Araba kullanmayı öğrenirken büyük ihtimal ilk öğrendiğiniz şey
nereye gideceğinize bakmaktır.
Size öğütlenenler genelde "Karşıdan gelen trafiğe bakma seyir
ettiğin şeritteki arabaları izle","Ortada yolu bölen şeritlere
değil arasındaki yola bak","Etraftaki duvarlarları değil
önündeki şeridi izle" dir.
Hepsi güvenli ve pratik öğütlerdir ve aynısı yarışlar için de
geçerlidir.Eğer bir spor yaptıysanız veya seyrettiyseniz hangi
spor olursa olsun oyuncunun yaptığı ise değil devamlı ileriye
baktığını görürsünüz.Basketbol futbol oyuncu topu veya sopayı
nasıl tuttuğuna bakmaz. Bunun yerine oyun alanıda gideceği yere
yada pas atıcağı yere bakar. Oyuncunun görüş alanı önündeki
birkaç metre değil önünde ve arkasındaki alandır.Oyuncunun görüş
alanı ne kadar fazla ve kontrolündeyse rakiplerden kurtulma,
gideceği yolu planlama ve diğerlerinin hareketlerini önceden
tahmini o kadar başarılıdır.
Oyuncunun kontrolündeki uzaklık ve alanın büyüklüğü o oyuncunun
görüş alanıdır.Bu iki onemli becerinin birleşimini
gerektirir.İlk önce oyuncu etrafındakilerden ziyade önündeki
alana bakmalıdır.Nerde olduğuna değil nereye gitmek istediğine
bakmalıdır.İkincisi ise insan gözünün odaklanabildiği alan ufak
ta olsa (göz görebildiği alanın sadece küçük bir bölümüne
odaklanabılır) oyuncu odaklanmadiği yerlerdeki aktiviteleri de
ayırt etmelidir. Bu beceriler sürücülükte de çok
kritiktir.Arabalarla dolu olan bir parkurda derece için ortada
olmalıdır ama aynı zamanda boş parkurda gidebildiği en yüksek
hızda giden bir arabayı yönetmek için de aynı becerileri
gerektirir.
Yeterince tecrübesi olmayan sürücülerin öndeki arabaya "tünel
görüşü" ile odaklanması (tünel görüşü:Bir yere dikkatlice
odaklanıp başka hiç birşey görmemek) gibi bir eğilimleri
vardır.Bu doğal bir reaksiyondur.Sürücünün düşünmesi gereken
bilgilerin çokluğu sürücüyü boğabilir ve aracın önünde ne
olduğuna konsantre olmak çok basittir.İleriye bakmak daha fazla
bilgi almak demektir.İlk başta çok zor olabilir.Ama sürücü vites
değiştirme, frenleme ve çekiş örnekleme becerilerini arttırdığı
ve bunları otomatikman düşünmeden yapmaya başladığı noktada
görüş alanını geliştirmek için gerekli zamanı bulur.Günlük
yaşamımızdan bir örnek vermek gerekirse bu becerilerle
ilgili;Kaldırımda yürüdüğünüzü ve herkezden hızlı yürümeye
calıştığınızı düşünün. Bunu nasıl yaptığınızı düşünün. Bunu
bilinçli yapsanız da yapmasanız da beyniniz önünüzdekilerin
hareketlerini önceden tahim etmeye calışır.Hızınızın ritim ve
zamanlamasıyla birlikte diğer insanların hızı ve pozisyonunu
beyniniz alır ve arada olacak ve sizin geçmenizi sağlayacak
boşlukların nerede ve ne zaman olacagını hesaplar. Bu
hesaplamaların zamanında ve kullanışlı olması için bulunduğunuz
yerden daha ileriye bakmak gerekir.Ne kadar hızlı gitmek
isterseniz o kadar uzağa bakmanız gerekir. Eğer yere veya
önünüzdeki birkaç metreye bakarsanız insanlara çarpmaya
başlarsınız. Etrafınızaki binaları çevreyi farkında olup ileriye
bakarak ve etrafınızdaki değişen kosulları tahminle insanlarin
arasından akıcı bir şekilde geçebilirsiniz. Vücudunuz
otomatikman hızını ve pozisyonunuzu değiştirip insanlardan
sakınmanızı sağlar.
Aynı teknik parkurda araç kullanmak için de geçerlidir.
Sürücü nerde olduğuna odaklanamaz. Parkurda nerede olmak
istediğine odaklanmalidir. En sorunsuz ve hızlı şekilde virajı
veya virajlar topluluğunu alabilmek için beyniniz parkurun
yeterince ilerisindeki durumun bilgisini almalı buna göre en
sorunsuz çizgiyi hesaplamalı ve ne şekilde pedal ve direksyona
kumanda edeceğini tahmin etmelidir.
Virajda araba kullanmak dört aşamadan oluşur ve sürücünün bu
aşamalardan en az iki olmasa da birini yapmasını gerektirir.İlk
aşama virajdan önceki fren noktasidir. İkincisi içeri dönüş
noktası, üçüncüsü viraj alış noktası, dördüncüsü ise çıkıştır.
Eğer sürücü virajı alırken sadece arabanın bulunduğu aşamaya
odaklanırsa en sorunsuz ve en hızlı şekilde alamayacaktır
virajı. Tek ve akıcı bir çizgi yerine her aşama süpriz gibi
gözüküp düzensiz ve dört değişik çizgide alınır viraj.
Virajlarda arttırılmış görüş alanını kullanmayı tarif etmek için
uzun düz yoldan sonraki tipik bir virajı ele alacağız. Viraja
yaklaştıkça odaklanma noktanız fren yapma noktası olacaktır.
Fren noktasına ulaşmadan birkaç araba boyu önce gözleriniz içeri
dönüş noktası odaklanması gerekir. İleriye bakarken odaklanma
dışındaki görüş açınızla fren noktasına geldiğinde frene basmaya
başlayacaksınız. Gözleriniz hala dönüş noktasına odaklanmış
olarak birkaç araba boyu yaklaşılır dönüş noktasına ve bu sırada
viraj alış noktasına odaklanmaya başlanır. Gözleriniz virajı
alış noktasına odaklanmışken yine gözünüzün odaklanmamış olan
açısı ile içeri dönüşe başlarsınız. Virajı alış noktasına
yaklaşırken birkaç araba boyu kalana kadar odaklanmayı sürdürün
ve sonra her zamanki gibi bir sonraki aşama olan çıkış noktasına
odaklanmaya başlayın. Çıkış noktasına odaklanmışken virajı
almanız gerekir. Çıkış noktasına yaklaştıkça önünüzdeki alana
bakıyor olmalısınız ve bir daha odaklanma dışındaki görüş
açınızı kullanıp çıkış noktasına eriştiğinizde virajdan
çıkmalısınız. Viraja göre bazı durumlarda birkaç aşamaya birden
konsantre olmanız gerekebilir ve bunların hepsini odaklanmış
olmayan görüş açınızla almanız gerekebilir. Odaklanırken aynı
anda odaklanmış olmayan görüş açınızı kullanmak biraz çalışma
gerektirir.
Bir süre bu teknik sizi odaklanmış olmayan görüş açınızdan emin
olmadığınız için yavaşlatabilir viraj alışlarınızı. Fakat bu
tekniğe bir kere alışıldığı zaman siz de göreceksiniz ki her
aşamadaki başarınız artacak ve daha önce alınabilecek en yüksek
süratle aldığınızı zannettiğiniz virajları daha hızlı
alacaksınız. Bu teknikleri geliştirmek birkaç haftanızı
alabilir, ama vazgeçmeyin.
İleriye bakma alışkanlığını geliştirmek için, her zaman ön
camın ortasından sonraki yüksekliğe bakmayı ihmal etmeyin.
Birkaç egitimci bunu size hatırlatmak ve ileri bakma alışkanlığı
kazandırmak için camınıza seloteyp bile koymanızı önerebilir.
Boş alanlarda bakış açınızı sabit tutmayı öğrenin ve
odaklanmayan görüş açınızla görmeye alışın.
alıntı
|