:03
Motor ısıtmadan yola çıkmak ek yakıt getirmez bildiğim daha çok motor sevinir bu durumaBig smile evet soğuk motora göre daha az yakar arac ama olduğu yerde ısıtıldığında harcadı yakıtla birleşince daha fazla olur , arac üreticileri  aracın hareket ettiğinde çabuk ısındığı yazmışlardır herzaman Wink


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 22:07
Klima daha önceki arabalarımda yoktu , açmak aklıma bile gelmiyordu yazın hiç açmadım dersem yeridir ,onun yerine camları acarım LOL


Mesajı Yazan: silentsorrow
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 22:11
Ben havalar düzelmeye başlayınca motosikletimi garajından çıkartıyorum. Bu sayede hem yakıt masrafım azalıyor hemde doğal klimanın vermiş olduğu serinliğin sefasını sürüyorum. Trafikteki rahatlığıda cabası. ;)


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 22:16
Ani kalkıştan, hızlanmaktan ve frenden kaçının. Önünüzde trafik yoğunluğu varsa, ayağınızı gazdan erken kaldırın. Gaz-fren şeklinde ilerlemeyin. Gaz pedalına birden basmayın, kademe kademe gazı yedirerek gaz pedalına basın


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 22:35
En iyisi LOL yazın bende düşünüyorum bir motorda korkuyorum 2 tekerden LOL


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 23:10
dikkatli olduktan sonra gerekli önlemler de alındı mı korkulacak pek birşey olduğunu sanmıyorum.


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 23:17
Ben kendimden deil yani sürmeye sürerimde , trafikteki hamzolardan korkuom yolda hart die önüme atlıyan motorla giderken naparLOL


Mesajı Yazan: silentsorrow
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 23:24
Orjinalini yazan: Üçyüzaltı Üçyüzaltı Yazdı:

En iyisi LOL yazın bende düşünüyorum bir motorda korkuyorum 2 tekerden LOL


Morosikletten sadece 3 kere düştüm. 1.si ilk aldığım gün oldu, acemiydim ve ayak bileklerimde bir kaç küçük sıyrık vardı. 2.sinde Konyada yağmurlu yolda duramadım ve kırmızı ışıkta bekleyen clioya arkadan vurmamak için motoru kasti olarak yatırdım, ufak tefek sıyrıklarla atlattım. 3.sünde Ankarada gece gece patlak ön lastiğimle lastikçi ararken önden gelen araç koca şeride sığamadığı için ön tekerimi derin bir çukurdan kurtaramadım, hiç sıyrığım yoktu ve galiba artık motordan düşmeyi öğrenmiştim. Arabayı aldıktan 20 gün sonra çok ağır bir kaza yaptım, hatta forumda kazadan sonra aracımın ne halde olduğunun resimleride var. Çok şükür ki araçtan burnum dahi kanamadan çıktım ama diz kapaklarım sanki dayak yemişim gibi ve merdiven inerken bir yerlere tutunsam bile yinede diz kapaklarımdaki ağrılardan dolayı zorlanıyorum. Eğerki motosiklete bineceksen önce sağlam bir eğitim al sonrada kaskından montuna, dizliklerine, eldivenine ve diğer koruma malzemelerine kadar herşeyini tamamla ve trafiğe onlarsız asla çıkma. Trafikte otomobilden çok çok daha rahat olduğunu o zaman fark edeceksin. ;)


Mesajı Yazan: silentsorrow
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 23:29
Hatta bazen düşünmeden edemiyorum. Arabaya binerken motosiklet için aldığım koruma ekipmanlarımı giysem mi diye Smile


Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 23:50
LOL


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 23:50

Orjinalini yazan: silentsorrow silentsorrow Yazdı:

Orjinalini yazan: Üçyüzaltı Üçyüzaltı Yazdı:

En iyisi LOL yazın bende düşünüyorum bir motorda korkuyorum 2 tekerden LOL


Morosikletten sadece 3 kere düştüm. 1.si ilk aldığım gün oldu, acemiydim ve ayak bileklerimde bir kaç küçük sıyrık vardı. 2.sinde Konyada yağmurlu yolda duramadım ve kırmızı ışıkta bekleyen clioya arkadan vurmamak için motoru kasti olarak yatırdım, ufak tefek sıyrıklarla atlattım. 3.sünde Ankarada gece gece patlak ön lastiğimle lastikçi ararken önden gelen araç koca şeride sığamadığı için ön tekerimi derin bir çukurdan kurtaramadım, hiç sıyrığım yoktu ve galiba artık motordan düşmeyi öğrenmiştim. Arabayı aldıktan 20 gün sonra çok ağır bir kaza yaptım, hatta forumda kazadan sonra aracımın ne halde olduğunun resimleride var. Çok şükür ki araçtan burnum dahi kanamadan çıktım ama diz kapaklarım sanki dayak yemişim gibi ve merdiven inerken bir yerlere tutunsam bile yinede diz kapaklarımdaki ağrılardan dolayı zorlanıyorum. Eğerki motosiklete bineceksen önce sağlam bir eğitim al sonrada kaskından montuna, dizliklerine, eldivenine ve diğer koruma malzemelerine kadar herşeyini tamamla ve trafiğe onlarsız asla çıkma. Trafikte otomobilden çok çok daha rahat olduğunu o zaman fark edeceksin. ;)

 

teşekkürler gayet iyi açıklamışsınız üstüne diyecek birşey bulamıyorum. katılıyorum düşüncelerinize... allah kimseye kaza bela göstermesin...



Mesajı Yazan: Üçyüzaltı
Mesaj Tarihi: 10 Aralık 2011 Saat 23:51
O diz ağrısı , olayin etkisiyle ani olarak kendinizi sıkmanızla hani frene basıp durya alışkın beynin o an gereginden fazla kendisini kasması olsa gerek daha önce kazayapan arkadaşlarda aynısı söylüyorlardı , tekrar geçmiş olsun.


Mesajı Yazan: fireblade
Mesaj Tarihi: 19 Aralık 2011 Saat 22:18
Orjinalini yazan: Üçyüzaltı Üçyüzaltı Yazdı:

En iyisi LOL yazın bende düşünüyorum bir motorda korkuyorum 2 tekerden LOL
valla bende yazın daha bi çok severim motoru ama artık yağmur çamur kar kış farketmiyo...
arabada bi trafik ışığının 5 kere kırmızı yeşil dönüşünü seyredip saçımı sakalımı yolmaktansa,motor daha güzel...tabi mont ve kaskla..



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Forum Software by Web Wiz Forums® version 12.07 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2018 Web Wiz Ltd. - https://www.webwiz.net