Peugeot Türkiye Forumları
Pejo.Com.TR Peugeot Yedek Parça
www.pejo.com.tr
Anasayfa Anasayfa >PEUGEOT TURKEY FAN CLUB GENEL >Atatürk >Türk ve Dünya Tarihi
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar RSS - Türklerde Tabiatüstü Varlıklar ve Yerel İnanışlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Türklerde Tabiatüstü Varlıklar ve Yerel İnanışlar

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Türklerde Tabiatüstü Varlıklar ve Yerel İnanışlar
    Gönderim Zamanı: 05 Kasım 2013 Saat 20:59

Türk halkbilimindeki sözlü gelenekler içinde insanların hayatını etkile-yen, inançlarla yakından bağlantılı, olağanüstü nitelikler taşıyan, gizli güçlere sahip oldukları kabul edilen, ancak ne oldukları pek bilinmeyen varlıklarla ilgili pek çok anlatı vardır. Bu anlatıların değerlendirilmesi, insanımızı anlamaya, onun hangi düşünce ortamında yaşadığını bilmeye, tanımaya hizmet eder.

 

Hem doğu hem batı kültürlerinde görülen ve inanç alanının ortak tasarla-dığı kimlikler diyebileceğimiz bu varlıklar, atasözü ve deyimlerimizde;‘cin fikirli, cin gibi aklı olmak, cin çarpmak, cini tepesine çıkmak, cinleri başına toplanmak, cinlerin cirit oynaması, cin başka şeytan başka, cin tutana bir muska kafidir, cadı kazanı, cadı suya batmaz, perisi alçak’ gibi ifadelerle yer alırken masallara da konu olmuşlardır. Ancak bu çalışmada cin – peri masalları ele alınmamış, onların ayrı bir inceleme konusu ya-pılması düşünülmüştür.

 

Bu varlıklara Anadolu’da yerine göre; cin, ecinni, cadı, peri, şeytan, üç harfli, iyi saatte olsunlar, pir (evin piri), sahip (evin, koyunların sahibi), bekçi (evin, koyunların bekçisi), mekir, ferişte, feriştah, Rüküş Hanım, İbrik Kalfa (Bayrı 1972: 199) gibi isimler verilirse de bunlar kimlikleri birbirine karışmış, iç içe geçmiş şekilde karşımıza çıkarlar. Değişik adlar-la anılan bu söylence yaratıklarının özel kimlik taşıyanları ise bizim araş-tırmalarımıza göre şöyledir.

 

Karakoncolos: Yurdumuzun farklı bölgelerindeki yaygın bir inanışa göre, kışın en soğuk günlerinde insanlara zarar veren bir varlıktır. Kendi-ne has özellikler taşır. Zemherinin (kışın en soğuk zamanı, ocak) ilk on iki gününde sokaklarda dolaşır, rastladığına “Nereden geliyorsun, Nereye gidiyorsun? Adın ne?” diye sorarmış. Verilecek cevapların içinde mutla-ka “kara” kelimesi olmalıymış (Kara Köy’den geliyorum, Karasu’ya gi-diyorum, Adım Kara Hasan v.b) Aksi takdirde Karakoncolos elindeki kocaman tarakla vurarak karşısındakini öldürürmüş. Bu durumdan ko-runmak için kış günleri evlerdeki taraklar ortada bırakılmaz, saklanırmış. Bu yaratık kış yarısının cini diye de adlandırılır (Boratav 1976: 99).Sözlü kaynak verilerine göre bu cin özellikle yurdumuzun doğu Karade-niz bölgesinde Karakonculu, Karakoncilo, Koncolos, Yaban Adam gibi adlarla nitelendirilir ve kışın ormandan sahil köylerine fırtınayla geldiği-ne veya denizden çıktığına inanılır. İnsanı taklit eden ve maymuna ben-zeyen bu cin özellikle küçük çocukları ve yeni doğmuş buzağıları yemek-tedir. Bu durumu engellemek için ev sahibi kapıya yörede ‘kuymak’ adı verilen bir yemek koyar (Sürmene Güneşara Köyü) .

 

Congolos: Yozgat civarında karakoncolos’un adı congolos’tur. Evlere kışın ortasında, soğukların en fazla arttığı zamanlarda (10 ocak- 17 ocak) uğradığı için Yozgat’ta bu günlere “congolos ayı” denir. Mevsim tarifleri “congolos girdi, congolostan sonra” şeklinde yapılır. Bu yaratık, açıkta duran yiyecek küplerine tükürür, idrarını yapar, böylece hastalıklara se-bep olurmuş. Bu yolla hastalığa yakalanan insanlara ise ‘marazlı’ den-mektedir. Congolos bazen de uyuyan insanı, yakınlarından birinin sesini taklit ederek çağırır, uyanmazsa alıp götürür, dışarıda soğuktan donmaya terk edermiş. Pancar olan evlere gelmeyeceğine inanılan congolosun ev-lere uğramaması için pancar pişirilip, eşiklere gömülür veya lohusalara, dünürlere, sevilen kimselere verilirmiş (Özbaş 1967: 12). Bu varlığa yuırdumuzun değişik bölgelerinde koncolos, karakoncolos gibi adlar da verilmektedir.

 

Kara-kura: Erzurum ve Erzincan yöresindeki inanışlara göre bu tabiat üstü güç, albastı gibi lohusalara musallat olan, onları korkutarak, ciğerle-rini söküp götüren bir varlıktır (İnan 1987: 262). Konya civarında anlatıl-dığına göre, bu cin, keçiye benzeyen fakat kedi büyüklüğünde olan, in-sanların üstüne çökerek onları boğmaya çalışan bir yaratık şeklinde düşü-nülür. Gün ışığından korkar, güneş doğunca kımıldayamaz, ancak o za-man yakalanabilir. Ona yemin ettirdikten sonra köle gibi kullanmak mümkün olurmuş (Boratav 1984: 74-79). Kara-kura yatağında ekmek kırıntısı olan insanları da çok severmiş.

 

Böyle yataklarda uyuyanlar kara-kura tarafından bastırılır, kabus görür sıkıntı çekerlermiş (Kalafat 2000: 93).Kara korşak: Erbil’de Türkmenlerin eşek, köpek, domuz, keçi kılığına girdiğine inandıkları bir cindir. Gece kapıları çalıp, ev sahibinin tanıdığı bir ses ve kılıkla onu kandırarak çağırıp kaçırırmış. Bu cinden korunmak için pantolonun düğmelerini açmak gerektiğine inanılır (Kalafat 2000: 69).

 

Kamos: Harput civarında görülen bir kötü yaratıktır. Tek başına uyuyan insanların üzerine bütün ağırlığı ile çöker, onların çarpılmalarına bazen de ölmelerine sebep olabilirmiş. Geceleri dolaşan bu cin anlatımlara göre bazen iriyarı, bazen de cüce görünüşlüdür. Başında daima bir börk taşır. Bir insan bu börkü kapmayı başarırsa elinde börk büyüklüğünde altın kalacağına inanılır. Zaman zaman kara kedi şeklinde de görülebilen kamosun bastığı kişi, kanının çekilip damarlarının kuruduğunu sanır. Kamos sözcüğünün kabus kelimesinin anlamı ile benzeşmesi dikkat çeki-cidir (Kalafat 1999: 26).Kayış Ayak: Romanya Dobruca Türkleri arasında tesbit edilen, lohusalara musallat olan, hava karardıktan sonra ortaya çıkıp, şafak vak-tine kadar dolaşan bir cindir. Eğri bacaklı, korkunç görünüşlü bir yaratık-tır. Lohusanın omuzlarına ayakları önden sarkacak şekilde sımsıkı yerle-şir ve onu istediği gibi dolaştırıp, dilediğini yaptırır (Önal 1998: 52). Ay-nı adla anılan cin, Tire’de yaptığımız derlemelerde de tespit edilmiştir.

 

At binen cin: Caferi Türklerin inanışlarında gece atlara binerek dolaşan bu adla tanınan bir cin vardır. At sabahleyin terli ve yorgun bulunursa durum anlaşılır. Cin ata binince onun yelesini örermiş. Bu cini yakalamak için atın yelesine zift sürülür, onun buraya yapışması sağlanırmış. Bu şekilde yakalanan cinler yakasına bir iğne takılarak esir edilir, her işte kullanılırmış. Fakat esir cin bir gün elindeki ekmeği bir çocuğa verir, onu kandırıp, iğneyi çıkarttırır, kaçarmış (Kalafat 2000: 271).Çarşamba Karısı: (Çarşamba cadısı) Çarşamba günleri ortaya çıkan, dişi, korkunç görünüşlü bir varlıktır. Dolaşma hakkı bir günle sınırlı ol-duğundan her yeri çabucak gezer. Bu yüzden amaçsız, hiçbir iş yapmadan ortalıkta dolaşan insanlara “Çarşamba karısı gibi gezip durma” denir (Ti-re, Ödemiş, Bayındır).

 

Ağırlık: Yurdumuzun hemen her yöresinde yaygın olarak bilinen, derin uykuda olan insanların üzerine çöken, bütün gücüyle bastırarak onların uyanmalarını engelleyen, korkutup, boğulmalarına sebep olan kötü bir tabiat üstü varlıktır. Üzerine ağırlık çöken insanlar uyudukları yeri bütün ayrıntıları ile gördüklerini, bağırmak istediklerini, fakat seslerinin çıkma-dığını, üzerlerindeki güçlü kuvvetli biriyle mücadele ettiklerini, haykıra-rak uyandıklarını söylerler. Aynı sıkıntıları yaşatan bir diğer kötü cinin adı“karabasan” dır. Bu farklı anlatılara göre Türkiye’nin bazı bölgele-rinde canlı bir varlık olarak tasavvur edilirken (Ankara) bazen de korkunç bir rüya olarak adlandırılır (Konya, Anamur, İstanbul).

 

Albastı: “Al, alkarısı, alanası, alkızı, albasması, alarvadı, alacama, albıs, almış” gibi adlarla anılan, hemen hemen bütün Türk dünyasında görülen olağanüstü varlıklardan biridir (Acıpayamlı 1974: 80, İnan 1972: 169). Bu yaratık şamanizmdeki Al ruhunun günümüzdeki temsilcisi sayılabilir. (Genç 1999: 18). Elazığda buna “Elkarısı” da denmektedir (Yılmaz 1967: 215) Keçi, tilki, kedi, köpek, buzağı, örümcek, kuş, gelin, kefenli ölü gibi çeşitli kılıklarda görünürse de daha çok, uzun boylu, uzun par-mak ve tırnaklı, dağınık saçlı, yağlı vücutlu, el ve ayakları küçük, dişlek, bir bir dudağı yerde, bir dudağı gökte, çıplak gezen, göğüslerinden birini geriye atmış, tepesinde gözü olan çok çirkin, al gömlek giyen bu yaratık (Acıpayamlı 1974: 75). Muğla’da denizden çıkan ve yalnız bırakılan çocukları çalarak dalgaların dibindeki evine götüren bir kadın olarak ta-sarlanmaktadır (Boratav 1976: 99). Dobruca Türkleri onu sarışın ve şiş-man bir kadın (Önal 1998: 52), Fergana Özbekleri pejmürde kılıklı, dağı-nık saçlı bir kocakarı, (İnan 1987: 261) Gagavuzlar bir dev olarak tasvir ederler (Güngör 1991: 43).

 

Kırgız-Kazak Türklerinin inanışlarına göre kara albastı ve sarı albastı olmak üzere iki ruh vardır. Kara albastı ciddi ve ağırbaşlı bir ruh olup sadece ocaklı insanlardan korkar. Sarı albastı ise hoppa ve şarlatandır İnsanlara dokunmama sözü verebilir, fakat fırsatını bulunca mutlaka zarar verir (İnan 1972: 166-173).

 

Albastı’nın en çok lohusalara ve bebeklere düşman olduğuna, lohusanın ciğerini sökerek suya attığına veya yediğine, bu yüzden elinde ciğer bu-lunan bir kadın görülürse hemen yakalanması ve üzerine iğne, çuvaldız gibi bir metal parçası takılması veya zift dökülmesi gerektiğine inanılır (Şakir 1939: 32). Onu yakalayan kişi ocaklı olur ve ‘alcı’ adını alır. Al karısı, alcının soyundan gelen kadınlara zarar veremez.

 

Alkarısından korunmak için doğum yapan kadın kırk gün kırk gece dışarı çıkmaz. Ayrıca evde de yalnız bırakılmaz. Aynı zamanda baş ucuna Kur’an asılır. Yastığının altına bıçak, makas, demir para, iğne, çuvaldız, maşa gibi metal eşyalardan biri veya çörek otu, soğan, sarımsak kabuğu, süpürge konur. Bu ruhu kandırıp, şaşırtmak için orta yere erkek elbiseleri de bırakılır (Acıpayamlı 1974: 83). Şayet anneyi değil çocuğu al basarsa bu çocuk ‘ayyaş’ olacağı yani kendinden geçip bayılacağı için ‘ayyaş aşı’ pişirilip dağıtılır. Bu aş sokaktan geçenlerin yakılan ateşe bir odun atma-sıyla pişirilmektedir (Gökbel 1998: 95). Alkarısı kırmızı renkten korktu-ğundan lohusanın başına al tülbent örtülüp, yakasına kırmızı kurdela takı-lır. Ziyarete gelenlere kırmızı renkli şekerden (nöbet şekeri)yapılan şerbet ikram edilir. Gagavuzlar ise doğumdan üç gün önce ve üç gün sonra lohusaya su yerine rakı içirirler (Güngör 1991: 43).

 

Alınan bütün bu tedbirlere rağmen lohusanın çok ağrısı varsa, morarıyor, sayıklıyor, bayılıyorsa al bastığına karar verilerek bir hoca veya ocaklı çağrılır. Tüfek atılıp, tencere kapakları vurularak, gürültü yapılıp bu ruhu kovmak için uğraşılır.

 

Enkebit: İç Anadoluda görülen bir varlıktır. Anlatılara göre başında altın bir fesi vardır. Sağ elinin ortası deliktir. Uyuyan insanların boğazlarını sıkarak onları boğmaya çalışır. Başından fesini kapan kişiye dokunmaz (Çobanoğlu 2003: 137).Hınkır Munkur: Yakaladığı insanları önce boğarak öldüren sonra da yiyen bir yaratıktır (Çobanoğlu 2003: 137). İnsana benzer, fakat göbeğin-de bulunan bulunan bir torbanın içinde yavrusunu taşır. En korktuğu şey üzerine idrar yapılmasıdır. Böyle tehdit edilirse ortadan kaybolur.

 

Demirkıynak: Bigadiç dağlarında yaşayan, her kılığa girebilen, korkunç sesler çıkararak insanların delirmelerine sebep olan, çok pis kokulu bir yaratıktır (Çobanoğlu 2003: 138). Sudan çok korkar. O göründüğü anda dere veya göle giren insanlara bir zarar veremez.

 

Cadı: Türk inanışındaki cadı kavramı hem olağanüstü varlıkların genel adlarından biri hem de kaynağını daha çok batılı efsanelerden alan özel bir varlığın adı olarak kullanılmaktadır. Rumelideki Türk yerleşim birim-lerinde cadı kabulü, geceleri mezarından kalkıp dolaşan, saçı, başı dağı-nık, tırnakları uzamış, pis görünümlü, rastladıklarını öldüren bir kadın şeklindedir. “Cadı gibi” sözleri de bu inanışı dile getirmektedir. Efsanele-re göre ölünün gömülmeden ışıksız bir odada bırakılması, üzerinden bir kedinin atlaması ölüyü hortlatır. Bu durumdan kurtulmak için mezarın üstünde ateş yakmak gerekir (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi II-2). Türk masallarında ise;büyü yapan, küp üstünde uçan, bin yıllık yolu bir anda alan, sihirli bir hırkası olan, çirkin yaşlı kadın motifi cadı olarak adlandırılır (Tezel, 1968: 553).

 

1833 yılında o zamanlar Türk idaresinde bulunan Bulgaristan’ın Tırnava kasabası kadısı Ahmet Şükrü Efendi, bu kasabada yaşanan bir olayı “Tırnovada cadı türedi, gün battıktan sonra ortaya çıkıyor, un, yağ, bal gibi şeyleri birbirine katıyor, yastık, yorgan ve bohçaları açıp dağıtıyor, insanlara saldırıp tecavüz ediyor ..... Bunu önlemek için Nikola adlı bircadıcıyla pazarlık ettik ...... Mezarlıkta cadıların yerini buldu. Kalpleri-nin üzerine kazık çakıp, kaynar su dökerek öldürdük” diyerek hükümete resmi bir mektup yazmış, bu yazı devletin o zamanlar resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi’nin 19 Rebiülevvel 1249 tarih ve 68 numaralı nüsha-sında yayınlanmıştır (Koçu 1962: 310).

 

Şu anda Romanya sınırları içinde olan Sarıgöl’ün Çor ve Kırımşah köyle-rinde topraktan ve mezardan korkunç bir sesle kalkan cadılardan, bunla-rın evlere, hayvanlara zarar verdiğinden, çocukları tabanlarından emerek öldürdüğünden, ancak yüreklerinden yere çakılıp, üzerlerine kireç dökü-lerek yakılırsa yok olacaklarından bahseden anlatılar vardır (Saygı 1962: 150). Gagavuz Türklerinde ise ölüm saçan kambur bir yaşlı kadın şeklin-de düşünülen taun (meçikli), günahkar insanların mezarlarda hayvan şek-line girerek oluşturduğu, her şeyi yiyip yutan, salgın hastalıkları yapan obur (hobur), uzun gömlek giyerek, viranelerde çeşme başlarında oturan ve insandan korkan tılsım adlı cinler vardır (Güngör 1991: 39-43).

 

Şeytan: İslamiyetten önceki Arap inanışlarında “kötülük yapan cin” ola-rak dile getirilen şeytan kavramı, Yahudi, Hristiyan ve İslam geleneğinde Allah’ın yarattığı ilk insan olan Hz. Adem’e secde etmediği için cennet-ten kovulan, ‘baş kaldıran melek’ anlamında kullanılmıştır (Hançerlioğlu 1994: 582). Kur’an-ı Kerimde adı İblis olarak da geçen şeytandan (Bil-men tarihsiz: Ayet 7-11) çeşitli ayetlerde bahsedilir (Bakara-34, Ali imran-36, Nisa-117, Araf-11, Hicr-17-18, Nahl 98-100, İsra 26-27-53 vb.). Şeytan kurnaz ve hilekar olarak düşünülür. İnsanları doğru yoldan çıkarmak onun en önemli işidir. Türkçede; şeytan azapta gerek, şeytan diyor ki, şeytan dürtmek, yüzünü şeytan görmek, şeytan kulağına kurşun, şeytanın bacağını kırmak, şeytana pabucunu ters giydirmek (Aksoy 1984: 893) gibi pek çok deyimde adı geçen bu şeytan, yaptığımız olumsuz ve hatalı davranışlarımızın sorumlusu ilan ettiğimiz bir olağanüstü yaratıktır.Şeytan resim ve karikatürlerde insan gövdeli, boynuzlu, sivri kulaklı, çatal ayaklı, kuyruklu, elinde mızrak taşıyan korkunç bir varlık olarak tasarlanır.

 

Peri: Cinlerin dişileri peri adıyla anılırlar. Güzellik ve yardımseverlik sembolü olarak kabul edilen periler, problemleri çözme ve becerikli olma özellikleriyle de tanındıkları için daha çok masal kah-ramanları arasında yer alırlar.

 

Umacı, öcü, dev, gulyabani, dunganga, kuyu kızı gibi isim taşıyan yara-tıklar ise yaramazlık yapan, ağlayan, uyumayan çocukları korkutmak amacıyla uydurulan, her çocuğun kendi hayalinde korkunç bir şekilde canlandırdığı, var olduğunu ve kendisine zarar vereceğini düşündüğü varlıklardır.

 

Bu olağanüstü yaratıkların özellikleri ve yaşadıkları yerlere gelince; i-nanmalara göre, aslında aynen insanlar gibi fakat insanlara görünmeden topluluk halinde, padişahlar ve beyler tarafından yönetilerek yaşarlar. Erkek ve kadın cinsleri vardır. Evlenip çoluk çocuğa karışırlar. Çocukla-rını da kendilerinden olan varlıklar doğurtur. Hatta bazı güç doğumları da insan ebeleri kandırıp, kaçırarak yaptırırlar (Taner 1983: 12). Müslüman-ları ve kafirleri vardır. Eğlenceyi özellikle topluluk halinde def, darbuka, zurna çalıp, şarkılar söyleyerek eğlenmeyi çok severler. Bazen bu şenlik-lerine insanları da kaçırarak zorla iştirak ettirirler. Metamorfoz en bilinen özellikleridir. Her an kılık değiştirip, kedi, köpek (özellikle siyah ve be-neksiz), yılan, horoz, tavuk, deve, keçi, tavşan, tay, tilki, örümcek gibi hayvan, hayvanla insan arası bir yaratık, kefenli ölü, arap, gelin, uzun saçlı beyaz sakallı bir yaşlı evliya şekillerine girebilirler. Bazen ayakları ve kolları geriye doğru ters olup, anormal derecede büyük ve çirkin yara-tıklar olarak görünürlerse de (Karadeniz 1986: 5) genellikle küçücük, minik insanlar olarak kendilerini belli ederler.

 

Tabiat üstü varlıkların iyileri, kötüleri, hayırlıları, hayırsızları, dindarları hatta evliyaları vardır. Hayırsız olanları evlerin daha çok eşik, ocak başı, merdiven altı gibi yerlerini mesken edinirler. Bazen kendilerini yukarıda saydığımız kılıklarda gösterirlerken bazen de varlıklarını kilitli kapıları açmak, eşyaların yerlerini değiştirmek gibi çeşitli şekillerde belli ederler. Halk bu gibi yerlere tekin değil der. Burada yaşayan göze görünmeyen varlıkların insanı çarpacağına, ağzını, yüzünü eğeceğine inanır (Balcıoğlu 1952: 555). Tekin olmayan evlerin kira veya satış fiyatları çok düşüktür.“İyi saatte olsunlar” ın önemli özelliklerinden birisi de bir anda ortaya çıkıp, aniden kaybolmalarıdır. Evlere anahtar deliğinden, bacadan, kapı altlarından süzülüp girebilirler. Hemen hepsi bilgilidir. İçlerinde cahil olanları pek azdır. Hastalanıp, sakat kalabilirler, ölümleri daha çok bir kaza sonunda olur. Ölülerini çöplüklere, tuvalet kenarlarına, pis yerlere gömerler. Onların mezarlıkları buralardır.

 

Görünmeyen bu varlıkların yaşadıkları yerler arasında açıktaki tuvaletler, çöplükler, ulu ağaçların dipleri, ormanlar, saçak altları, bulaşık sularının birikintileri, izbe, ürkütücü, korkunç yerler, mezarlıklar, ıssız dere yatak-ları, terkedilmiş değirmenler, küllükler, kuyu başları, pınar kenarları, nehir yatakları, denizlerin kirli bölgeleri , göl kenarları, bataklıklar, çeşme önleri , mağaralar, büyük terke-dilmiş evler, köşkler, kale ve saray harabeleri, hamamlar, samanlıklar, ahırlar, evlerin eşikleri, ekmek kırıntılarının döküldükleri yerler, oturul-mayan, kimsenin olmadığı bölgeler sayılabilir. ‘İn-cin top atıyor’ deyimi buraları anlatmaktadır.

 

Cinler insanlarla bazen iyi bazen kötü ilişkiler kurabilirler. Ellerinden herşey geldiği için yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Kızdırılmazlarsa veya kendilerine bir kötülük yapılmazsa genellikle kayıtsız kalırlar. Ba-zen bir yolcuyu yanlış yönlendirmek, olmadık bir yere tuvalet ihtiyacını yaptırmak gibi şakalar yaparlar. Bazen de durmadan bir insanın adını seslenirler. Buna önem verilmezse bir şey yapmazlar. Şayet kötü kelime-lerle tepki verilirse o insanı kaçırırlar. Böylece o kişi ecinnilere karışır. Zaman zaman kadın veya erkekler cinlerle evlendiklerini söyleyerek normal hayatlarından uzaklaşırlar. Bunlara da karışmış insanlar denir. Bu varlıklar kendilerine yardım ve mutlu edenleri ödüllendirirler. En büyük ödülleri sevdikleri kişiye soğan, sarımsak kabuğu hediye etmektir. Bunlar eve götürüldüğünde veya gün ışıdığı zaman altın olurlar. Bazen tersini de yaparlar, altın, gümüş, diye verdikleri sabahleyin soğan kabuğuna döne-bilir. Bu durum insanların yaşadıklarını bir başkasına anlatması halinde ortaya çıkar. Bunlar insanları kandırıp köle haline getirebilir, bütün işle-rini yaptırabilirler.

 

Cin ve peri padişahları adaletlidir. Şehir dışındaki ulu ağaçların altına mahkeme kurup, onların zarar verdiği insanların şikayetlerini dinlerler. Cin muhafızı tarafından mahkemeye getirilen cin, yargılanır. Şayet suçlu bulunursa ölüme bile mahkum edilebilir.

 

Ecinniler insana tek başınayken görünürler. İki kişi bir aradayken ortaya çıkmazlar. Gün ışığını sevmezler. Akşam karanlığı iyice çöktükten sonra gezmeye çıkıp, gün ışıyıncaya ve horoz sesleri duyuluncaya kadar dola-şırlar. Gece herkesin uyuduğu saatte Kur’an okunursa onların rahatça gezmelerine engel olunacağı için bunu istemezler. Okuyan kişinin yanına yaklaşmazlar fakat çeşitli şekillerde korkutarak yatmasını sağlarlar.

 

Tabiat üstü varlıkların insana verdiği zararlar; çarpılmak, uğramak, eriş-mek, karışmak, dokunmak, ilişmek gibi kelimelerle adlandırılır. Eskiden bazı Türk boyları cin çarpmasına ‘kovuç’ veya ‘kovuz’diyorlardı. Bu adlarla anılan hastalıkların sebep olduğu belirtiler olarak, insanın ağzının çarpılması, eğrilmesi, dilinin tutulması, kolunun çolak olması, kendini kaybedip çırpınması, sayıklaması, yürür-ken dengesini kaybetmesi, ayaklarının aniden tutmaması, yıkanmak iste-memesi, kirli, pis, saçlı sakallı dolaşması, mevsime uymayan kıyafetler giymesi  şayet söz konusu bir çocuksa sürekli ve sebepsiz yere ağlaması sayılabilir. İnanışa göre dişi cinlerin çarpması daha tehlikelidir. Çünkü bunlar etraflarına erkek cinleri toplayıp grup halinde gezerler,  saldırgandırlar.Bilinmez varlıkların verdiklerine inanılan zararlar bu kadar büyük olunca elbette bazı önlemler de geliştirilmiştir. Öncelikle bu varlıkların adları söylenmez. Bahsetmek gerekince “iyi saatte olsunlar, bizden uzak olsunlar” denir. Onları ürkütecek, kızdırıp korkutacak hareketlerden kaçınılır. Bu varlıkların yaşadığı düşünülen yerleri kirletmemeli, bulaşık sularını veya sıcak suyu akşam saatlerinde açığa ya da kapı önlerine dökmemeli, açık yerlerde tuvalet ihtiyacını gidermemeli, karanlık ve pis yerlere girer-ken, “Bismillah, destur, tu tu tu” demelidir. Bu sözlerle oranın sahiplerin-den izin istenmiş, gönülleri hoş edilmiş olur . Özel-likle çocuklar bunları söylemeye çok dikkat etmelidir. Bazen sokağa kirli su dökmek gerekirse “ destur ya ahd-i Süleyman” denir. Cinler Süleyman Peygambere “senin adını anan kişiye dokunmayacağız” dedikleri için, bu sözlerle o sözleşme hatırlatılmış olur . Küplere veya dolaplara yiyecekler konurken, yeni kıyafetler alınınca, kızların eşyaları çeyiz sandığına konurken “Besmele” çekilmezse, bunların bir kısmını cinlerin götüreceğine veya zarar vereceğine inanılır. Sandıklarda uzun zaman bekleyen beyaz kumaşlarda sarı bir leke oluşmuşsa “burada, şey-tan doğurmuş, Besmelesiz koymuşuz” denir. Köpeklere ekmek vermek, yedi mahalledeki cinleri kaçırmak için ak horoz beslemek de yapılan uygulamalardandır


Kaynak


Yukarı Dön
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 06 Kasım 2013 Saat 08:26
Güzel paylaşım fakat birçoğunu duymamıştım bile. Ağırlık olarak bahsettiğiniz bildiğimiz karabasan. Kaynak bulabilirseniz yada bilginiz varsa.  6. boyuttan gelip doğaüstü güçleriyle insanların kendilerini Tanrı olarak tanımladığı ve daha sonrasında Cebrail aleyhisselam' ın bu yaratıkları Dünya' dan tek tek yakalayıp hapsettiği rivayet edilen Yunan Tanrıları Zeus, Posedion vs hakkında' da bilgi paylaşırsanız zevkle okurum.

Düzenleyen dogan106 - 06 Kasım 2013 Saat 08:27
Yukarı Dön
okan77 Açılır Kutu Gör
2. Vites
2. Vites
Simge

Kayıt Tarihi: 19 Mayıs 2008
Konum: KasımpaşaKartal
Durum: Aktif Değil
Mesajlar: 840
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı okan77 Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 06 Kasım 2013 Saat 15:00
Çok güzel teşekkürler
Yukarı Dön
xMEGANx Açılır Kutu Gör
3. Vites
3. Vites
Simge

Kayıt Tarihi: 07 Ağustos 2010
Konum: İstanbul AVRUPA
Durum: Aktif Değil
Mesajlar: 1641
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı xMEGANx Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 06 Kasım 2013 Saat 15:20
Vayy harika paylaşım gerçekten çok kaliteli. harika paylaşımlarınız var ya çok beğeniyorum.
Yukarı Dön
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 06 Kasım 2013 Saat 19:57
Orjinalini yazan: dogan106 dogan106 Yazdı:

Güzel paylaşım fakat birçoğunu duymamıştım bile. Ağırlık olarak bahsettiğiniz bildiğimiz karabasan. Kaynak bulabilirseniz yada bilginiz varsa.  6. boyuttan gelip doğaüstü güçleriyle insanların kendilerini Tanrı olarak tanımladığı ve daha sonrasında Cebrail aleyhisselam' ın bu yaratıkları Dünya' dan tek tek yakalayıp hapsettiği rivayet edilen Yunan Tanrıları Zeus, Posedion vs hakkında' da bilgi paylaşırsanız zevkle okurum.

Karabasan(Uyku Felci) Bilimsel Olarak İspatlandı.

Bahsettikleriniz Hakkında:

Karabasan(Uyku Felci)
Obsedör Varlıklar
Stigmata
Musallat Varlık(Obsesyon)
Kendiliğinden Yanan İnsanlar
ve Poltergeist Hakkında Bilgilendirebilirim Sizi, Nitekim Anılan Konular Hakkında Forumda Bilgi Vermeyi Doğru Bulmuyorum, Bu Suretle Benimle İletişim Kurmanız İçin, İletişim Adresimi Özel Mesaj İle Gönderdim.

Esenlikler Dilerim!
Yukarı Dön
dream Açılır Kutu Gör
3. Vites
3. Vites
Simge

Kayıt Tarihi: 19 Mayıs 2013
Konum: İzmir
Durum: Aktif Değil
Mesajlar: 1410
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı dream Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 06 Kasım 2013 Saat 22:58
Korkudan süpanekeyi tersten okudum. Tövbe tövbe gece gece yaavvv.. 
Ne günlere kaldık ey gazi hünkar katır defterdar oldu eşek mühürdar..
Yukarı Dön
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 06 Kasım 2013 Saat 23:26
Orjinalini yazan: SerKan1923 SerKan1923 Yazdı:

Orjinalini yazan: dogan106 dogan106 Yazdı:

Güzel paylaşım fakat birçoğunu duymamıştım bile. Ağırlık olarak bahsettiğiniz bildiğimiz karabasan. Kaynak bulabilirseniz yada bilginiz varsa.  6. boyuttan gelip doğaüstü güçleriyle insanların kendilerini Tanrı olarak tanımladığı ve daha sonrasında Cebrail aleyhisselam' ın bu yaratıkları Dünya' dan tek tek yakalayıp hapsettiği rivayet edilen Yunan Tanrıları Zeus, Posedion vs hakkında' da bilgi paylaşırsanız zevkle okurum.

Karabasan(Uyku Felci) Bilimsel Olarak İspatlandı.

Bahsettikleriniz Hakkında:

Karabasan(Uyku Felci)
Obsedör Varlıklar
Stigmata
Musallat Varlık(Obsesyon)
Kendiliğinden Yanan İnsanlar
ve Poltergeist Hakkında Bilgilendirebilirim Sizi, Nitekim Anılan Konular Hakkında Forumda Bilgi Vermeyi Doğru Bulmuyorum, Bu Suretle Benimle İletişim Kurmanız İçin, İletişim Adresimi Özel Mesaj İle Gönderdim.

Esenlikler Dilerim!

Çok teşekkür ederim fakat facebook kullanmıyorum özel mesaj' dan link yollarsanız yada kişisel mail adresime' de paylaşımda bulunabilirsiniz. Çok teşekkürler tekrardan.
Yukarı Dön
Aziz Açılır Kutu Gör
BÖLGE TEMSİLCİSİ
BÖLGE TEMSİLCİSİ
Simge
KOCAELİ İL TEMSİLCİSİ

Kayıt Tarihi: 09 Ekim 2012
Konum: kocaeli
Durum: Aktif Değil
Mesajlar: 3814
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Aziz Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 00:02
Agirlik, karabasan dediginizi son anina kadar cogu kez yasadim. Kendime gelirken fark edilen ise icimden bagirarak inlvarliki ama bagiramadigi soyluyorlar. (Eşim & Annem)

Ne gordugume gelince, hic kipirdayamaz hallerde kara sacli, bazen kel, Gözleri anlinda agzi karanlik cirkin dev bir varlik Cok ciddiyim 9 yasimdan beri vardi. 16 yasimda annem pazbent dedigimiz koluma takilan nuska getirmişti. Onla duzeldigime inandik evlilikten sonra cikardim ara ara ziyaretime geliyor ve uyumak istemiyorum sonrasinda.

Ayrica buyuk dayimin 3harflilerle kavgasini 1e1 18 yasimda gormustum, basta ne oldugunu anlamazken 20 metre ileriye geri geri uctugunu gorunce ben arabasindan silahini alip ates edince dayimin destur ya suleyman diyip yanima gelerek banada soylettigini ve soylerken ustume dogru havaden gelen dayimin kundurularinin

Hatirlattigin icin tesekkur ederim.
[pasaklıKontes]hy206 GTI
Yukarı Dön
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 08:02
Orjinalini yazan: Aziz Aziz Yazdı:

Agirlik, karabasan dediginizi son anina kadar cogu kez yasadim. Kendime gelirken fark edilen ise icimden bagirarak inlvarliki ama bagiramadigi soyluyorlar. (Eşim & Annem)

Ne gordugume gelince, hic kipirdayamaz hallerde kara sacli, bazen kel, Gözleri anlinda agzi karanlik cirkin dev bir varlik Cok ciddiyim 9 yasimdan beri vardi. 16 yasimda annem pazbent dedigimiz koluma takilan nuska getirmişti. Onla duzeldigime inandik evlilikten sonra cikardim ara ara ziyaretime geliyor ve uyumak istemiyorum sonrasinda.

Ayrica buyuk dayimin 3harflilerle kavgasini 1e1 18 yasimda gormustum, basta ne oldugunu anlamazken 20 metre ileriye geri geri uctugunu gorunce ben arabasindan silahini alip ates edince dayimin destur ya suleyman diyip yanima gelerek banada soylettigini ve soylerken ustume dogru havaden gelen dayimin kundurularinin

Hatirlattigin icin tesekkur ederim.

Tövbe estağfurullah, korkuttun hemde sabah sabah AzizDead
Yukarı Dön
Aziz Açılır Kutu Gör
BÖLGE TEMSİLCİSİ
BÖLGE TEMSİLCİSİ
Simge
KOCAELİ İL TEMSİLCİSİ

Kayıt Tarihi: 09 Ekim 2012
Konum: kocaeli
Durum: Aktif Değil
Mesajlar: 3814
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Aziz Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 09:43
Orjinalini yazan: dogan106 dogan106 Yazdı:

Orjinalini yazan: Aziz Aziz Yazdı:

Agirlik, karabasan dediginizi son anina kadar cogu kez yasadim. Kendime gelirken fark edilen ise icimden bagirarak inlvarliki ama bagiramadigi soyluyorlar. (Eşim & Annem)

Ne gordugume gelince, hic kipirdayamaz hallerde kara sacli, bazen kel, Gözleri anlinda agzi karanlik cirkin dev bir varlik Cok ciddiyim 9 yasimdan beri vardi. 16 yasimda annem pazbent dedigimiz koluma takilan nuska getirmişti. Onla duzeldigime inandik evlilikten sonra cikardim ara ara ziyaretime geliyor ve uyumak istemiyorum sonrasinda.

Ayrica buyuk dayimin 3harflilerle kavgasini 1e1 18 yasimda gormustum, basta ne oldugunu anlamazken 20 metre ileriye geri geri uctugunu gorunce ben arabasindan silahini alip ates edince dayimin destur ya suleyman diyip yanima gelerek banada soylettigini ve soylerken ustume dogru havaden gelen dayimin kundurularinin

Hatirlattigin icin tesekkur ederim.

Tövbe estağfurullah, korkuttun hemde sabah sabah AzizDead

Korkmaktan ziyade Huzursuz olunuyor. dün gece öyleydim. Şimdi okuduğumda yine oldum.
3 harfliler Günümüz cağındaki gelişimlerden dolayı kentlerde zayıf kalıyorlar. eskiden yakalanmış birini  uzaktan görmüşlüğüm var, onlarla evlenmek zorunda kalanını görmüşlüğüm var. Korkmuyorum ki amaçları zaten Huzursuz oldukları için huzursuz etmek, İnsan iradesine dayalı olarak, Aklını kaçırmak, Dili tutulmak, hatta iradesizlikten dolayı korkudan ölmekle sonuçlanır. bende daha çok Göz yaşı ve Tüylerimin ürpermesi ile geçer.

Günümüzün kot pantolonlarının metal düğmesi sayesinde bile yanımıza yaklaşamadıklarını tahmin ediyorum.

Mavi Jeans Tavsiyemdir. :)
[pasaklıKontes]hy206 GTI
Yukarı Dön
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 10:07
Orjinalini yazan: Aziz Aziz Yazdı:

Orjinalini yazan: dogan106 dogan106 Yazdı:

Orjinalini yazan: Aziz Aziz Yazdı:

Agirlik, karabasan dediginizi son anina kadar cogu kez yasadim. Kendime gelirken fark edilen ise icimden bagirarak inlvarliki ama bagiramadigi soyluyorlar. (Eşim & Annem)

Ne gordugume gelince, hic kipirdayamaz hallerde kara sacli, bazen kel, Gözleri anlinda agzi karanlik cirkin dev bir varlik Cok ciddiyim 9 yasimdan beri vardi. 16 yasimda annem pazbent dedigimiz koluma takilan nuska getirmişti. Onla duzeldigime inandik evlilikten sonra cikardim ara ara ziyaretime geliyor ve uyumak istemiyorum sonrasinda.

Ayrica buyuk dayimin 3harflilerle kavgasini 1e1 18 yasimda gormustum, basta ne oldugunu anlamazken 20 metre ileriye geri geri uctugunu gorunce ben arabasindan silahini alip ates edince dayimin destur ya suleyman diyip yanima gelerek banada soylettigini ve soylerken ustume dogru havaden gelen dayimin kundurularinin

Hatirlattigin icin tesekkur ederim.

Tövbe estağfurullah, korkuttun hemde sabah sabah AzizDead

Korkmaktan ziyade Huzursuz olunuyor. dün gece öyleydim. Şimdi okuduğumda yine oldum.
3 harfliler Günümüz cağındaki gelişimlerden dolayı kentlerde zayıf kalıyorlar. eskiden yakalanmış birini  uzaktan görmüşlüğüm var, onlarla evlenmek zorunda kalanını görmüşlüğüm var. Korkmuyorum ki amaçları zaten Huzursuz oldukları için huzursuz etmek, İnsan iradesine dayalı olarak, Aklını kaçırmak, Dili tutulmak, hatta iradesizlikten dolayı korkudan ölmekle sonuçlanır. bende daha çok Göz yaşı ve Tüylerimin ürpermesi ile geçer.

Günümüzün kot pantolonlarının metal düğmesi sayesinde bile yanımıza yaklaşamadıklarını tahmin ediyorum.

Mavi Jeans Tavsiyemdir. :)

Senle olan kankalık oranımı %90 azaltma karar' ı aldım Aziz' imBig smileLOL şaka bi yana bu konular beni bozuyor agaDeadConfused
Yukarı Dön
Aziz Açılır Kutu Gör
BÖLGE TEMSİLCİSİ
BÖLGE TEMSİLCİSİ
Simge
KOCAELİ İL TEMSİLCİSİ

Kayıt Tarihi: 09 Ekim 2012
Konum: kocaeli
Durum: Aktif Değil
Mesajlar: 3814
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Aziz Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 11:04
Orjinalini yazan: dogan106 dogan106 Yazdı:

Orjinalini yazan: Aziz Aziz Yazdı:

Orjinalini yazan: dogan106 dogan106 Yazdı:

Orjinalini yazan: Aziz Aziz Yazdı:

Agirlik, karabasan dediginizi son anina kadar cogu kez yasadim. Kendime gelirken fark edilen ise icimden bagirarak inlvarliki ama bagiramadigi soyluyorlar. (Eşim & Annem)

Ne gordugume gelince, hic kipirdayamaz hallerde kara sacli, bazen kel, Gözleri anlinda agzi karanlik cirkin dev bir varlik Cok ciddiyim 9 yasimdan beri vardi. 16 yasimda annem pazbent dedigimiz koluma takilan nuska getirmişti. Onla duzeldigime inandik evlilikten sonra cikardim ara ara ziyaretime geliyor ve uyumak istemiyorum sonrasinda.

Ayrica buyuk dayimin 3harflilerle kavgasini 1e1 18 yasimda gormustum, basta ne oldugunu anlamazken 20 metre ileriye geri geri uctugunu gorunce ben arabasindan silahini alip ates edince dayimin destur ya suleyman diyip yanima gelerek banada soylettigini ve soylerken ustume dogru havaden gelen dayimin kundurularinin

Hatirlattigin icin tesekkur ederim.

Tövbe estağfurullah, korkuttun hemde sabah sabah AzizDead

Korkmaktan ziyade Huzursuz olunuyor. dün gece öyleydim. Şimdi okuduğumda yine oldum.
3 harfliler Günümüz cağındaki gelişimlerden dolayı kentlerde zayıf kalıyorlar. eskiden yakalanmış birini  uzaktan görmüşlüğüm var, onlarla evlenmek zorunda kalanını görmüşlüğüm var. Korkmuyorum ki amaçları zaten Huzursuz oldukları için huzursuz etmek, İnsan iradesine dayalı olarak, Aklını kaçırmak, Dili tutulmak, hatta iradesizlikten dolayı korkudan ölmekle sonuçlanır. bende daha çok Göz yaşı ve Tüylerimin ürpermesi ile geçer.

Günümüzün kot pantolonlarının metal düğmesi sayesinde bile yanımıza yaklaşamadıklarını tahmin ediyorum.

Mavi Jeans Tavsiyemdir. :)

Senle olan kankalık oranımı %90 azaltma karar' ı aldım Aziz' imBig smileLOL şaka bi yana bu konular beni bozuyor agaDeadConfused

Hepimizi etkiliyor tabiki, Konuşması bile, hatta okuması bile çoğumuzu bozuyor. Baksana Dream Suphanekeyi tersten okumuş, Hala konuya geri gelmedi :)))
[pasaklıKontes]hy206 GTI
Yukarı Dön
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 11:26
Aziz bey ben normalde korkmam ama forumdaki sohbetlerden güvenilir biri oldugunuzu anlıyorum ve bu yazdıklarınız gözlerimin bir karıs ayrılmasına sebep oldu. Ben uyku felcini cok yasarım (Özellikle baskasının yatagına yattıgımdaLOL) bugüne kadar da hic üstümde bir sey görmedim. Ama bu yazdıklarınız beni saskına cevirdi. Bence bu konuda derinlere inebiliriz. Bende bir tanıdıgımın bir üç harfliyi vurarak öldürdügünü duymustum oda lafına güvenilebilir birisiydi. Ama ne kadar dogru ne kadar yalan bilemem.
Yukarı Dön
Aziz Açılır Kutu Gör
BÖLGE TEMSİLCİSİ
BÖLGE TEMSİLCİSİ
Simge
KOCAELİ İL TEMSİLCİSİ

Kayıt Tarihi: 09 Ekim 2012
Konum: kocaeli
Durum: Aktif Değil
Mesajlar: 3814
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Aziz Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 17:10
Orjinalini yazan: dogancanguden dogancanguden Yazdı:

Aziz bey ben normalde korkmam ama forumdaki sohbetlerden güvenilir biri oldugunuzu anlıyorum ve bu yazdıklarınız gözlerimin bir karıs ayrılmasına sebep oldu. Ben uyku felcini cok yasarım (Özellikle baskasının yatagına yattıgımdaLOL) bugüne kadar da hic üstümde bir sey görmedim. Ama bu yazdıklarınız beni saskına cevirdi. Bence bu konuda derinlere inebiliriz. Bende bir tanıdıgımın bir üç harfliyi vurarak öldürdügünü duymustum oda lafına güvenilebilir birisiydi. Ama ne kadar dogru ne kadar yalan bilemem.

Evet haklısınız, İnsan 3harflileri Görse bile gözlerine inanamıyor ve bazen görse bile bilmiyor. Ben ilk karabasan gördüğümde 9 yaşımdaydım ve babamın yanında uyumaya başladım ki onların kokuları benden daha büyüktü. 

dayımın olayına gelince, dayım dönme dolap gibi etrafında dönüp (dev bir karınca sürüsünün içinde kalmış gibi) bişeyleri kollarından kurtarmaya çalışırken fark ettiğimde noluyor diye bir anlam verememiş dayı şakanın sırası değil vs benzeri sözler söylememe rağmen orda değilmişim gibi davranmasından, o kadar tepinirken çıt ses çıkarmamasından bir şey anlamamışken metrelerce uzağa uçuşundan sonra olayı fark edip silah sıkıncaya kadar bende inanmıyordum ama ürperiyordum. silahı sıkınca yanıma doğru koşup içinden defalarca destur ya süleyman diyerek yetiştiki  onlardan önce bana ulaşmaya çalışmış çünkü benle değil dayımla olan problemlerini silah sesiyle kendimide alet etmişim. banada söyletti destur ya sületman diye ama söylemeyi bitirmeden dayımın kunduraları gövdemi sıyırarak arkama düştü (ıskaladılar ki acıtmazdı fazla) Musallat olmak demek sanırım bu.

daha sonraları bir kaç kez daha şahit oldum ve gördüm, öncelikle annemlerin köyüne gittiğimizde, (vahşi kurt Çok fazla var o köyde) uzaktan O kurtların küçük şeylerden kaçtığını gördüm. Eşimin ailesi Köy mevkii'nde ikamet etmekteler ve bir kurban bayramı arifesinde onlardaydık, bayramı orda geçirecektik. sabah ezan öncesi büyük gürültüyle uyandım havanın mavi aydınlığıydı ve çok kormuştum ki gürültüler devam ediyordu ama eşim mışıl mışıl uyuyordu, camdan dışarı baktım, kısa boylu ama belirsiz varlıklar ellerinde tencere ve tavalarla ortalıkta dolanıyorlar bir birine vuruyor, Kanlı Bayram diye gırtlak sesiyle bağırıyorlardı. Eşimi uyandırmak zorunda kaldım (onu korkutmak istemezdim ama mecburdum) bişey duymadığını ve görmediğini söyledi. herkez uyanınca anlattım kimse ciddiye almadı (oraya gitmemek için bahane ürettiğimi düşündüler sandım bende) 

Ayrıca küçükken karanlık bir gölge olarak gördüğüm şey evliliğim sırasında dahada belirgin (bahsettiğim kara saçlı, anlında gözleri olan varlık) hale geldi.

inanmanızı beklemiyorum. insan gözüyle görmediği şeye inanmak istemiyor. Değişik söylemlerde oldu. Şeyh torunu oldugum söyleniyor. Bazen Geçirdiğim değişik durumlarda bende bağlantı kurabiliyorum. bu anlattıklarım gibi bi o kadar şeye daha şahit oldum, Hala normalim, yada kendimi normal sanıyorum. :)
[pasaklıKontes]hy206 GTI
Yukarı Dön
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 17:25
Orjinalini yazan: Aziz Aziz Yazdı:

Orjinalini yazan: dogancanguden dogancanguden Yazdı:

Aziz bey ben normalde korkmam ama forumdaki sohbetlerden güvenilir biri oldugunuzu anlıyorum ve bu yazdıklarınız gözlerimin bir karıs ayrılmasına sebep oldu. Ben uyku felcini cok yasarım (Özellikle baskasının yatagına yattıgımdaLOL) bugüne kadar da hic üstümde bir sey görmedim. Ama bu yazdıklarınız beni saskına cevirdi. Bence bu konuda derinlere inebiliriz. Bende bir tanıdıgımın bir üç harfliyi vurarak öldürdügünü duymustum oda lafına güvenilebilir birisiydi. Ama ne kadar dogru ne kadar yalan bilemem.

Evet haklısınız, İnsan 3harflileri Görse bile gözlerine inanamıyor ve bazen görse bile bilmiyor. Ben ilk karabasan gördüğümde 9 yaşımdaydım ve babamın yanında uyumaya başladım ki onların kokuları benden daha büyüktü. 

dayımın olayına gelince, dayım dönme dolap gibi etrafında dönüp (dev bir karınca sürüsünün içinde kalmış gibi) bişeyleri kollarından kurtarmaya çalışırken fark ettiğimde noluyor diye bir anlam verememiş dayı şakanın sırası değil vs benzeri sözler söylememe rağmen orda değilmişim gibi davranmasından, o kadar tepinirken çıt ses çıkarmamasından bir şey anlamamışken metrelerce uzağa uçuşundan sonra olayı fark edip silah sıkıncaya kadar bende inanmıyordum ama ürperiyordum. silahı sıkınca yanıma doğru koşup içinden defalarca destur ya süleyman diyerek yetiştiki  onlardan önce bana ulaşmaya çalışmış çünkü benle değil dayımla olan problemlerini silah sesiyle kendimide alet etmişim. banada söyletti destur ya sületman diye ama söylemeyi bitirmeden dayımın kunduraları gövdemi sıyırarak arkama düştü (ıskaladılar ki acıtmazdı fazla) Musallat olmak demek sanırım bu.

daha sonraları bir kaç kez daha şahit oldum ve gördüm, öncelikle annemlerin köyüne gittiğimizde, (vahşi kurt Çok fazla var o köyde) uzaktan O kurtların küçük şeylerden kaçtığını gördüm. Eşimin ailesi Köy mevkii'nde ikamet etmekteler ve bir kurban bayramı arifesinde onlardaydık, bayramı orda geçirecektik. sabah ezan öncesi büyük gürültüyle uyandım havanın mavi aydınlığıydı ve çok kormuştum ki gürültüler devam ediyordu ama eşim mışıl mışıl uyuyordu, camdan dışarı baktım, kısa boylu ama belirsiz varlıklar ellerinde tencere ve tavalarla ortalıkta dolanıyorlar bir birine vuruyor, Kanlı Bayram diye gırtlak sesiyle bağırıyorlardı. Eşimi uyandırmak zorunda kaldım (onu korkutmak istemezdim ama mecburdum) bişey duymadığını ve görmediğini söyledi. herkez uyanınca anlattım kimse ciddiye almadı (oraya gitmemek için bahane ürettiğimi düşündüler sandım bende) 

Ayrıca küçükken karanlık bir gölge olarak gördüğüm şey evliliğim sırasında dahada belirgin (bahsettiğim kara saçlı, anlında gözleri olan varlık) hale geldi.

inanmanızı beklemiyorum. insan gözüyle görmediği şeye inanmak istemiyor. Değişik söylemlerde oldu. Şeyh torunu oldugum söyleniyor. Bazen Geçirdiğim değişik durumlarda bende bağlantı kurabiliyorum. bu anlattıklarım gibi bi o kadar şeye daha şahit oldum, Hala normalim, yada kendimi normal sanıyorum. :)

İnsan gözüyle görmediği birşey' e inanmak istemiyor olsaydı Aziz' im..., kimse Allah' a inanmazdı. Müslümanız elhamdürillah ve cinler' in varlığı bir gerçek. Ama göz perdesimi ne olmuyormuş kimi insanda onu biliyorum.
Yukarı Dön
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 21:10
Yukarı Dön
Guests Açılır Kutu Gör
MISAFIR
MISAFIR
Simge
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkür (0) Teşekkür(0)   Alıntı Guests Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2013 Saat 21:21
Serkan kardesim, Uzmanlık alanın mı? Arastırmacı mısın? Ben anlamadım.


Not: İçinizde art niye olmadığı kanaatine vararak, üstteki Mesaj'ı Düzeltiyorum. iyi forumlar.


Düzenleyen Aziz - 08 Kasım 2013 Saat 10:25
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Forum Software by Web Wiz Forums® version 12.07
Copyright ©2001-2024 Web Wiz Ltd.
Peugeot Türkiye Forumları PEUGEOT TÜRKİYE FORUMLARINDA SON 20 KONU
Peugeot Türkiye Fan Club Gündem      
konu icon Peugeot Yedek Parça
konu icon 206 Otomatik Viteslerde Gazdan Cekince Devir sorun son mesaja git 1001 4 muratzengin
konu icon 2024 yılında 407 almak son mesaja git 229 0 Kazu59
konu icon "Clarion pu-2859a(l) rd3-01" Radyodan Aux alma son mesaja git 3566 1 Baki TANRISEVEN
konu icon 307 otomatik vites sorunu son mesaja git 49192 50 Pejo58
konu icon Tablet ekran dış bolumleri son mesaja git 470 0 Miskinler
konu icon 308 T7 Dizel Araç Aküden Akan Asitli Su Sorunu son mesaja git 289 0 Kalenders
konu icon 106 gti vites çubukları son mesaja git 508 0 SerkanPinar
konu icon Yeni 106 GTI a Yeni Usta - İstanbul Anadolu Yakası son mesaja git 85 0 SerkanPinar
konu icon 206 otomatik vites sorunu son mesaja git 4357 15 MMYILMAZ
konu icon 208 şanzıman vuruntu son mesaja git 1738 2 208adem1
konu icon PEUGEOT PANORAMİK CAM TAVAN MAĞDURİYETİ son mesaja git 981 0 Just for Justice
konu icon Acil Yardım! 1.4 quicksilver stop ediyor son mesaja git 763 0 ozcank
konu icon 307 1.6 xt yürüyünce gelen ses son mesaja git 1747 11 Pejo58
konu icon Peugeot 307 Otomatik Vites Arızası (ÇÖZÜLDÜ) son mesaja git 28751 22 Pejo58
konu icon 407 ÇEKMİYOR son mesaja git 3672 6 Oyk2147
konu icon peugeot 308 star-stop sorunu? (2015- ) son mesaja git 26065 19 wolkan35
konu icon P0087 Hata kodu son mesaja git 2497 5 yigitmustafa
konu icon 1.4hdi / 1.4tdci rölanti arızası yardım edin lütfe son mesaja git 234 0 omersardogan
konu icon Kolçak Montajı son mesaja git 871 0 2016active1.6Hdi
konu icon 508 Start-Stop Arızası P1A9C son mesaja git 2003 2 wolkan35
Bizi Takip Edin   

Bu ayki En Aktif 10 Üye 2024 NOVEMBER EN AKTİF 10 ÜYE
Üye Mesaj
Kesim 4
muratzengin 3
Pejo58 3
208adem1 2
SerkanPinar 2
wolkan35 2
yigit0060 2
yigitmustafa 2
ulamburias 2
Oyk2147 2
Bu ayki En Aktif 10 Üye FORUM YETKİLİLERİ
Üye Adı Yetki
GökhaN YÖNETİCİ
sonerkyl MODERATÖR
İçerik sağlayıcı paylaşım sitelerinden birisi olan PeugeotTurkey.Com Peugeot Turkey Forum Adresimizde T.C.K 20.ci Madde ve 5651 Sayılı Kanun'un 4.cü maddesinin (2).ci fıkrasına göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. PeugeotTurkey.Com hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler buradan iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde PeugeotTurkey.Com yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır.
Peugeot Turkey Fan Club © 2008 - 2024
“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.“ H.Ş.

Peugeot Forum English