Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Gediz Hiroşima Olmasın diyen Kaç Kişiyiz

Nereden Yazdırıldığı: Peugeot Turkey Fan Club
Kategori: PEUGEOT TURKEY FAN CLUB GENEL
Forum Adı: Sohbet \ Muhabbet
Forum Tanımlaması: Sohbet ve Muhabbet alanı. Araç sorunları haricinde ki tüm konuları bu başlıkta paylaşabilirsiniz.
URL: https://forum.peugeotturkey.com/forum_posts.asp?TID=15469
Tarih: 03 Ağustos 2025 Saat 14:57
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 12.07 - http://www.webwizforums.com


Konu: Gediz Hiroşima Olmasın diyen Kaç Kişiyiz
Mesajı Yazan: Guests
Konu: Gediz Hiroşima Olmasın diyen Kaç Kişiyiz
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 11:09

Günlerdir 226.764 kişiye zor ulaştı, bu kadar mı duyarsız olduk... LÜTFEN.

Tema 2B'lik orman arazilerini satilmamasi icin imza kampanyasi baslatti.

hükümet "satarim" diye israr ediyor.

Hayrettin Karaca ise 'verin bana bir milyon imza, sattirmam' diyor.

Lütfen alttaki link üzerinden imza atalim.

http://www2.tema.org.tr/temaimza/" rel="nofollow - -

İMZALADIKTAN SONRA DA BU LİNKİ LÜTFEN TANIDIKLARINIZA GÖNDERİN...

 

Saygılarımla...




Cevaplar:
Mesajı Yazan: GökhaN
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 11:13
attım imzamı.

-------------
106->206->208->207->301->308->3008->C4X

Peugeot Yedek Parça -> https://www.pejo.com.tr" rel="nofollow - www.pejo.com.tr


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 11:19
Gereken Yapılmıştır. Herkes Yakından İlgilensin Arkadaşlar.


Mesajı Yazan: koliva
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 11:21
+1


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 11:21
Bir imza da benden.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 11:48
bir imza da benden :))


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 11:51
Hassasiyetinize teşekkür ederim. Ama sadece imzalamakla kalmayın elektronik posta yolu ile de sevdiklerinizle paylaşın lütfen.


Mesajı Yazan: metin
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 14:15
2 imzada benden geldi, face de de paylaştım inşallah istenilen rakama ulaşılır.

-------------
Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar.
Normal insanlar sonuçları tartışırlar.
Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar...


Mesajı Yazan: eren8er
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 14:19
imzamı attım..herkezden gereken ilgiyi bekliyoruz..

-------------
Honda Civic hb 1996 1.4


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 14:20
Cok takdır ve tebrık edıyorum... Cok guzel bır paylasım
 
Bende uzerıme dusenı yerıne getırdım...


Mesajı Yazan: ErcaNKarşI
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 17:22
Orjinalini yazan: CeCoLi CeCoLi Yazdı:

Cok takdır ve tebrık edıyorum... Cok guzel bır paylasım
 
Bende uzerıme dusenı yerıne getırdım...


+1000000


-------------
06 BK 6032   1999 Model 306XS 1.6- Manuel - Gri
Tel : 05334194902
Msn : techno_erc@hotmail.com
Desibel Çılgınlığı


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 18:08
+ 1 hep destek tam destek Thumbs Up


Mesajı Yazan: insomnia
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 22:31
bademe şurası satılacak burası yıkılacak dedilermi iş bitmiştir

imzaladık bakem

-------------
306 1.6 XR şeytan kırmızı
Alpıne S serıes 30 cm Subwoofer & Sony Xplod 500w XM-SD14 Amphı & Pıoneer DEH-4250 sab bass 4*50w & Kıcker DS 650.2 Mıd Bass &
O RH+ bayariin haa


Mesajı Yazan: maestro
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 22:32
ben katılmıyorum burda özkonusu araziler orman vasfını yitirmiş arazilerdir anki ormanların yok edilmesi gibi bir durum varmış gibi algılamamak lazım ayrıca nükleer enerji konusuna bakacak olursak etrafımız nükleer santralle doluyken ermenistanda bulgaristanda iki adım ötemizde çok eski teknolojiyle yapılmış santraller bulunmaktayken şimdiye kadar kimseyi bu ülkeleri protesto ederken görmedik ..son teknolojiyle inşa edilecek santrallere karşı çıkmak çok mantıklı değildir büyük ülke olmanın en başta gelen şartı enerjide bağımız olmanızdır ve  büyük ülkeler de enerjilerini bu yolla sağlamaktadır.Bu ülkeyi sevmek  ülkenin kalkınmasını istemekle olur siyasi hesaplarla, iyi olsun kötü olsun yapılan her şeye karşı çıkmak bize yakışmaz.
   Gazali'nin örneğinde olduğu gibi  bu olay su içerken boğulan bir kişiden dolayı su içmeyi yasaklamanın mantıksızlığına eşdeğerdir.


-------------
Kem âlât ile kemâlât olmaz...


Mesajı Yazan: mon
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 23:18
gunen'e katılıyorum.
arkadaşlar imza atacagız memleketin ormanlarını sattırmayız diye birileri size bir mesaj çekmiş durduk yere birmilyon olalım kadar gereksiz ve hertürlü akıldan noksan bir iş için bedavadan reklam yapıyorlar sizde buna ön ayak oluyorsunuz. bu bir
çernobil olayını bu memleket yaşadı belki binlerce vatandaşımızı zaman içinde kaybettik, fakat bugün gelişmiş bütün dünya ülkeleri enerjisini nükleer enerjiden elde edip yanında 3. dünya savaşı için de nükleer bombasını üretti üretti koydu bir kenara. şimdi gelişmekte olan bir ülke olarak bizim halkımızada aman ha! nükleer santral yapmasın TÜRKler diye benim pırıl pırıl zekasını, saçma sapan ideolojilerin peşinde koşarak birilerinin elindeki maşanın ucundaki kor misali kullanıldığının bile farkına varmadan yurtdaşımızı kışkırtıp engellemeye çalışıyorlar.
Şu söz aslında çok doğru bir söz Türkün Türkden başka dostu yoktur.
birilerinin maşasının ucuna sakın kısılmayın arkadaşlar.
hepinizi sevgiyle selamlarım.


-------------
206 2001 1.4 Colorline, Atiker


İlim dahi sanma senindir,
Bilim dediğin yalnız Rab içindir.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 23:20
+1


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 10 Haziran 2011 Saat 23:42
hep destek tam destek


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 09:27
Değeerli arkadaşım ben de senin "saçma sapan ideolojilerin peşinde koşarak birilerinin elindeki maşanın ucundaki kor misali kullanıldığının bile farkına varmadan yurtdaşımızı" cümleciğine katılıyorum. İmza kampanyasının detayını bir sonraki mesajıma yazıyorum. Değerli vaktinden birazayırabilirsen lütfen ekteki yazıyı okur musun? 
 
Orjinalini yazan: mon mon Yazdı:

gunen'e katılıyorum.
arkadaşlar imza atacagız memleketin ormanlarını sattırmayız diye birileri size bir mesaj çekmiş durduk yere birmilyon olalım kadar gereksiz ve hertürlü akıldan noksan bir iş için bedavadan reklam yapıyorlar sizde buna ön ayak oluyorsunuz. bu bir
çernobil olayını bu memleket yaşadı belki binlerce vatandaşımızı zaman içinde kaybettik, fakat bugün gelişmiş bütün dünya ülkeleri enerjisini nükleer enerjiden elde edip yanında 3. dünya savaşı için de nükleer bombasını üretti üretti koydu bir kenara. şimdi gelişmekte olan bir ülke olarak bizim halkımızada aman ha! nükleer santral yapmasın TÜRKler diye benim pırıl pırıl zekasını, saçma sapan ideolojilerin peşinde koşarak birilerinin elindeki maşanın ucundaki kor misali kullanıldığının bile farkına varmadan yurtdaşımızı kışkırtıp engellemeye çalışıyorlar.
Şu söz aslında çok doğru bir söz Türkün Türkden başka dostu yoktur.
birilerinin maşasının ucuna sakın kısılmayın arkadaşlar.
hepinizi sevgiyle selamlarım.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 09:28
Gediz Havzası Hiroşima olmasın

T24 - Manisa Çaldağ'da yapılması planlanan nikel çıkartma işlemine çevreciler tepki gösteriyor. Bir İngiliz şirket 15 yıl boyunca nikel çıkartmak için iznini aldı ve bundan sonra başlayacak süreç de ömce binlerce ağacın kesimiyle başlayarak, 15 yıl sonra, yer altı suları tükenemesi, sülfürik asit bütün bölgenin sularına karışması ve milyonlarca insan bölgeden göç etmek zorunda kalamasıyla sona erecek. Yani, havza bir otun bile bitmediği bir hal alacak!


Hürriyet gazetesi yazarı Melis Alphan'ın "Tarım cennetini asitle yıkayacaklar" başlığıyla yayımlanan (17 Ekim 2010) yazısı şöyle:


Manisa Çaldağ’da bir doğa katliamına ramak kaldı.

Önce vakti olmayanlara kısa tarihçe sunalım:

Sardes Nikel Madencilik adlı İngiliz şirket buradan 15 yıl boyunca nikel çıkarmak üzere izinlerini aldı...

Aslının 200’de biri oranında küçüklükte bir pilot tesis kurdu.

Sonra çevreciler ayaklanınca madenin izni iptal edildi.

Bu arada madencilik yasalarında bazı değişiklikler yapıldı. Şirket yatırım için parayı bulduğu an çalışmalara başlayacak.

Sonra ne mi olacak?

Çevrecilerin, akademisyenlerin ve yerel halkın iddiaları doğruysa binlerce, belki de onbinlerce ağaç kesilecek.

Ardından Çaldağ oyulacak.

Çıkarılan toprak milyonlarca ton sülfürik asitle yıkanacak.

En vahimi, bütün bunlar açık havada yapılacak.

Dünyanın en büyük ve verimli yedinci tarım havzası olan Gediz, uzmanların deyimiyle ‘açıkhava kimya işletmesi’ne dönecek.

Cehennem senaryosunu sona sakladım:

“Yer altı suları tükenecek, sülfürik asit bütün bölgenin sularına karışacak ve milyonlarca insan bölgeden göç etmek zorunda kalacak. Ve 15 yıl sonra madenin işi bittiğinde, havza bir otun bile bitmediği bir hal alacak!


İzmir bile boşalır

İTÜ’den Metalurji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. İsmail Duman mesaisinin büyük bölümünü bu projeyi durdurmak için harcıyor.

Bu madende 15 yıl boyunca ne kadar sülfürik asit kullanılacak?

- 15-18 milyon ton arasında. Bir büyük asit tankeri düşünün, 20 ton asit alır. Başlayın Turgutlu’dan tankerleri birbirinin tamponuna değecek şekilde dizmeye. 800 bin tanker ediyor. Bu 800 bin tankeri Turgutlu’dan geçen 40’ıncı paralel üzerinden Doğu’ya doğru dizin; kuyruk Pekin’i geçiyor, tankerlerin bir kısmı Çin denizine dökülüyor, sığmıyor, bu kadar asit! Ve bu kadar asit açıkta kullanılacak.


Açıkta kullanmak ne demek?

- Oradaki doğayı alıp açıkhava kimya işletmesine çevirmek demek... Kapalı mekanda yapılması lazım. Toprağın içindeki nikeli, kobaltı çözmek için günümüzde bir sürü metot var. Bunların en ilerisi basınçlı kaplarda, kapalı sistemde işlemi yapmak. Düdüklü tencere gibi, 100 derecenin üstünde asitle temas ettiriyorsunuz. Dünyada var bu, Avustralya’da var.


Ne kadarlık bir yatırım yapıp ne kadar kazanacaklar?

- Alacakları malın değeri şu andaki fiyatlarla işe başladıkları zaman 25 milyar doların üzerindeydi. Sonra kriz nedeniyle bu rakam 10 milyara düştü. Şimdi yeniden 20 milyar doları geçti. Kriz tam atlatılırsa, kazançları 35-40 milyar dolara kadar çıkabilir. Kapalı sistem için gereken 5-7 milyar dolarlık yatırımı yapmıyorlar. Aradaki farkı da doğaya ve insana ödetiyorlar. Kazanç özelleştiriliyor, risk kamulaştırılıyor. Şimdiki yatırımları milyar doları bulmuyor.


35-40 milyarlık kazançlarından Türkiye’ye ne kadarını bırakacaklar?

- Türkiye’ye 10 yılda bırakacakları para 163 milyon dolar. Yani Türkiye’nin bir buçuk günlük dış borç faiz ödemesi.


18 milyon ton sülfürik asit nereden sağlanacak?

- Her yıl büyük ihtimalle Güney Amerika’dan, Ant Dağları’ndan 300-330 bin ton kükürt ithal edecekler; kamyonlarla, gemilerle buraya kükürt taşınacak. O kükürt bir fabrikada yakılacak. Kurdukları tek fabrika sülfürik asit fabrikası. Dünyanın ikinci büyük sülfürik asit fabrikasını bir tarım havzasına ve Türkiye’nin en verimli, dünyanın yedinci büyük verimli tarım havzasının orta yerine kurmak, çatınıza yüz ton dinamit depolamak gibi bir şey.


Neden?

- Çünkü en ileri sülfürik asit üretim teknolojilerinde bile binde üç kaçak vardır. 18 milyon ton sülfürik asitte binde üç, korkunç bir miktar. 54 bin ton asit sülfürik asit havaya karışacak. Gediz, sülfürik asidin içindeki kükürte tamamen yabancı bir havza. Burası laterit havza, oksitli topraklar. Hiç kükürt yok bu topraklarda. Bu ekosisteme yabancı bir elementi devasa miktarlarda soktuğunuzda doğal yaşamda öyle bir kırılma olur ki, bir daha geri dönülemez.


Gediz Havzası’nın bereketi nereden geliyor?

- Gediz Havzası, Turgutlu, Manisa, İzmir, Foça ve Menemen ovalarına kadar göl halindeymiş. Bu göl milyonlarca yıl varlığını sürdürmüş, 16 milyon yıl önce de kurumuş. Laterit dediğimiz buranın toprakları, Balkanlar’dan, Sırbistan’dan başlayıp Arnavutluğu geçen, Yunanistan üzerinden Ege Denizi’nin dibini geçip İzmir çizmesinden karaya çıkan, Manisa’da devam eden, Ankara üzerinden bir yay çizip ta Harran Ovası’na kadar giden bir kuşak. Akarsu yatakları bunlar. Bereketi de buradan geliyor.


Macaristan gibi kızıl tehlike riski

Öngörünüz ne?

- Uşak’ın batısından başlayıp Ege Denizi’ne kadar Gediz Havzası’nda tarım biter. Burası Sultaniye üzümünün, sarı kuru üzümün dünya başkenti. Dünyanın her yerine buradan kuru üzüm ihraç ediliyor. Ve bunun yüzde 85’i açıkta kurutuluyor. Şimdi düşünün, asit taşıyan rüzgar geldi, kurumakta olan üzümün üstüne oturdu. İhraç etmeye kalkarsanız hangi gümrükten geçer? 15 yılın sonuna gelmeden buradan büyük göçler başlayacak. İki milyonun üzerinde bir nüfus bundan etkilenecek.


Havuz sistemi kullanılacağı söyleniyor...

- Havuz sistemi diyorlar, halbuki yapacaklarının altısından dördü yüksek baraj. Ve bunları 45 derece eğimli yamaçlarda yapmaya kalkıyorlar. Havuz dedikleri Uluslararası Yüksek Barajlar Komisyonu’nun kriterlerine göre aslında baraj.


Yani?

- Böyle bir eğimde yapılan baraj o sette ne kadar dayanacak? Projede havuz diye geçen bu yapı aslında baraj, içinde de asitli ve ağır metalli çözelti bulunacak. E burası da deprem bölgesi. Ve 45 derecelik meyillerde yapacaklar bunları. Yapacakları barajların dördünün tepe yüksekliği 17 metreyle 23 metre arası. Ve içlerinde asitli su olacak. Daha yukarıdan sel geldiğinde ya duvarı yıkacak ya da taşırıp aşağı asitli su indirecek. Arkasından sel vurup çamura bulanmış bu yığınları önüne kattığı zaman ne yapar? Asit değdiği yerden geçer. Yağmurla her tarafa yayılır. Ekosistemi değiştirir.


Buradaki doğanın kendini toparlaması kaç yıl alır?

- Yıl mı, kaç yüzyıl mı? Çok yüzyıl alır. Toparlanmaz.


Yığınlara yer açmak için kaç ağaç kesilecek?

- Rakamlarına göre 330 bin ağaç kesilecek. Bu rakamın içinde ne yok biliyor musunuz? 2003’te yapılan sayımda göğüs çapı 8 santimetreden az olan fidanlar ağaç sayılmadı, orman envanterine dahil edilmedi. Yaklaşık iki milyon ağaç kesilebilir.


Macaristan’daki gibi sel riski için nasıl bir önlem alacaklar?

- Etrafını kuşaklayacaklarmış. Dağdan inen seli hangi hendekte kuşaklarsın? 3 metre eninde kanal açıp seli durduracaklarmış. Dünyanın neresinde böyle sel durdurulur?


Suları nasıl etkileyecek bu maden?

- Maden işletmesinin Turgutlu’nun su ihtiyacından daha fazla suya ihtiyacı var. Bergama, Uşak Eşme’den sonra Etem çukurunda da madencilik ruhsatı alındı. İzmir üç yönden çapraz ateşte. İzmir’i besleyen sular Ege topraklarından geçiyor. Böyle devam ederse 10-15 yıl sonra İzmir su nedeniyle terk edilmek zorunda kalabilir.


Nükleer bombadan beter

EDİZ TUNCEL (Yakın Doğu Üniversitesi Öğr. Grv.)

1913’te Lefke’de Kıbrıs Maden Şirketi bakırı ayrıştırmak için açıkhavada sülfürik asit kullandı. İki kilometrelik bir alanda havuzlar kuruldu. Bugün o havuzların hali içler acısı. Bölgede muazzam bir çevre kirliliği yaratıldı. İki kilometrekarelik alan 100 kilometrekarelik bir alanı etkiledi. Oraya bir nükleer bomba atmış olsaydınız o boyutta bir tahribat yaratamazdınız.

Bu madende çalışan insanların hepsi kanserden öldü. Madenin bir numaralı işçisi olan Rum da, iki numaralısı olan dedem de... Dedem kan kanseriydi. Babam da madende çalıştı, periton kanserinden öldü. Dayım bu madende çalıştı. O da oniki parmak ve pankreasta çıkan kanser türünden vefat etti. Komşumuz da aynı şekilde.

Onkoloji merkezinde ölen hastalarla ilgili tutulan defteri incelerken fark ettim ki doğrudan etki alanında olan köylerde ölen insanların hemen hepsi kanserdi. Şu an Kıbrıs’ta en fazla görülen hastalık kan kanseri. Madenin yakınında bir köy var. O köyde ise çok ilginç bir hastalık ortaya çıktı. Bir çeşit kas hastalığı... Sağlıklı insanlar bir anda pelteye dönüyor, kasları erimeye başlıyor, sinir sistemleri iflas ediyor, altı ay geçmeden de ölüyorlar. Herhangi bir tedavi bugüne kadar uygulanabilmiş değil. Oradan ayrılırken maden şirketinin yetkilileri hastalarla ilgili arşiv kayıtlarını alıp gittiler, hastanede de bir şey bırakmadılar.


Ankara’yı yanlış bilgilendirmişler

AYLA YÖNET (Turgutlu TEMA Temsilcisi)

Dört yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. İnanıyorum ki Ankara burada olacakların farkında değil, yanlış bilgilendirme olmuş. Mesela ÇED raporunda gölet olarak adı geçen şeylerin dördünün büyük baraj olduğunu öğreniyoruz. Eminim Ankara’dakiler bunu bilseler onay vermezlerdi. Birinci derecede biz Turgutlu’da yaşayanlar etkileneceğiz. Mesela bu sene çok yağmur yağdı ve 2 Şubat’ta köyden biri “Ufak çaplı bir sel oluştu, köyün içinden sular akıyor” diye beni aradı. Ve bu sularda henüz asit falan yok, normal yağmur suları derenin yatağı bozulduğu için, tedbir alınmadığı için köyün içine taştı. Macaristan’daki olayı biliyorsunuz, bütün köyü o kızıl çamur kapladı. Bu Turgutlu’nun değil, Türkiye’nin sorunu, herkesin müdahil olması gerek.


Köylü arazisini sattığına pişman

* Necati Gülkıvrak (Turgutlu Manavlar Odası Başkanı): Şu pazarda gördüğünüz çoğu şeyi satamayacağız. Belki bu üç-beş yıl sonra yavaş yavaş hissedilmeye başlanacak ama 10 yıl sonra bunların hiçbirini pazarda bulamayacaksınız. Bu işin sadece sebze meyve yönü.

* Necip Köken (Turgutlu Tuhafiyeciler Manifaturacılar Odası Başkanı): Bizim toprağımızda her şey yetişiyor. Biz ovayı bahçe olarak kullanırız. Bu madenin zararı yüzde 1500 olur. Buradan göç etmek zorunda kalırız. Hayatın olmadığı yerde hangimiz yaşayabiliriz? Siz şehirde membaa suyu içersiniz, biz onu düşünmeyiz bile. Biz çeşmeden su içeriz. Ama bu maden yapılırsa bırakın çeşme suyu içmeyi, belki hiç su bulamayacağız. Macaristan’daki gibi bir felaket olmayacağının garantisini nasıl verecekler bize?

* Sabri Toker (Elektrikçiler Odası Başkanı/Manisa Esnaf Odaları Başkan Vekili): Sadece Turgutlu’nun meselesi de değil bu, Manisa, Ahmetli, Akhisar, Salihli, bütün bölgeleri etkileyecek bir hadise. Dünyanın 7’nci büyük tarım havzası Gediz ve bu havzayı yok etmek için uğraşıyorlar. Dünyanın en büyük Sultaniye üzüm rezervi burası. Dünyada tüketilen kuru üzümün dörtte üçü buralardan çıkıyor. Biz bu madenden sonra dışarı üzüm satamayız.

* Halil Turgut (Emekli din görevlisi): Bu madeni işleme süreci ileri ülkelerin kullandığı bir yöntem değil. O ilkel yöntem zararı 10’a, 20’ye, 30’a katlayacak. Medeni ülkelerin kullandığı sistemler olursa ne ala. Maden alanlarında yıllarca bir otun bitmediği söyleniyor. Biz geldik geçiyoruz ama gelecek nesil için acı bir sonuç vereceğine eminim.

* Hüseyin Çakı (Sinirli köyü muhtarı): Önceden bir bilgilendirme toplantısı yapılmadı. Maden halk arasında kulaktan kulağa yayıldı. Belediye başkanımız zarar görmeyeceğimizi söyledi. Bizde 5 dönüm yer varsa, Belediye başkanında 1500 dönüm var. En çok zarar göreceklerden biri o. “Arkadaşlar öyle bir zarar görecek olsak ben karşı çıkarım, zarar görmeyeceğiz” deyince zararsız olacağına inandık. Sonradan gerçekleri öğrendik. Burada beş kişi çalışacak diye 500 kişi zarar görmesin.

* Emine Yönet (Ev hanımı): Bütün dünya kovalamış, Turgutlu Ovası’ndakinden daha enayi insan yok mu? O raporları alırken “Bir karınca yaşamıyor. Hayat yok burada” demişler. Ben sizi götüreyim, karıncayı da, tavşanı da görün. Ağaçlar nasıl yaşıyor? Pilot tesisten taşan su köyün içinden akınca kazlar, tavuklar öldü. Bin lira değerindeki toprakları 40’ar bin liraya aldılar. Köylüler 40 milyar para görünce arazilerini sattı. Şimdi “Çapamızı, küreğimizi, av tüfeğimizi alıp, traktörlere mazotları doldurup yolu yakacayacağız, sokmayacağız onları” diyorlar. Daha önceden anlatılmadı onlara çünkü. Pişmanlar.




Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 09:30

Eklemeyi unutmuşum; ilgili yazı

http://www.t24.com.tr/content/newsdetail.aspx?newscode=105873&cat=32" rel="nofollow - http://www.t24.com.tr/content/newsdetail.aspx?newscode=105873&cat=32
 
sitesinden alınmıştır. Dileyenler oradan da okuyabilirler.


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 09:34
Bir şeye itiraz ederken aslını araştırmak lazım. İdeoloji isimli at gözlüğünü çıkarıp öyle bakmak lazım olaylara. Yoksa herkes herşeyi desteklemek zorunda değil. Ama kimsenin karşısındakini maşa olmakla itham etme hakkı da bulunmamaktadır.


Mesajı Yazan: ErcaNKarşI
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 10:06
orman vasfını yitirmiş araziler tekrar orman olabilir.komşu ülkelerimizde nükleer santraller var diye biz de de olacak değil.büyük ülke olmanın en başta gelen sartı yönetenlerin oturdukları kucaklardan kalkması gerekmektedir.büyük ülke olmak için nükleerden cok eğitime önem vermek gerekir. imkan verilse ve satılmasaydı sularımız topraklarımız yer altı kaynaklarımız dışarıya bağımlı olmadan istediğimiz enerjiyi elde ederdik ve de kullanırdık. evet bu ülkeyi sevmek ülkenin bir bütün olarak kalkınmasını istemekle olur,insanlığa zararlı siyasi hesaplarla olmaz. ayrıca temanın derdi geleceğimize yaşanılabilir bir ülke bırakmak deniz feneri değilki insanları maşa edecek bir ideolojisi olsun,ceplerine en ufak bir para girsin.

-------------
06 BK 6032   1999 Model 306XS 1.6- Manuel - Gri
Tel : 05334194902
Msn : techno_erc@hotmail.com
Desibel Çılgınlığı


Mesajı Yazan: muurrat
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 10:08
attm imzamıı

-------------
2010 hyundai era team 1,4.
murat karagöz


Mesajı Yazan: maestro
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 10:19

seçimlere 2 gün kala böyle bir konu açılmış olması '''hükümet "satarim" diye israr ediyor''' cümlesinin çok masumane olmadığı kanısındayım.Ayrıca ortalığı karıştırmakla malum milletin iradesini hiçe sayarak 411 milletvekilinin evet dediği bir yasa konusunda 411 el kaosa kalktı başlığı atacak kadar insafsız, millet iradesine saygısız ve her fırsatta darbe kışkırtmacılığı yapan ve şu anda kendi yazarının da itiraf ettiği(m.ali birand) 28 şubat sürecinde uydurma haberlerle ortalığı karıştrımaya ülkenin huzurunu bozmaya çalışmış bir gazetenin yazarının görüşlerini sanki olayın sağlaması gibi göstermeniz de şiracının şahidi bozacı sözünden başka bir şey getirmiyor aklıma... çok da hoşuma giderek yorum yapmıyorum bu konuda ama sessiz kalmanın onaylamak olacağını düşündüğümden yazıyorum sizden farklı düşünenler bu ülkenin düşmanı değildirler birşeyler yapılıyorsa faydalı olmak amacıyla yapılıyor. herkes görüşünü belirtmekte özgürdür ama çözüm istiyorsak zıtlaşarak değil yapıcı dil kullanarak yapacağımız eleştirilerle sorunları halledebiliriz. Kanaatimce de bu konunun yeri bu forum değildir.



-------------
Kem âlât ile kemâlât olmaz...


Mesajı Yazan: tigerland
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 10:22
bende attım imzamı :)

-------------
206 RG 2000
206 GTI 2001
206 XS 2004
206 RC 2004
206+ 2012
206 GTI 2002
206 RED RC
207 GT
206 RC Black


Mesajı Yazan: mon
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 10:29
Orjinalini yazan: badires badires Yazdı:

Bir şeye itiraz ederken aslını araştırmak lazım. İdeoloji isimli at gözlüğünü çıkarıp öyle bakmak lazım olaylara. Yoksa herkes herşeyi desteklemek zorunda değil. Ama kimsenin karşısındakini maşa olmakla itham etme hakkı da bulunmamaktadır.


Ne alakası var benim yazdığım yazı ile senin bana gönderdiğin yazının.
Ben nukleer enerji diyorum sen sülfirik asid ile nikel çıkarmanın zararından bahsediyorsun.
birde tutmuş haddini aşıp edebini aşıp bana at gözlüğü ile bakma demişsin. Hadi ben at gözlüğü takıyorum diyelim senin yaptığın ne?
Dur cevaplayim.
Birileri profesör olmuş 4 senedir bilimle uğraşacağına, evet işi bilimle uğraşmakken tutup mesaisinin çoğunu bu işi engellemekle geçirip ortaya bir şeyler koymuş, birileri araştırmış soruşturmuş zararını yararını ortaya koymuş emek etmiş, sen ne yapmışsın internetten bunların reklamını bile yaptığının farkında olmadan gayet masum, önlerine düşmüş arabalarını çekiyorsun artık ne olarak çekmek istiyorsan sen kendini onun yerine koy.
birde tutmuş Türklükten bahsediyorsun.
Birileri Bu memleketin gelişmesini istemeyip bu tür saçmalıklarla bizi birbirimize düşürüyorlarsa ve yıllardır geri kalmamızı bu saçmalıkları ile başardılarsa bence onlar gerçek emeline ulaştı, orman morman hikaye.


-------------
206 2001 1.4 Colorline, Atiker


İlim dahi sanma senindir,
Bilim dediğin yalnız Rab içindir.


Mesajı Yazan: ErcaNKarşI
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 10:35
seçimlere 2 gün kala sadece temaya imza attık oy pusulasına değil. ayrıca temayı siyasete maşa da etmedik herkesin cevaplarına bakabilirsiniz destekledim +1 şeklinde.yazdığınız yazıda siyaset içerdiği için cevabını verdim,yazmasaydınız haklısınız siyasetin yeri bu konu da olmaması gerekirdi.ama siz ağaca temaya siyaseti bulaştırdınız,yeri değildi.

-------------
06 BK 6032   1999 Model 306XS 1.6- Manuel - Gri
Tel : 05334194902
Msn : techno_erc@hotmail.com
Desibel Çılgınlığı


Mesajı Yazan: Engin Tepe
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 10:48
Oraya yapma buraya yapma ee nereye yapılacak bu. Ouch
Gelişmekte olan bi ülke olarak ihtiyacımız var. 



-------------
PEUGEOT PARTNER ADVENTURE 2.0 HDI 90bg 2008 SİYAH 100 km/6.5 Lt 0 5419 649 7 58
▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄


Mesajı Yazan: Guests
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 14:44
Mon şimdiye kadar kendimden küçüklerden çok şeyler öğrendim ama çok şükür hiçbirinin bana haddimi bildirmesine müsade etmedim. "At gözlüğü ile bakma" bir deyimdir. "Olaylara tek açıdan bakma"nın farklı şekilde söylenmesidir. Ama tabi herkesin anlamasını bekleyemem o yüzden sana kızmıyorum. TEMA yı ya da başkanını sever sevmezsiniz. Tercih meselesi. İş hükümete geince bu hükümette benimde oyum var (malesef). Ama olay siyasi değil. Öyle gösterilmek istense de siyasi değil. Burada amaç çevrenin korunmasıdır.  Saçma olan Yatırım  yapacak bir dünya boş arazi varken, değerli ve verimli arazilere yapılmaya çalışılmasıdır. Sayın Demirelin dediği gibi; yeter ki yatırım yapsınlar ben çankayanın bahçesini bile veririm" le olmaz bu işler. Türkiye yatırım için cazip bir ülke, o yüzden dayatmalara katlanmak zorunda değiliz. Lütfen olayları birbirine karıştırmayalım.
İş nükleer enerjiye gelince en büyük taraftarlarından biriyim. Ama doğru yerde ve doğru yöntemle yapılmalıdır. Japonyanın depremden sonra yaşadıklarını bilmem hatırlar mısınız? Yıllarca Rusyadaki patlamanın sıkıntısını çekti bu ülkenin insanları.
Biz tartışıyoruz, tartışacağız da. Bizi üç beş çapulcu birbirimize düşüremez. Biz tartışarak doğru yolu bulacağız ve doğru bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz. Dönün son yirmi-otuz yıla bir bakın; ülkemizin inatla ilerlediğini farkedeceksiniz. Tartışmaktan vazgeçmeyin.
Durmak yok tartışmaya devam...


Mesajı Yazan: mon
Mesaj Tarihi: 11 Haziran 2011 Saat 16:07
25 yaşındayım, çok abim oldu yol gösterdiğim.
Eyvallah.
Ozaman nükleer enerji konusunda bir fikir çatışması yok.


-------------
206 2001 1.4 Colorline, Atiker


İlim dahi sanma senindir,
Bilim dediğin yalnız Rab içindir.



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Forum Software by Web Wiz Forums® version 12.07 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2018 Web Wiz Ltd. - https://www.webwiz.net