HİDROLİK
TİP KUMANDA TERTİBATLI KAVRAMALAR
Aracı
kullanırken sürücü yol koşullarına ve gerçekleştirilen sürüş tipine göre
direksiyonu, vites kolunu gaz pedalını debriyaj pedalını fren pedalını ve
benzer kumanda cihazlarını kullanır.
Burada,
debriyaj pedalının ve vites kolunun sık kullanılması gereklidir, bu da sürücü
işin büyük bir yüktür. Bu yük¸ azaltmak işin geliştirilen bir yöntem olan
Otomatik Transmisyon (ya da AT) aracın vites
değiştirme işlemlerini yük, hız ve diğer ilgili koşullara bağlı olarak otomatik
olarak gerçekleştirmesini sağlar. Mekanik Tip kavrama tertibatında kavrama
pedalının hareketi, kavrama çatalına mekanik bağlantılarla iletiliyordu.
Kavrama pedalının bulunduğu şoför mahalli ile kavrama çatalı arasında uzunca
bir mesafenin bulunuşu mekanik tertibatın teferruatını arttırmakta ve karışık
bir duruma getirmektedir. Bu nedenle bazı taşıtlarda hidrolik kumanda tertibatı
kullanılmaktadır.
Bu tip kumanda tertibatında kavrama
pedalı ile kavrama çatalı arasındaki mekanik parçaların yerini bir merkez
pompası, bir hidrolik ile ikisini birleştiren hidrolik borusu almıştır. Merkez
pompası, hidrolik fren sisteminde kullanılan merkez pompasının biraz küçüğü
olup kontrol supabı hariç diğer parçaları ve çalışma prensibi aynıdır. Hidrolik
silindir ise tek pistonlu bir tekerlek silindirine benzer, fakat çapı küçük,
kursu daha büyüktür. Hidrolik kumanda tertibatında merkez pompası kavrama
pedalının hemen altında bağlanmış olup, itme çubuğu kavrama pedalı ile
irtibatlıdır. Volan muhafazasına bağlanmış olan hidrolik silindirin itme çubuğu
ise kavrama çatalına bağlanmıştır.
Çalışma
Sistemi: Kavrama pedalına basıldığı zaman pedal, itme çubuğu aracılığıyla
merkez pompası pistonuna hareket verir ve piston önündeki hidroliğin basıncını
arttırarak hidrolik silindirine gönderir. Basınçlı hidrolik, silindir pistonunu
iter ve itme çubuğu aracılığıyla ayırma çatalını
hareket ettirir. Ayırma çatalı da ayırma
yatağını ayırma parmaklarına bastırarak kavramayı
hareket iletmez duruma getirir. Kavrama pedalı serbest bırakılınca kavrama
baskı yaylarının ve çatal geri getirme yayalarının tesiriyle hidrolik silindir
pistonu eski konumuna gelerek hidroliğin tekrar merkez pompasına dönüşünü
sağlar ve kavrama tekrar iletir duruma gelir.
Hidrolik kavrama ile donatılmış
araçlarda yapılacak tamirat işlerinde daima her iki yöne doğru dönmenin emniyetlendirilmesi gerekir. Kavramadaki yağ seviyesi fren
devir sayısının ölçülmesiyle kontrol edilir. Bunun için el freni çekilerek,
motor dördüncü viteste tam yüklenilir. Doğru olan yağ miktarında motor üç
saniye içinde 1600-1800 D/dk’ya ulaşmalıdır.
Hidrolik kavramalarda kullanılacak
olan yağların şu özelliklere sahip olması gerekir:
Akım
verimi yönünden mümkün mertebe ince olmalı
Köpük
yapmamalı ve içindeki havayı çabuk atabilmeli
Oksijen
ve değişik metallerle temasta yaşlanmaya karşı dayanıklı olmalı
Korozyona
sebep olmamalıdır.
Otomatik
Transmisyon temel parçaları tork konvertör,
dişli ünitesi ve hidrolik kontrol ünitesidir. Tork konvertör
mekanizmasının fonksiyonu motor çıkış gücünü özel bir hidrolik yağının hareketi
aracılığıyla dişli ünitesine aktarmaktadır. Bununla birlikte bu parça tam tersi
şekilde de çalışabilir. Aracın durduğunu düşünün böyle bir durumda tork konvertör hidroliğinin
hızdaki değişiklikleri absorbe etmesi ve motor gücünü
aktarmaması gerekir.
Ayrıca
tork konvertörün aracın
çalışmasıyla ilgili olarak üstlendiği başka bir rol daha vardır. Tork
konvektör¸
motor torkunu belirli bir çıkış aralığına yükseltme
görevini de yerine getirmelidir.
Bununla
beraber olası tüm durumları sadece tork konvertör tarafından oluşturulan tork
artışlarıyla yeterli bir biçimde karışlamak mümkün de.ildir. Bu yüzden diğer
değişiklikler mevcut sürüş koşullarına uygun olarak dişli ünitesi tarafından
yapılır. Ayrıca dişli ünitesi aracın geri viteste kullanılması için gereken
dişli değişikliklerini de yapar.
Hidrolik
kontrol ünitesi motor yükünü devrini ve
benzer değişkenleri hidrolik sinyallere çevirir ve dişli ünitesinin ilgili
hidrolik basınçlara uygun olarak değiştirilip değiştirilmediğini kontrol eder.
Bu parça ayrıca bu modelin daha sonraki kısmında ele alınacak olan lock-up kavramasının
kontrolünü
de gerçekleştirir.
Tork
Konvertörü ve Hidrolik Kavrama Sistemi
Tork
konvertörü:
Tork
konvektör¸ tahrik plakaları aracılığıyla krank miline bağlanır ve kütlesini
motorun devrini kontrol etmek için kullanarak volan gibi hareket eder. Marş
motorunun kullanımı için tork konvertörün
dışına marş dişlisi takılmıştır.
Şekil
1-A
Tork
konvertör bir tür hidrolik kavramadır. Buna göre tork konvertör içerdiği
hidroliğin hareketi aracılığıyla torku aktarır.
Şekil
1-B
Hidrolik
Kavrama
Hidrolik
kavramanın çalışma prensibine kısaca bakalım ve kafamızda şekilde gösterildiği
gibi iki vantilatörün birbirine bakar şekilde yerleştirildiği bir durumu canlandıralım.
Eğer A vantilatörü hava akımı yaratmak için çalışıyorsa (yani, diğer bir
deyişle havayı hareket etmeye zorluyorsa), bu hava B vantilatörünün kanatlarına
yönlendirilecektir ve onun da dönmesine neden olacaktır. Hidrolik kavrama, torku vantilatörlerin hareketi aktarmasına benzer bir
biçimde aktarır.
Şekil
1-C
Tekrar
yukarıdaki şekle dönersek, B vantilatöründen gelen hava akımı hala önemli
miktarda
enerji
taşımaktadır. Eğer bu hava akımını yeniden A vantilatürünün
kanatlarına yönlendirmek için
kanallar
kullanılırsa, bu vantilatörün dönüşü takviye edilmiş ve sonuç olarak tork arttırılmış olur.
Tork
konvertör de bu prensip üzerine kurulmuştur.
Şekil
1- D
Yukarıdaki
örneği gerçek bir tork konvektörünün durumuyla
karşılaştıracak olursak programın A
vantilatörünün,
türbinin B vantilatörünün ve statörün de kanalların
görevini üstlendiğini görürüz.
Şekil
1-E
Bu
bölümde gerçek bir tork konvertördeki
hidrolik akışı anlatılacaktır. Pompanın hareketi sonucu oluşturulan hidrolik
akışı türbinin kanatlarına doğru yönlendirilir ve türbini döndürür. Hidrolik
daha sonra kanatlar arasından geçerek türbinden
çıkar. Hidroliğin akışı sonucu bir tepki gücü oluşur ve bu güç de türbinin
dönmesine neden olur.
Şekil
1-F
Türbinden
çıkan hidrolik statör
tarafından yeniden pompanın kanatlarının arkasına gönderilir. Burada hidrolik
kanatları arkadan iter ve pompanın dönüşünü takviye eder. Tork konvertör bu yöntemi torku
arttırmak için kullanır. Türbinin hızı artacak olursa bu parçadan çıkan
hidroliğin yönü de değişecektir. Bu meydana geldiğinde pompayı hızlandırmak
için yeniden statöre yönlendirilen hidrolik miktarı
azalacaktır ve böylece tork arttırma etkisi
azalacaktır.
Şekil
1-G
O
zaman, türbinin hızı önceden belirlenen bir sınırı aştığında bu parçadan çıkan
akış statörün arkasını pompanın ters yönde dönmesini
ve böylece daha büyük güç kayıpları
oluşmasını
sağlayacak
şekilde etkileyecektir. Eğer bu meydana gelirse statörün
tek yönlü kavraması
statörün
serbest bir biçimde dönmesini ve böylece güç kaybını sınırlandırmasını
sağlayacak
şekilde
çalışmaya başlayacaktır. Bu tip bir çalışmanın başladığı noktaya “kavrama
noktası” denir.
Kavrama
noktası açıldığında tork artışı olmaz ve tork konvertör basit bir hidrolik
kavrama gibi çalışır.
Şekil
1-H
Bulunan
bütün sıvı taneciklerine iki bileşenden, yani merkezkaç kuvveti ile teğetsel
kuvvetlerden meydana gelen bir kuvvet tesir eder.
Sıvı parçacıkları pompa çarkından
iletilen kuvvet ile türbin çarkının kanatlarına belirli bir açı altında
çarpmaktadırlar. Bu şekilde türbin çarkı, kanatlarına tesir eden kuvvetler
belirli bir seviyeyi bulunca dönmeye başlar.
Başlangıçta tirbün
çarkı hareketsiz bulunduğu için dönen pompa çarkı sayesinde her iki çark
arasında dönen kuvvetli bir sıvı bileziği teşekkül eder. Bu bilezik artan tirbün devir sayısı ile zayıflamaya başlar. Bu durum şu
şekilde de izah edilebilir.
Duran
bir arabanın arkasına bir su huzmesinin tesir ettiğini düşünelim, bu
huzmenin bu huzmenin arabaya olan tesir
kuvveti araba hareket etmeden önce en büyüktür. Tesir eden kuvvet ile araba
hareket etmeğe başlayınca huzmeden uzaklaşmaya başlar. Artık uzaklaşan arabaya
huzmenin tesiri de azalır. Aracın hızı su huzmesinin hızına erişince, artık
huzme herhangi bir basınç tatbik edemez. Sıvı basıncı da hidrolik kavramada
aynı şekilde tesir etmektedir. Kakış esnasında pompa ile tirbün
çarkı arasında büyük bir hız farkı mevcut olduğundan en büyük moment iletilir.
Artan hız ile tirbün çarkı daha hızlı dönmekte ve tirbün çarkında merkezkaç kuvvet meydana gelmekte ve
iletilecek döndürme momenti de azalmaktadır. İletim esnasında meydana gelen
kayma (takriben %2 ) ihmal edilir ve devir sayıları eşit olursa, kavrama giriş
ve çıkış milleri arasında sabit bir bağlantıyı meydana getirir.
Bu
hidrolik kuvvet iletimi otomatik olarak meydana gelmekle beraber sarsıntısız
bir kalkış ve gerek motor ve gerekse aktarma organlarının dairesel
titreşimlerinin tekerleklere iletimine mani olur. En büyük hatalı tarafları
yüksek devir sayılarında ve yüklerde motor ile aktarma organlarının tam
manasıyla ayrılmaları mümkün değildir. Bu sebeple normal vites kutularında
vites basamağı değiştirilemez. Bunun için hidrolik kavramaya ilaveten vites
değiştirme esnasında kullanılacak mekanik tesirli kavramaya ihtiyaç vardır.
Moment itlimi, güç kaybı ve meydana gelen ısı miktarı ile ilgili durumlar
sürtünmeli kavramalarda olduğu gibidir. Fakat, güç iletimi, kayma ve devir
sayısı büyüklükleri arasında bağıntılar mevcuttur.
Fren
durumu
Hidrolik kavramanın frenlemesi için
pompa ve türbinin karşılıklı olarak değiştirilmesi gerekir. Her iki kısmın
simetrik olarak düzenlemesi halinde bütün tesir durumu değiştirmektedir. Başka
bir düzen durumunda fren durumu, tahrik durumuna nazaran daha başkadır; bu
durumunda kanatların durumu önemlidir.
OTOMATİK
TRANSMİSYONLAR
Şekil
2-A
PLANET
DİŞLİ SİSTEMİ ÜSTÜNLÜKLERİ:
Sessiz
çalışırlar
Bir
planet dişli sistemi ile çeşitli hareketler sağlanır
Yüksek
moment artışı sağlar
Kapladıkları
yer küçüktür
Sürücüye
kullanımda kolaylık sağlar
Aracın
aynı viteste değişik hız ve momentte hareketini sağlar
Hızlı
gitmek için gaz pedalına sonuna kadar basmaya gerek yoktur
Gaz
pedalına fazla basılmadığından yakıtta ekonomiklik sağlar
PLANET
DİŞLİ SİSTEMLERİNİN OTOMOBİLDE UYGULANMASI
Şekil
2-B1
Otomobillerde
uygulanmasına başlanan planet dişli düzenlerinin tertibatı şekilde
gözükmektedir bu dişli düzeneğinde merkezde bulunan dişli güneş dişli
çevresindeki içten dişli olan yörünge dişlisi içten dişli ile kavraşmış bulunan ve güneş dişli ile hareket iletimi
sağlayan dişlilere planet dişlisi ve bu dişlinin üzerinde bulunduğu sisteme de
planet taşıyıcısı denir.(Şekil 2)
Dişli
ünitesi
ŞEKİL
2-B2
Dişli tertibatını oluşturan her
dişli ile taşıyıcı sıra ile sabit tutularak altı değişik hareket sağlanır. Bu
planet dişli gurubuna standart üç elemanlı dişli gurubu denile bilir. Bunlar
planet dişlisi yörünge dişlisi ve güneş dişlidir. Değişik hareketlerin sağlanabilmesi
için üç elemandan birinin sabit tutulması birinden hareket verilmesi serbest
kalan diğerinden hareketin alınması gerekir. Tümü sabit tutulursa veya iki
dişliye aynı anda hareket verilirse sistem kilitleneceği için direkt bir
hareket alınır. Tümü serbest bırakılırsa sistemde hareket iletimi olmaz, boş
viteste olduğu gibi.
Sabitlemeler
için ise frenleme bantları veya çok diskli kavramalar kullanılır.
PLANET
DİŞLİ SİSTEMİ HAREKET GEÇİŞ ŞEKİLLERİ
1. DURUM:Güneş
dişli sabit taşıyıcı motor tarafından döndürülüyor. Yörünge dişlisi planet
dişlisi tarafından aynı yonda döndürülecektir. Yörünge dişlisi kendine hareket
veren dişliden daha yüksek devirde döner. Moment azalır hız artar.(Şekil 2-B4)
Şekil
2-B4
2.
DURUM: Güneş dişli sabit hareket yörünge dişlisinden verilir taşıyıcıdan
alınırsa 1. durumdaki hareketin tersi bir durum ortaya çıkar. Dönüş yönleri
aynıdır alınan devir verilen devirden düşük olur. Bu eğer bir vites olarak
kabul edilirse vites küçültülmüş olur. Moment artar ,hız azalır.(Şekil 4)
Şekil
2-B4
3.
DURUM: Yörünge dişli sabit hareket güneş dişliden verilip taşıyıcıdan alınırsa
taşıyıcının yönü ile güneş dişlinin yönü aynı kalır vites olarak düşünülürse
ileri vites durumu sağlanır. Hız azalır moment artar.(Şekil 2-F)
Şekil
5
ŞEKİL
2-B5
4.
DURUM: Yörünge dişlisi sabit hareket taşıyıcıdan verilir güneş dişliden
alınırsa güneş dişlinin yönü taşıyıcının yönü ile olacaktır. Bu neden ile yine
bir ileri vites sağlanmış olur. Hareket iletim oranı ise birinci durumun tam
tersidir. Hız artar moment azalır.(Şekil 2-G)
Şekil
2-B6
5.DURUM:taşıyıcı
sabit tutulup hareket güneş dişliden verilir yörüngeden alınır. Yani alınan hareket
ters yöndedir. Vites olarak geri vites durumudur.hız azalır moment artar.(Şekil
7)
Şekil
2-B7
6.DURUM:
Taşıyıcı sabit tutulup hareket yörüngeden verilir ve güneş dişliden alınırsa
yön olarak giriş milinin tersine bir hareket oluşur. Devir olarak ise 5.
durumun tersi bir durumdur. Moment azalır hız artar. Hareketin yönü
değiştirilerek ileri vites olarak kullanılacağı gibi aracın geri geri hızlı gitmesini de sağlar. (şekil 8)
Şekil
2- B8
PLANET
DİŞLİ SİSTEMİNİN VİTES KUTUSUNDA KULLANIMI
Şekilde
iki planet dişli sistemi kullanılmış bir sistem görülmektedir. Bu sistemde iki
planet dişli sistemide hareket iletimine katılır.
Hareket
(input shaft ) giriş
milinden sisteme girerek (rear clutch
applıed) çok diskli kavramalar ile yörünge dişli
döndürülmeye çalışılır. Burada taşıyıcı çıkışa giden mile bağlı olduğunda sabit
tutulmuş olur. Hareket güneş dişliden diğer planet sistemine geçer.ikinci
planet sistemine hareket güneşten girer. (l-r band applıed)sağ sol hareketlerden birine izin veren frenleme
bandı tatbik etmiş durumdadır. Frenleme bandı taşıyıcıyı sabit tutar. Hareket
yörünge dişlisinden (output shaft)çıkış
miline hareket iletilmiş olur.(Şekil 9)
Şekil
2-C1
Şekilde
(INPUT SHAFT) giriş milinden hareket girerek, 1. planet sisteminin çok diskli
kavramasından yörüngeye iletilir. (KICKDOWN BAND APPLIED) frenleme bandı tatbik
etmiş durumda olduğundan buna bağlı güneş dişli sabit tutulmuş olur. Hareket
taşıyıcıdan (OUTPUT SHAFT) çıkış miline iletilir. (Şekil 10)
Şekil
2-C2
Şekilde
sisteme, hareket (INPUT SHAFT)giriş milinden, çok diskli kavramalarda 1. planet
dişli sisteminin güneş dişlisine ve yörünge dişlisine hareket iletilir. Önceden
dediğimiz gibi bir sistemde iki veya daha fazla dişliye hareket iletilmeye
çalışılırsa sistem kilitlenir tek parça halinde döner. Kayıplar göz önüne
alınmaz ise 1/1 oranında hareket iletimi olur. (Şekil11)
Şekil
2-C3
Bu
şekilde ise bir geri vites durumu vardır. (INPUT SHAFT) giriş milinden hareket
girmiş ve (FRONT CLUTCH APPLIED) çok diskli kavramalarından frenleme bandı
tatbik etmediğinden güneş dişliye iletilir. Güneş dişliden hareket 2. planet
sisteminin güneşine geçer. 2. planet sisteminin (LOW- REVERSE BAND APPLIED)
frenleme bandı tatbik ettiğinden 2. planet sisteminin taşıyıcısı sabit tutulur.
Böylece hareket güneşten girip yörünge dişlisinden çıkar. Hareketin yönü giriş
miline göre ters yöndedir. (Şekil 12)
Şekil
2-C4
Vites
Değiştirme Mekanizması
ŞEKİL
2-C5
Hidrolik
Kontrol Ünitesi
Hidrolik
kontrol ünitesi aşağıdaki valf gövdelerini içerir.
1 -Servo valfi gövdesi
2- Governor valfi gövdesi
3- Tali valf gövdesi
4- Regülatör valfi
gövdesi
5- Ana valf gövdesi
6- Lock-up valfi gövdesi
ŞEKİL
2-C6
ŞEKİL
2-C7
Motor
Yükünün Algılanması
ŞEKİL
2-C8
ŞEKİL
2-C9
Otomatik
Transmisyon Yağı
Elektronik
Kontrollü Otomatik Transmisyon
GOVERNOR:
Governor
taşıt hızı belli bir hızı geçince elektrik sisteminin şasi ile bağlantısını
sağlar ve sistemi çalışır hale getirir. İçerisinde bir çift platin takımı
vardır. Bu platinlerden birisi yalıtılarak dışarı çıkarılmış diğeri gövdeye
bağlanıp şasileşmiştir. Platin takımının bağlantı şeklinden dolayı elektrik
sisteminin şasi ile bağlantısı35 km’de oluyorsa;
bağlantının kesilmesi daha düşük taşıt hızında olmaktadır.
Governor
hareketini çıkış milinden bir dişli vasıtasıyla alır. Dişlinin bağlandığı milde
bazı governorlarda iki, bazılarında çok sayıda
ağırlıklar vardır.